3DExperience ile Su Altı Arkeolojisinde Devrim Yaratan Kazı

1664 yılında batan efsanevi gemi La Lune için yürütülen ve arkeoloji dünyasının gündemine oturan kazılarda Dassault Systèmes'in 3DEXPERIENCE Teknolojisi kullanılıyor.

Dassault Systèmes 3DEXPERIENCE Teknolojisi, tarihte ilk ke denizin yüzlerce feet altındaki kalıntıların keşfedilmesini, doğru şekilde kayıt altına alınmasını, uzmanlar ve kamuoyu ile paylaşılmasına yardımcı oluyor.

Su altı arkeolojisi dünyası, son dönemde Güneş Kralı 14. Louis'in gemisi La Lune (Ay) üzerine odaklandı. Geminin battığı donemdeki politik koşullar ve 60 bin farklı objeyi içeren devasa hazine Fransa kıyılarındaki kazı hakkında büyük merak uyandırıyor.

Fransa Deniz Kuvvetleri ve ünlü arkeolog Michel L'hour öncülüğünde yürütülen çalışmalar

yerin 300 feet altında gerçekleşiyor. Kazı alanında bulunan eserleri keşfetmek, kayıt altına almak ve restore etmek için çalışan ekip Dassault Systèmes'in 3DEXPERIENCE teknolojisini kullanıyor.

Yalnız geçmiş değil gelecek de su yüzüne çıkıyor

La Lune'un keşfi, aynı zamanda deniz altında gelişmiş ekipmanlarla çalışan yeni teknikler için bir test sahası. Dolayısıyla ekibin çalışması ve bulguları, gelecekteki bütün derin deniz yatağı araştırmaları ve faaliyetleri için çok önemli olası sonuçlara sahip. Yenilikçi 3D teknolojisinin su altı arkeolojisindeki etkisi, su altındaki gezegenimizin yalnızca geçmişini değil, aynı zamanda geleceğini de ortaya çıkarıyor. Sanal gerçekliğin gücünü kullanarak deniz yatağının ve hazinelerinin keşfedilmesi, insanların dünyanın son sınırıyla etkileşim kurmasına olanak veriyor.

Bazı kalıntılar, bir milden daha derinde bulunuyor ve hiçbir dalgıç tarafından ulaşılamıyor. Derin sahalar ziyaret edilemediği için ender bulguların kamuyla paylaşılması problemli oluyor. Yüzlerce feet derinlikte çalışırken en iyi arkeologlar bile sahayı kolayca bozabiliyor ve saha içerisinde iyi muhafaza edilmiş ancak genellikle hassas olan eserlere zarar verebiliyor.

Dassault Systèmes 3DEXPERIENCE Teknolojisi, tarihte ilk kez, denizin yüzlerce feet altındaki kalıntıların keşfedilmesini, doğru şekilde kayıt altına alınmasını, uzmanlar ve kamuoyu ile paylaşılmasını sağlıyor.

Herşey kazı sahasına zarar vermeden yapılıyor

Uzaktan kumandalı araç ROV ile 420 metrekarelik La Lune enkaz sahası içerisinde ilk kez bir su altı kamerasının kullanılması, gerçekçi 3D içerisinde mutlak bir kesinlikle ele alınıyor. Ardından sonuçlar 3DEXPERIENCE teknolojisiyle paylaşılıyor. Ekip, kalıntıları keşfedip kuru alanda ya da komut gemilerinde güvenle tecrübe etmek için özel sanal gerçeklik (VR) başlıkları ve kontrolleriyle sahaya giriyor.

Ekibin araştırma gemisinde, bulguları toplanır toplanmaz gösteren ve projenin kalbi olarak görev yapan, 1,5 metrekarelik bir dijital panel bulunuyor. Sanal gerçeklik eğitim teknolojisi kullanan Dassault Systèmes, potansiyel hasarı ve tehlikeyi minimuma düşürürken dalgıç ve ekipman etkinliğini optimize ediyor. Daha sonraki fiziksel keşif için, potansiyel hasarı ve tehlikeyi minimuma düşürürken dalgıç ve ekipman etkinliğini optimize eden Dassault Systèmes sanal gerçeklik eğitim teknolojisi kullanılıyor.

