Aden'in Geri Alınması Yemen'de Savaşın Seyrini Değiştirecek

Yemen'de hükümet güçlerinin stratejik öneme sahip Aden kentinin kontrolünü yeniden ele geçirmesiyle ülkedeki krizin yeni bir boyut kazandığı, Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi yönetimine bağlı güçlerin diğer kentleri de ele geçirmesinin önünün açıldığı belirtildi.

Aden'in, Husiler ve devrik lider Ali Abdullah Salih yanlısı milisler ile Cumhurbaşkanı Hadi yanlısı Halk Direnişi güçleri arasında aylardır devam eden şiddetli çatışmaların ardından hükümet güçlerinin denetimine geçmesini AA muhabirine değerlendiren uzmanlar, dünyanın en önemli deniz ticaret yollarından biri olan Babu'l Mendeb boğazına yakınlığı nedeniyle çatışan tüm taraflar için önem arzeden kentin ele geçirilmesinin, "ülkedeki savaşın seyrini etkileyecek" güçte bir gelişme olduğunu belirtti.

Süveyş Kanalı'nın güney kapısı Bab'ul Mendeb, Kızıldeniz ve Aden Körfezi ile Hint Okyanusu arasında bir deniz koridoru oluşturuyor. Bu da boğazın ve boğaza yakın limanla uzun kıyı şeridine sahip Aden'in önemini arttırıyor.

Yardımlar Aden'e gelecek

Yemenli gazeteci-yazar Saddam el-Mezhani, ülkenin en büyük ikinci kenti ve ticari başkenti Aden'in geri alınması ve ülke dışında faaliyetlerini yürüten bazı bakanların kente dönmesine işaret ederek, "Hükümetin Aden'deki varlığı, dış ülkeler nezdindeki meşruiyetini güçlendiriyor. Ayrıca diğer kentlerin de kontrol altına alınması ve devlet otoritesinin tesisi için fırsat oluşturuyor" dedi.

Mezhani, "Şu an tüm işaretler, hükümet ve koalisyon güçlerinin, askeri yardımları karşılamak için Aden Havaalanı ve limanını kullanıma hazırlamak suretiyle Aden'i bir kalkış noktası olarak kullanıp Yemen'in tamamında denetimi ele geçirmeyi planladığın gösteriyor" diye konuştu. Aden'deki havaalanı ve limanın, koalisyon ülkelerinden yapılacak yardımlar için kritik önem taşıdığını vurgulayan Mezhani, "Liman ve havaalanının işler halde olması Yemen'e uluslararası yardımların ulaşmasını kolaylaştıracak" ifadelerini kullandı.

"Aden'in kurtarılması düşüşlerinin başlangıcı oldu"

Ebad Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Abdusselam Muhammed de "Husilerin Aden'i kontrol altına alması ve meşru cumhurbaşkanını kovması, Yemen'de yaptıkları darbenin zirve noktasıydı ve ülke geneline yayılmalarının önünü açtı. Aden'in kurtarılması ise düşüşlerinin başlangıcı oldu" dedi.

Husilerin, bölgede kalıcı olmayacaklarına dair yaygın görüşe karşın kentin denetimini bu kadar hızlı kaybetmelerinin beklenmeyen bir gelişme olduğunu söyleyen Muhammed, "Husilerin planlarına karşı çıkan Yemenliler ile Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun varlığı, düşüşlerini hızlandırdı. Bu gelişme de yakında Husilerin projesinin sona ereceğini gösteriyor" diye konuştu.

Yemenli siyasi analist Abdullah Süleyman ise Aden'in Husilerin denetiminden çıkmasıyla ülkedeki krizin farklı boyutlara taşındığını belirterek, şunları kaydetti:

"Bu durum Husilerin siyasi çözüme razı olmalarını sağlayabilir. Yemen'i silahla kontrol altına almak, meşru yönetime darbe yapmak yerine siyasi hayata dönmelerini temin edebilir. Ülkedeki krizin çözümü için siyaset, en iyi ve maliyeti en düşük yol. Husiler bu yola başvurmasa bile açık bir şey var ki Aden'in kurtarılması diğer kentlerin de kurtarılmasının önünü açmıştır."

Yemen hükümetine bağlı güçlerin, 17 Temmuz'da ülkenin güneyindeki Aden kentinin kontrolünü tamamen ele geçirdiği bildirilmişti.

Yemen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Halid Mahfuz Bahhah, yaptığı açıklamada, "Aden kentinin kontrolünün sağlanmasının diğer kentlerin de Husiler ve devrik lider Ali Abdullah Salih yanlısı milislerden kurtarılmasının ilk adımı olduğuna" işaret etmişti. Bahhah, Uluslararası Aden Havaalanı ve kentteki limanların kullanılabilir hale getirilmesi için çalışmaların hızla yürütüleceğini ve kentin, ülkeye gelen yardımların kabul merkezi olacağını belirtmişti.