18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 100. yıl dönümü ve Şehitler Günü dolayısıyla Cebeci Asri Mezarlığı Dışişleri Şehitliği'nde tören düzenlendi.
Çok sayıda ülkenin büyükelçisi ve misyon temsilcilerinin katıldığı tören saygı duruşuyla başladı. Daha sonra söz alan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, çoğunluğu terör örgütlerince şehit edilen bakanlık mensupları ve diğer kamu görevlileri ile aile fertlerini saygı ve rahmetle anmak için bir arada olduklarını belirtti.
"Aziz şehitlerimizi yad ederek manevi huzurlarında saygı ve minnetle eğildiğimiz bu anma günü tarih üzerinde düşünmemize de vesile olmaktadır" diyen Sinirlioğlu, tarihten husumet değil dostluk çıkarılmasının insanlığın ortak geleceğinin ve barışın sağlam zeminlerde inşa edilebilmesinin olmazsa olmazı olduğunu söyledi.
Bu yılın Çanakkale Deniz ve Kara Savaşları'nın 100. yıl dönümü olmasının bugünü daha da anlamlı kıldığını ifade eden Sinirlioğlu, şöyle devam etti:
"Çanakkale, köklü bir milletin ve kadim bir devlet geleneğinin yok edilemeyeceğinin tüm dünyaya ilan edildiği yerin adıdır. Çanakkale, dini, dili, milliyeti ne olursa olsun, vatanın dört bir köşesinden gelen kahramanların, geçmişin hatıraları ve geleceğin ortak ideali uğruna yekvücut oldukları bir kahramanlık öyküsüdür.
Tüm bunların ötesinde, Çanakkale'nin adını, sadece bir milletin direniş destanı olmasının üzerine taşıyan; özündeki evrensel değerlerle insanlığa unutturmayan bambaşka bir boyutu daha vardır. Çanakkale, savaşan tarafların insani değerleri en zor koşullarda bile unutmayabileceklerini ve düşmanlıkları dostluğa dönüştürebileceklerini dünyaya gösteren insanlığın ortak destanının da adıdır."
Bu destana "Çanakkale barış kültürü" adını verdiklerini ifade eden Sinirlioğlu, barış zemininde ortak bir geleceğin, tarihin adil bir bakışla irdelenmesiyle kurulabileceğine inancını dile getirdi. Müsteşar Sinirlioğlu, insanlığın tarihe nesnel ölçütlerle bakabildiği ölçüde dostluk, barış ve huzur ortamının sağlanabileceğini vurguladı.
Çanakkale örneğinden de anlaşılabileceği gibi büyük felaket olarak da bilinen I. Dünya Savaşı ortamında başta Türkler olmak üzere imparatorluğu oluşturan tüm milletlerin derin acılar yaşadığını, büyük kayıplara maruz kaldığını anlatan Sinirlioğlu, "Meramımız geçmişte yaşananları tarihi ve hukuki çerçevesi dışına çıkarmadan makul bir dil ve üslupla konuşabilmek, doğru dersler çıkarmak, bugünün ve geleceğin nesilleri için dostluk ve barış ortamı oluşturabilmektir" diye konuştu.
Bunun için, tek taraflı anlatıların şaşaasından kurtulmak ve farklı düşünceleri saygıyla dinleyebilmek ve duygudaşlık kurulması gibi salt insana özgü değerlerden çekinmemek gerektiğinin altını çizen Feridun Sinirlioğlu, "Şehitlerimizin acısını ve anısını bugün hala içimizde yaşatıyoruz. Ne var ki Türk milleti acılarını bağrına basmasını, meselelere soğukkanlılıkla yaklaşmasını, nefret ve öfkeyle baş etmesini bilen olgunluktadır" dedi.
Kısa bir sürede onlarca mensubunu bilinçli terör saldırılarıyla kaybetmiş bir başka dışişleri bakanlığının olmadığını kaydeden Sinirlioğlu, bakanlık çalışanlarının bu menfur saldırılara rağmen Türkiye'ye hizmet etme azim ve kararlılığından vazgeçmeden, görevlerini en iyi şekilde yapmaya devam ettiklerini sözlerine ekledi.
Tören, Sinirlioğlu'nun şehitlik anıtına çelenk bırakmasının ardından dua okunmasıyla son buldu.
Son Dakika › Güncel › 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.