Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Güzel bir tevafuk olarak 2014 yılında iki ilki birden yaşayacağız. Bunlardan birisi cumhurbaşkanının ilk kez halk tarafından seçilecek olması, diğeri de yurt dışındaki vatandaşlarımızın ilk defa oy kullanacak olmalarıdır" dedi.
İşler, JW Marriott Oteli'nde düzenlenen 6. Büyükelçiler Konferansındaki konuşmasında, son 12 yılda Türkiye'nin bölgesel güç kapasitesini ve küresel etkinliğini artırmada gösterdiği gayretin dünyaca fark edildiğini söyledi.
Bu dönemde tek taraflı çıkar ilişkisine dayanmayan, etnik, kültürel, dini ve siyasi farklılıklara bakmadan, tüm ülkelerle ilişkiler geliştirme anlayışıyla hareket edildiğini vurgulayan İşler, "Bu özgün dış politika anlayışı, ülkemize hem bölgesinde hem de küresel ölçekte artan bir saygınlık kazandırmıştır" diye konuştu.
Başbakan yardımcılığına bağlı kuruluşların çalışmalarına ilişkin bilgi veren İşler, "TİKA, yeni uluslararası ilişkiler perspektifinde giderek daha işlevsel bir hale gelen yumuşak güç unsurunun bir gereği olarak ülkemiz adına dünyanın her yerinde faaliyetlerde bulunmaktadır. Bölgesel aidiyet, çok taraflılık ve işbirliği vizyonuyla inşa edilen kazan-kazan denklemi bölgesel istikrara katkıda bulunmakla birlikte yumuşak gücümüzün de temel kaynağını oluşturmaktadır" dedi.
Türkiye'nin borç alan ülkeden borç veren ülke konumuna geldiğini ifade eden İşler, bu gelişmenin resmi kalkınma yardımlarına da doğrudan yansıdığını anlattı. Türkiye'nin yardım eden ülke konumuna gelmesinde ve bu alanda uluslararası arenada ön plana çıkan bir aktör olmasında kendine özgü tarihi ve geleneksel kodlarıyla sahip olduğu yardım felsefesinin payının büyük olduğunu belirten İşler, şöyle konuştu:
"Geleneksel donör, dediğimiz ülkelerin yardımlarının sorgulanır hale geldiği günümüzde ülkemizin yardımları uluslararası kamuoyu tarafından takdir toplamaktadır. Elbette Türkiye'nin ve TİKA'nın geldiği bu konum bir tesadüf değildir. TİKA öncelikle, dünya genelindeki geleneksel yardım modelinin bir alternatifi olarak uluslararası işbirliği ve dayanışmayı, dikkate almaktadır. Bunun yanında dünya çapındaki uluslararası yardım kuruluşlarından farklı olarak sahada doğrudan aktif çalışmayı kendine prensip edinmiştir. Masa başında oturarak proje üretmek yerine, uzman personelimiz, ülkemizi temsil eden büyükelçilikler ve konsolosluklarımız ile işbirliği halinde dünyanın her yerinde proje gerçekleştirmektedir."
-"Dünyanın her yerinde olmaya devam edeceğiz"
Türkiye'nin yeni insani diplomasi anlayışında sadece uluslararası kuruluşların aldığı kararlar çerçevesinde yardım politikasını belirleyen bir ülke olmanın ötesinde, bu konuda öncü bir ülke konumuna geldiğini bildiren İşler, "Sayın Başbakanımızın ifadesiyle hiç kimse yokmuş gibi Afrika'da ve dünyanın her yerinde olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
TİKA'nın tarihi hafızanın korunması konusunda da önemli görevler üstlendiğini vurgulayan İşler, yapılan çalışmalardan örnekler verdi. "Türkiye, TİKA aracılığıyla Adriyatik'ten Çin Seddi'ne, Ortadoğu'dan Kafkaslara kadar ata yadigarı eserlere sahip çıkmaktadır" diyen İşler, TİKA'nın din, dil, ırk ayırt etmeksizin Somali'den Ukrayna'ya Meksika'dan Moğolistan'a kadar dünyanın beş kıtasında Türkiye'nin bayrağını dalgalandırdığını belirtti. İşler, büyükelçilere TİKA'ya zorlu bayrak yarışında verdikleri desteklerden dolayı da teşekkür etti.
