Bilgiye erişimi daha kolay ve ekonomik hale getirmek amacıyla 2000 yılında kurulan Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu (ANKOS), 12 yıllık birikimini ve yıllık toplantı geleneğini yeni bir boyuta taşıyor.
25-27 Nisan tarihleri arasında Antalya Belek'teki Maritime Kongre Merkezi'nde düzenlenen toplantıya, 150 farklı kurumdan 300'ün üzerinde kurum temsilcisi katılırken, yayıncılık, kütüphane otomasyonu, kütüphane güvenliği gibi alanlarda faaliyet gösteren 60'dan fazla firma da fuar katılımcıları arasında yerini alacağı belirtiliyor.
ANKOS toplantısının ilk defa bu yıl ulusal ve bölgesel bir toplantı özelliğine kavuştuğunu söyleyen Kadir Has Üniversitesi Bilgi Merkezi Müdürü ve ANKOS Başkanı Ertuğrul Çimen, geçen 12 yılda toplantıların daima bir üniversite ev sahipliğinde yapıldığını, bu yıl ise hızla artan lojistik, teknik ve diğer altyapı ihtiyaçları nedeni ile bir kongre merkezine taşıdıklarını belirtti. Çimen, " Türkiye'nin bilgi toplama stratejisi, ulusal ve uluslararası iş birlikleri ile ilgili bildiriler, sunumlar, Türkiye'nin uluslararası elektronik yayıncılık alanındaki faaliyetlere nasıl daha çok katkı sağlayabileceği" ile ilgili çok geniş bir alanda sunumlar ve görüşmeler yapılacağını bildirdi. Ayrıca 500 kişilik bir katılımcı grubu ile birlikte olduklarını ifade eden Çimen, katılımcıların önemli bir kısmının kütüphane yöneticilerinden oluştuğunu söyledi.
AVRUPA KÜTÜPHANELERİNE TÜRKÇE ERİŞİM
Toplantıdaki konu başlıklarından biri olan 'Avrupa Kütüphanelerine Türkçe Erişim'le ilgili de bilgi veren Çimen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Europeana Newspapers Online Projesi, Milli Kütüphane Başkanlığı tarafından yürütülen uluslararası bir işbirliğinin sonucu hayata geçmiş bir proje. Europeana Projesi olarak yaygın şekilde bulunuyor. Bir Avrupa dijital kütüphanesi oluşturuluyor ve Avrupa'yı oluşturan tüm toplumların geçmişten gelen kültürel miras kayıtları, önce elektronik ortama aktarılıp ondan sonra da dijital olarak her hangi bir sınırlama olmaksızın bütün kullanıcıların erişimine açılıyor. Milli Kütüphane, Türkiye'den temsilci olarak bu projede yer alıyor. Türkiye'nin Europeana Projesi'nin içerisinde yer alması için önemli çalışmalar yaptılar. Bunun şöyle bir avantajı olacak. Biz hep içeriye sınırlı erişimden ve yeterince içerik sunulamadığından şikayet ederiz. Yapılan bu çalışma umuyorum bir ilk adım olacak ve tüm dünyadan Türkçe içeriğin daha çok görülebilir bir platformu olacak."
Projenin tanıtımlarına başlanıldığını kaydeden Çimen, bu hizmetin aslında uzun süredir kullanıcıların erişimine açık olduğunu, ancak yaygın şekilde duyuruların yeni yapıldığını belirtti.
GÖRÜNTÜLÜ VE SESLİ MEDYA PLATFORMU DIGILAB TEKNOLOJİSİ
ANKOSLink toplantısında yer alan projelerden bir tanesinin de görsel ve işitsel medyaların tek platformu olan 'Digilab Projesi' olduğu belirtildi. Proje Yöneticisi Taha Kayaoğlu, Alternatif Medya olarak geçen yıl da bu toplantıya katıldıklarını söyledi. Alternatif Medya'nın yayıncılık yapan bir kuruluş olduğunu kaydeden Kayaoğlu, "Tek farkı, bugün burada bulunan basılı yayıncılığın bir adım ötesinde, web tabanlı dijital yayıncılık sınıfına giren her türlü işleri başarıyla gerçekleştiriyoruz. Bizim burada olmamızın nedeni ise 'Digilab Projesi'. Bu proje görüntülü ve sesli medyaların depolandığı bir platformdur. Bugün Anadolu Üniversiteleri kütüphanelerinde birçok görüntülü film veya eğitim materyali var. Artık üniversiteler bu tür içeriklere yatırım yapıyorlar. Büyük şehir üniversiteleri dahil olmak üzere bin, 5 bin belki 10 bin tane film satın alıyorlar. Sonra onları ya kiralama yöntemiyle, ya da çoğaltma yöntemiyle kullanıcılarına sunuyorlar. Fakat bu tarz DVD veya VCD'lerde, öğrencilerin bunu çoğaltması, telif hakkı sorunları sebep olabiliyor. Diğer nokta ise, bu materyallerin ciddi anlamda deforme olma tehlikesi. Biz burada farklı bir yol düşündük. Dedik ki; kurum bizim sağladığımız Digilab teknolojisiyle, her türlü materyali kolaylıkla kendi serverlerine yüklesinler" diye konuştu.
Gelişen dünyada herkesin bilgisayar ve akıllı telefon sahibi olduğunu belirten Kayaoğlu, üniversitelerin bu teknolojiyi kullanmasıyla, öğrencilerin program bünyesindeki görüntüleri kolayca izleyebileceğini ifade etti. Kayaoğlu konuşmalarını şu şekilde sürdürdü:
"Paralel element denilen mantıkla artık görüntülerin, DVD'lerin depolama alanlarında çok büyük yerler kaplamadan küçük boyutlarla birçok DVD'yi içerisinde barındıracak şekilde 'Digilab' teknolojisini geliştirdik. Bir videonun içerisinde çeşitli sesler, altyazılar vardır. Biz burada bir tane görüntü yapıp altlarındaki bütün sesleri ile altyazıları birbirinden koparıyoruz. Bir sesi bir altyazı ile birlikte büyük bir dosya olmaktansa hepsini ayrı ayrı görüp, küçük bir dosya halinde depoluyoruz. Platform çağrıldığı zaman, mesela 'ses İngilizce, altyazı Türkçe olsun', dediğimizde sadece hemen ilgili dosyaları birbirleriyle eşleştirip kullanıcının önüne sunuyoruz. Ayrıca bu platform kullanıcılara depolama anlamında büyük avantaj sağlıyor."
İnternetten izlenebilen görüntülerle 'Digilab 'sistemi arasındaki farka da değinen Kayaoğlu, "İnternet gibi platformlar sadece üniversitede değil, bütün kurumlarda çeşitli internet altyapısı gerektiriyor. Eğer öğrenci, internetten buna erişirse kurum içerisindeki internet altyapısı bir süre sonra aşağılara düşer ve internet kullanımı arttığından başka insanlar interneti kullanamaz hale gelirler. Bu platform bunu da engelliyor. Kendi içerisinde sadece lokal olarak çalışıyor. İnternet yoğun bir şekilde kullanılmadığı için de öğrencilere kolaylık sağlınmış oluyor" dedi. - ANTALYA
Son Dakika › Güncel › Ankoslınk 2013 Konferansı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?