"7000 Yıllık Uçan Halıya Ters Binen Hırcar"ın Programı Belli Oldu

Türk tiyatrosuna yeni bir soluk getiren Tiyatro Kumpanyası, masal tadında politik güldürüyle Mart ayında da tiyatro severleri güldürmeye devam ediyor. Oynandığı günden itibaren büyük ses getiren "7000 Yıllık Uçan Halıya Ters Binen Hırcar" oyunu, 11 Mart Salı günü 20:30 Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi Turhan Tuzcu Salonu'nda, 18 Mart Salı günü 20:30'da Kozzy Gazanfer Özcan Gönül Ülkü Sahnesi'nde ve 27 Mart Perşembe 20:30 Kadıköy Halk Eğitimi Merkezi'nde izleyiciler ile buluşuyor. Oyunun biletleri, www.tiyatrokumpanyasi.com adresinden ve Biletix'ten temin edilebilir.

Türkiye gündemine göndermeler

Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli müzik yazarlarından ve edebiyatçılarından Ahmet Say'ın "İpek Halıya Ters Binen Kedi" öyküsünden usta tiyatro yönetmeni Yücel Erten tarafından tiyatroya uyarlanan oyun, dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say'ın müzikleriyle sahnede hayat buluyor.

"7000 Yıllık Uçan Halıya Ters Binen Hırcar", dini kendisine araç ederek ticareti hırsızlık ile bağdaştıran kurnaz ve dolandırıcı bir tüccarın öyküsü. Zamansız ve kurgusuz bir hikaye üzerinden hareket etse de, zaman zaman Türkiye'nin gündemine göndermelerde bulunan oyun, Tiyatro Kumpanyası kurucusu Kemal Kocatürk tarafından, "Ticaretin 7 bin yıllık serüvenine kahkahalarla eşlik edeceğimiz ibretlik bir masal" olarak tanımlanıyor.

Tiyatro Kumpanyası

Kemal Kocatürk'ün "Yalansız, yalın ve harbiden tiyatro" söylemi etrafında şekillenerek Türk tiyatrosuna yeni bir soluk getiren Tiyatro Kumpanyası, 2011'de Can Yücel'den Genco Erkal'ın uyarladığı ve Kemal Kocatürk'ün yönetip oynadığı "Can" adlı tek kişilik oyunla tiyatro dünyasına merhaba demişti. Yayınladığı tek kitapla 50'nin üzerinde baskıya ulaşan ve Türkiye'nin en çok okunan şairlerinden biri olmasıyla ünlenen Ahmed Arif'in yaşam öyküsünü "Hasretinden Prangalar Eskittim" adlı oyunuyla 2012'de şiir severlere aktaran Tiyatro Kumpanyası, 2013 başında çocuklara yönelik şiddet karşıtı, müzikli ve danslı "Oturan Boğa" adlı çocuk oyununu sahneye koymuştu. Aynı yıl mutsuz bir ailenin mutluluğu arayan küçük kızının öyküsünün anlatıldığı "Küçürekkız" ise, önce Makedonya'daki Mot Festivali'nde, daha sonra da İstanbul'da izleyiciler ile buluşmuştu.