-"Vatandaş, soydaş ve akrabalarımızın dertleriyle dertlenin"
Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) çalışmalarına ilişkin de büyükelçilere bilgi veren İşler, "YTB, dünyanın 155 ülkesinde sayıları 6 milyonu bulan vatandaşımızın, soydaş ve akraba topluluklarının karşılaştıkları sorunları ortak akılla çözüme kavuşturmak için faaliyetlerde bulunmaktadır" dedi. İşler, "Bugün ülkemiz yıllardır çözülemeyen sorunları ile cesaretle yüzleşmekte, reform niteliğinde attığı adımlarla bu sorunların çözümü için gayret sarf etmektedir. Daha demokratik, özgür ve güçlü bir Türkiye olma yolundaki kararlı politikamız bölgemize ilham vermektedir" diye konuştu.
YTB'nin yurt dışında yaşayan vatandaşların sorunlarını tespit etmek ve çözüm önerileri geliştirebilmek için aralarında Almanya, Fransa ve ABD'nin de bulunduğu 14 ülkede yurtdışı vatandaşlar ülke strateji belgesi çalışmalarını başlattığını bildiren İşler, Türkiye bursları kapsamında, yurt genelinde yaklaşık 13 bin öğrencinin eğitim gördüğünü kaydetti. Yurt dışındaki vatandaşların ve soydaşların büyükelçilere emanet olduğunu dile getiren İşler, "Nerede bir vatandaşımız nerede bir soydaşımız ve nerede bir akrabamız varsa biz Türkiye olarak oradayız. Bulunduğunuz ülkelerde Türkiye'nin temsilcileri olarak vatandaş, soydaş ve akrabalarımızın dertleriyle dertlenin, zira varlık sebebimizin onların varlığı olduğunu asla unutmayınız" diye konuştu.
Bu sene ilklerin yaşanacağını vurgulayan İşler, " Güzel bir tevafuk olarak 2014 yılında iki ilki birden yaşayacağız. Bunlardan birisi cumhurbaşkanının ilk kez halk tarafından seçilecek olması, diğeri de yurt dışındaki vatandaşlarımızın ilk defa oy kullanacak olmalarıdır. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın bulunduğunuz ülkelerde rahatlıkla oy kullanmalarını sağlayacağınıza olan inancım tamdır" dedi.
-Avrupa'daki dışlayıcı ve ayrımcı uygulamalar
Küreselleşme sürecinin de etkisiyle pek çok ülkede dini, etnik, kültürel ve siyasi temelli aşırılığın arttığını belirten İşler, 11 Eylül olaylarının yarattığı güvensizlik ortamının ise özellikle Avrupa ülkelerinde yabancı düşmanlığını tetiklediğini, ırkçı ve İslamofobik siyasi akımların güçlendiğine dikkati çekti. Bu nedenle 2000'li yıllardan itibaren Avrupa'da demokratik ülkelerde dahi dışlayıcı ve ayrımcı uygulamaların yaygınlaştığını ifade eden İşler, şöyle devam etti:
"Toplumda İslam korkusu, göçmen karşıtlığı, yabancı düşmanlığı gibi unsurlar üzerinden ortaya çıkan bu uygulamalar Avrupa'daki sosyal ve siyasi hayatı derinden etkilemekte ve bunun sonucunda aşırı sağcı partiler Avrupa siyasetinde etkin rol oynamaktadırlar. Aşırı sağcı partilerin ayrımcı ve dışlayıcı bakış açıları merkez sağ partilerin gündemlerini de aşırılıkçı perspektife kaydırmaktadır. Bu ortamda nefret ve korku temelli bir bakış açısıyla şekillenen 'öteki' tanımı, ekonomik krizden etkilenmekte ve çok kültürlülük perspektiflerini zedelemektedir.
İşte tam da bu noktada Diyanet İşleri Başkanlığımızın yurt dışı faaliyetleri önemli bir misyonu yerine getirmektedir. İyi yetişmiş, çağın gerektirdiği donanıma sahip, diyanet personelimiz şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da görevlerini en iyi şekilde yapmaya devam edeceklerdir." - Ankara
Son Dakika › Güncel › 6. Büyükelçiler Konferansı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?