Adnan Hoca'ya Anayasa Mahkemesi'den Ret

Anayasa Mahkemesi, "Adnan Hoca" olarak tanınan ve Bilim Araştırma Vakfı Başkanı Adnan Oktar'ın bireysel başvurusunu "konu bakımından yetkisizlik" nedeniyle kabul edilemez buldu Anayasa Mahkemesi, "Adnan Hoca" olarak tanınan ve Bilim Araştırma Vakfı Başkanı Adnan Oktar'ın bireysel başvurusunu "konu bakımından yetkisizlik" nedeniyle kabul edilemez buldu. Anayasa Mahkemesi, Oktar'ın söz konusu hakaretlere hukuk mahkemeleri önünde dava açma hakkının bulunduğunu belirtti.

Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurulara ilişkin kararları Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Adnan Oktar'ın Anayasa Mahkemesi'nin gündemine kadar taşıdığı dava konusu olay bir internet sitesindeki yorumlarla başladı. Oktar, şahsına karşı bir sosyal paylaşım sitesi üzerinden hakaret içeren yazıları yazan kişinin adres ve kimlik bilgilerini tespit ederek yayın yoluyla hakaret suçundan cezalandırılması istemiyle Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık, yazıların Oktar'ın gıyabında ve şikayet edilen kişi ile bir başkası arasında internet üzerinden yazışma yolu ile yapıldığını, gıyapta hakaret suçunun oluşması için ise gerekli olan ihtilat (karışma) unsurunun gerçekleşmediği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Oktar, Başsavcılığın kararına itiraz etti. İtirazı değerlendiren Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesi ise talebi reddetti. Oktar ise hakaret içerikli beyanların suç oluşturduğu, internet ortamında yapılan hakaretin birçok kişi tarafından görülebilmesi nedeniyle ihtilat unsurunun oluştuğu ve benzer durumlarda ilgili bir çok davanın mahkemelerce karara bağlandığını ifade ederek, şahsına yöneltilen hakaret ile ilgili kovuşturmanın başlatılmamasıyla hak arama hürriyetinin ihlal edildiğini öne sürerek Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Talebi incelemeye alan Anayasa Mahkemesi, Oktar'ın başvurusunu "konu bakımından yetkisizlik" nedeniyle kabul edilemez buldu.

-HUKUK MAHKEMELERİNDE DAVA AÇABİLİR-

Yüksek Mahkeme'nin kabul edilemez kararında, bireysel başvurunun esasının incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa'da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Türkiye'nin taraf olduğu ek protokollerinin kapsamına da girmesi gerektiği belirtildi. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa ve AİHS'nin ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvuruyu kabul edilebilir olduğuna karar verilmesinin mümkün olmadığı kaydedildi. Anayasa Mahkemesi kararında, hak arama hürriyetinin ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilmek için başvurucunun, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili bir uyuşmazlığın tarafı ya da bir suç isnadı hakkında karar verilmiş olması gerektiğine dikkat çekti. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun hukuk mahkemeleri önünde dava açma hakkının bulunduğunu anımsatarak, Oktar'ın ihlal iddiasının Anayasa'da güvence altına alınmış ve AİHS kapsamında olan temel hak ve özgürlüklerin koruma alanı dışında kaydığını belirterek, konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez buldu. - Ankara