"4. Yargı Paketi" olarak da bilinen "İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı", TBMM Başkanlığı'na sunuldu.
Tasarı'da Terörle Mücadele Kanunu'nun 7. maddesinin değiştirilmesi, terör örgütü propagandasının ancak "Terör örgütünün, cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde" yapılması halinde ceza verilmesi öngörülüyor. Mevcut yasada, terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde; örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması, slogan atılması, ses cihazları ile yayın yapılması, terör örgütüne ait amblem, resim veya işaretlerin üzerinde bulunduğu üniformanın giyilmesi gibi durumlar bu madde kapsamında sayılıyor. Tasarıyla, maddeye "toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında gerçekleşmese dahi" ifadesi ekleniyor.
-İŞKENCEDE ZAMANAŞIMI KALKIYOR-
Tasarıyla Türk Ceza Kanunu'nda da önemli bir değişikliğe gidiliyor. TCK'nın "İşkence" başlıklı 94'üncü maddesine "Bu suçtan dolayı zamanaşımı işlemez" ifadesi ekleniyor. Ayrıca Kanun'un "Suçu ve suçluyu Övme" başlıklı 215. maddede yapılan değişiklikle, bu suçun oluşması da "bu nedenle kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması" şartına bağlanıyor. Yasanın 220'nci maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan suç işleme amaçlı örgütün propagandasını yapma suÇu da koşut şekilde "cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde" yapılması şartına bağlanıyor.
-HALKI ASKERLİKTEN SOĞUTMAYA DA YENİ DÜZENLEME-
TCK'da yapılan bir diğer değişiklikle, Kanun'un "Halkı Askerlikten Soğutma" başlıklı 318'inci maddesinin birinci fıkrası "Askerlik hizmetini yapanları firara sevk edecek veya askerlik hizmetine katılacak olanları bu hizmeti yapmaktan vazgeçirecek şekilde teşvik ve telkinde bulunanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir" şeklinde değiştiriliyor. Düzenlemenin mevcut halinde "halkı" askerlikten soğutmak ifadesi yer alıyor, ayrıca bu konuda propaganda yapmak da ilgili madde kapsamında bulunuyordu.
-SORUŞTURMA EVRESİNDE TUTUKLULUĞUN DEVAMINDA ŞÜPHELİ VE MÜDAFİİ DİNLENECEK-
Tasarıyla, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun salıverilme istemlerinde uygulanacak usul hakkındaki 105'inci maddesinin "103 ve 104 üncü Maddeler uyarınca yapılan istem üzerine, merciince Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık veya müdafiin görüşü alındıktan sonra, üç gün içinde istemin kabulüne, reddine veya adli kontrol uygulanmasına karar verilir. Bu kararlara itiraz edilebilir" şeklindeki birinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere, "Duruşma dışında bu karar verilirken Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık veya müdafiinin görüşü alınmaz" cümlesi ekleniyor. Ayrıca Kanun'un "Tutukluluğun İncelenmesi" başlıklı 108'inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "bulundurularak" ibaresinden sonra gelmek üzere "şüpheli veya müdafii dinlenilmek suretiyle" ibaresi ekleniyor. CMK 108/1'in mevcut hali ise şu şekilde:
"Soruşturma evresinde şüphelinin tutukevinde bulunduğu süre içinde ve en geç otuzar günlük süreler itibarıyla tutukluluk halinin devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine Sulh Ceza Hakimi tarafından 100'üncü madde hükümleri göz önünde bulundurularak karar verilir."
-TAZMİNAT DÜZENLEMESİ-
Tasarıyla CMK'nın "Tazminat İstemini" düzenleyen 141'inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen "Yakalama veya tutuklama işlemine karşı Kanunda öngörülen başvuru imkanlarından yararlandırılmayan" bendiyle bu kişilerin de maddi ve manevi her türlü zararlarını devletten isteyebilmelerinin yolu açılıyor. Diğer taraftan "Gözaltı ve tutukluluk süresi başka bir hükümlülüğünden indirilenlerin" tazminat isteyememesini öngören CMK 144/1-a düzenlemesinin yürürlükten kaldırılması öngörülüyor.
CMK'da yapılan bir diğer değişiklikle, "Kovuşturmaya yer Olmadığına Dair Karar" başlıklı 172. maddeye, yeni bir fıkra eklenerek, "Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi halinde yeniden soruşturma açılır" deniyor. Kanunun, "İtirazın Cumhuriyet Savcısına ve Karşı Tarafa Tebliği ile İnceleme ve Araştırma Yapılması" hakkındaki 270'inci maddesine ise şu fıkra ekleniyor:
"101 ve 105'inci maddeler uyarınca yapılan itiraz üzerine Cumhuriyet savcısından görüş alınması durumunda, bu görüş şüpheli, sanık veya müdafiine bildirilir. Şüpheli, sanık veya müdafii üç gün içinde görüşünü bildirebilir."
-YARGILANMANIN YENİLENMESİ TALEBİ-
Tasarıda, CMK'ya bir de geçici madde eklenerek, "İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle bir ceza hükmünün verildiğini tespit eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararlarından, 15 Haziran 2012 tarihi itibarıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunanlar bakımından Ceza Muhakemesi Kanununun 311'inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz. Bu durumda olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde yargılanmanın yenilenmesi talebinde bulunabilirler" deniyor. CMK'nın 311. maddesi Hükümlü Lehine Yargılamanın Yenilenmesinin nedenlerini düzenliyor.
-ADLİ YARDIMDAN YARARLANMA-
Tasarıda bir diğer düzenleme ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334'üncü maddesinin birinci fıkrasında yapılıyor. "Adli Yardımdan Yararlanacak Kişiler"i düzenleyen maddenin mevcut halinde yer alan "haklı oldukları yolunda kanaat uyandırmak" ibaresi "taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması" şeklinde değiştiriliyor. Böylece, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, "taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması" kaydıyla adli yardımdan yararlanabilecek. Kanunda yapılan bir diğer değişiklikle, adli yardım talebinin incelenmesinin ancak, talep halinde duruşmalı olarak yapılacağı düzenleniyor. Ayrıca, adli yardım taleplerinin reddine ilişkin mahkeme kararlarında sunulan bilgi ve belgelerin kabul edilmeme sebebinin açıkça belirtileceği de tasarı metninde ifade ediliyor.
Ayrıca, Kanun'un Adli yardımla ertelenen yargılama giderlerinin tahsili ile ilgili olarak da "Yargılama giderlerinin tahsilinin açıkça ilgilinin mağduriyetine neden olacağı mahkemece anlaşılırsa hüküm ile birlikte tamamen veya kısmen geri ödemeden muaf tutulmasına karar verilebilir" düzenlemesi yapılıyor. (ANKA/SON)
(HM/OE) - Ankara
Son Dakika › Güncel › 4. Yargı Paketi Meclis'te(2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?