Aliya İzzetbegoviç" Konferansı

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

-Konferans salonundan detay

-Gazeteci Hakan Albayrak'ın eşi Emira Albayrak'ın konuşması

-Savaş döneminde gönüllü olarak doktorluk yapmak için Bosna'ya giden Bahadır İslam'ın konuşması

-Hediye verilmesinden detay - Gazeteci Hakan Albayrak'ın eşi Emira Albayrak:

"Aliya İzzetbegoviç bizim babamız gibiydi. Aliya İzzetbegoviç bizdeki intikam duygusunu durdurdu. Bize, 'biz Müslüman insanlarız, bu dünya geçicidir, onurlu bir şekilde bu dünyayı bitirmemiz lazım' derdi. Bence Aliya İzzetbegoviç'in bize yaptığı en önemli şey, intikam duygusunu bizden alması oldu"

Bosna Dayanışma Grubu Kurucusu Mazı:

"İzzetbegoviç, sıradan bir siyasetçi, sıradan bir komutan gibi bakmıyordu. 'Düşmanınızı öğretmen edinmeyin, yeryüzünü yönetmek istiyorsanız gökyüzünün öğrencisi olmayı bilin' derdi"

Gazeteci Hakan Albayrak'ın eşi Emira Albayrak, "Aliya İzzetbegoviç bizim babamız gibiydi, bizdeki intikam duygusunu durdurdu. Bize, 'Biz Müslüman insanlarız, bu dünya geçicidir, onurlu bir şekilde bu dünyayı bitirmemiz lazım' derdi. Bence Aliya İzzetbegoviç'in bize yaptığı en önemli şey, intikam duygusunu bizden alması oldu." dedi.

Türk Dil ve Edebiyat Derneği Çankırı Şubesi ile Çankırı Karatekin Üniversitesi İnsan ve Medeniyet Topuluğunca düzenlenen "Aliya İzzetbegoviç" konferansı Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Konferansa konuşmacı olarak katılan Gazeteci Hakan Albayrak'ın eşi Bosna Hersekli Emira Albayrak, doğup, büyüdüğü Bosna Hersek'te savaş döneminde yaşadıklarını katılımcılarla paylaştı.

Eski Yugoslavya'da manevi açıdan baskı gördüklerini ifade eden Albayrak, çocukken bile nasıl davranmaları gerektiğini bildiklerini, Müslüman kimliğini nerede ön plana çıkarmaları, nerede arka planda tutmaları gerektiği konusunda bir hissiyata sahip olduklarını söyledi.

Savaş başladıktan sonra diğer devletlerin kısa süre içerisinde duruma müdahale edeceğini düşündüklerini belirten Albayrak, "6 ay geçtikten sonra kimsenin kolunu kıpırdatmadığını gördük. Savaşta en zor şey bombalar, kurşunlar. Onu asla unutamıyorsunuz. Açsınız, doyurucu bir yemek yediğinizde unutuyorsunuz ama bomba seslerini, kurşun seslerini ve korkuyu yıllar geçmesine rağmen hala unutamıyorum ve hala rüyalarıma giriyor." dedi.

Bosna'daki savaşın çok acımasız olduğunu ve savaşın bir yanında temiz bir halk, diğer yanında çok zalim bir taraf olduğunu vurgulayan Albayrak, "Aliya İzzetbegoviç bizim babamız gibiydi, bizdeki intikam duygusunu durdurdu. Bize, 'biz Müslüman insanlarız, bu dünya geçicidir, onurlu bir şekilde bu dünyayı bitirmemiz lazım' derdi. Bence Aliya İzzetbegoviç'in bize yaptığı en önemli şey, intikam duygusunu bizden alması oldu." ifadelerini kullandı.

Albayrak, savaş öncesinde, Müslümanların birçok geleneğini unuttuğunu dile getirerek, "İslam sadece gizli evlerde yaşanıyordu. Dışarıda başörtülü bir bayan bile yoktu." dedi.

"Bosna'da yapılanlara dünya sessiz kaldı"

Savaş döneminde gönüllü olarak doktorluk yapmak için Bosna'ya giden Bahadır İslam da 20. yüzyıldaki savaşlarda ölenlerin toplamının, 20. yüzyıldan önceki savaşlarda ölenlerden daha fazla olduğunu söyledi.

2. Dünya Savaşı'dan sonra Avrupa kıtasındaki en kanlı soykırımın Bosna'da olduğunu dile getiren İslam, "Bu kirli halkanın ilkidir Bosna. Ardından Çeçenistan, Azerbaycan, Arakan, Afganistan, Irak ve şimdi de Suriye geldi." dedi.

İslam coğrafyasının yangın yerine döndüğünü kaydeden İslam, şunları kaydetti:

"Bundan 40 yıl öncesine kadar dünyada sıcak savaşların yüzde 25'i İslam coğrafyasında yaşanıyordu. Demir perde çöktükten sonra bu oran Müslümanların aleyhine yükselmeye başladı. Bu 25, 30 oldu, 30, 40 oldu. Şu anda yüzde 100'ü İslam coğrafyasında yaşanıyor. Bizim bunu iyi tahlil etmemiz lazım. Şu anda bütün İslam coğrafyası yangın yerine dönmüş durumda. Bosna'da yapılanlara dünya sessiz kaldı. Bu savaşın en önemli figürü İzzetbegoviç'tir. Bosna Hersek'in silahlı bir gücü yoktu ama müthiş bir direniş gösterdiler. Başkalarının elinde Bosna gibi bir örnek olsa bunlar için binlerce kitap yazılır, tiyatro oynanırdı."

Müslümanların asla soykırım yapmadığını vurgulayan İslam, "Toplama kamplarının benzerleri Bosna'da kuruldu. O zaman uydudan bunların yerleri bilindiği halde müdahale edilmedi. Sayısı 500'ü geçti, toplu mezarlar var. Bunların yüzde 80'inden Sırplar, yüzde 20'sinden Hırvatlar mesuldür. Müslümanların yaptığı bir tane dahi toplu mezara rastlanmadı." diye konuştu.

"Gençliğimizde, Müslüman lider nasıl olunuru İzzetbegoviç'den öğrendik"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müşaviri ve Bosna Dayanışma Grubu Kurucusu Raci Mazı ise İzzetbegoviç'in çok farklı bir kişiliği olduğunu söyledi.

İzzetbegoviç'in sıradan bir komutan olmadığını ifade eden Mazı, "Sıradan bir siyasetçi, sıradan bir komutan gibi bakmıyordu. 'Düşmanınızı öğretmen edinmeyin', 'Yeryüzünü yönetmek istiyorsanız gökyüzünün öğrencisi olmayı bilin der.' Bu söylemler onun İslam düşüncesinden geliyordu. Biz gençliğimizde, Müslüman lider nasıl olunuru İzzetbegoviç'den öğrendik." ifadelerini kullandı.

İzzetbegoviç'in bugün birçok aydının kalemine ilham verdiğini belirten Mazı, "Bize kendimiz olmayı bıraktı. 'Siz kendi kimliğinizden alacaksınız birçok şeyi, yeter ki kendi kimliğinize dönün' düşüncesini öğretti." dedi.

Konferansın sonunda AK Parti Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Belediye Başkanı İrfan Dinç ve Karatekin Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Beşirli konuşmacılara tuz lambası hediye etti.