"Daha önce deniz yatağı hiç böyle bir netlikle görüntülenmemişti"

La Lune ekibinin kullandığı Newt Suit isimli metal kıyafet, su altı araştırmacılarının yaklaşık 1000 feet derine inebilmesine ve potansiyel olarak 48 saate kadar derinde kalabilmesine olanak veriyor. Genellikle mayınların çıkarılmasına yardımcı olmak için kullanılan bu kıyafetten dünyada sadece 24 tane var.

Personel eğitimi için ekip, Newt Suit ve diğer değerli su altı kaynaklarından en iyi biçimde faydalanmak amacıyla kapsamlı 3D deneyimleri kullanıyor. Dassault Systèmes La Lune Proje Yöneticisi Cédric Simard, "Sanal bir ortamda ekipman ve eser kurtarma teknikleri için alınan eğitim, su altındaki verimliliği maksimuma çıkarıyor. Zaman kullanımınının çok önemli olduğu deniz yatağında işlem hassasiyetini geliştirerek büyük kazançlar elde ediliyor. Geniş kapsamlı 3D teknolojisi, sanal bir derin denizde saha üzerinde yüzmemize olanak veriyor. Daha önce deniz yatağı hiç böyle bir netlikle görüntülenmemişti. Bu tıpkı araçları ve teknikleri suyun içerisinde sorunsuz kullanmak gibi. Bütün manevralarımızı kuru bölge üzerinde uygulayabiliyor ve mükemmel hale getirebiliyoruz" şeklinde konuştu.

Kurtarılan tarihi eserler Dassault Systèmes teknolojisiyle korunacak

Ekip; topları, narin çini kavanozları, tabakları, su şişelerini ve müzik aletlerini kurtarabilmeyi umuyor. Ancak 350 yıl denizin tabanında kaldıktan sonra kurtarılırlarsa, işlem görmedikleri takdirde derhal parçalara ayrılacaklar. Dassault Systèmes teknolojisi, objelerin 3D modellerini yerinde oluşturmak için uygulanıyor. Bu gerçekçi ve hassas biçimde tanımlanan 3D dijital modellere ve bunların ortamlarına erişim, yüzeye getirildikleri zaman kurtarılmaları ve muhafaza edilmeleri için koruma uzmanlarına daha iyi anlama ve planlama olanağı veriyor.

Bu kalıcı 3D kaydı, diğer proje kaynakları ve verileriyle birlikte, insanların La Lune'un varlığının aşamalarını herhangi bir zamanda görmelerine olanak sağlayan bir sanal zaman makinesine dönüşüyor. La Lune projesi bulgularının zenginliği, http://www.operationlune.com/en/technologies/ adresinde çevrimiçi olarak bulunuyor, böylece arkeologlar, akademisyenler ve kamu, La Lune'u ıslanmadan keşfedebiliyorlar.

La Lune'in Gizemi Sürüyor

La Lune çalışması, su altı arkeolojisini yeni bir çağa taşıyor. Daha önceleri ulaşılamayan zaman kapsülleri artık keşfedilebiliyor. Vebaya karşı akıllıca bir önlem, kraliyet ailesi için bir himaye miydi, geminin ayrılışının gerçek şartlarını belki de asla bilemeyeceğiz. Özel bir su altı film ekibi, bir belgesel dizisinde bu dramatik keşfin çekimini yapıyor: Tarafsız Ay - Güneş Kralın Bayrağını Taşıyan Geminin Yeniden Doğuşu.

Ekibin çalışması, kalıntıların hazinelerinden ya da sırlarından kolayca vazgeçmediklerini gösteriyor. Ancak bilim ve 3DEXPERIENCE Teknolojisi birleştirildiğinde, La Lune'un denizde kayboluşundan üç yüz yıldan fazla zaman sonra, her gün La Lune'un hikayesini canlandıran daha fazla şey ortaya çıkarılıyor ve paylaşılıyor.