Avustralya'da Yaralı Bebeğin Durumu Belirsiz

MELBOURNE (AA) – Avustralya yönetimindeki Nauru gözaltı merkezinde üzerine kazara sıcak su dökülerek yaralanan ve Queensland eyaletindeki Lady Cilento Çocuk Hastanesi'nde tedavi altına alınan Asha adındaki 12 aylık bebeğin durumu netlik kazanmadı.

Lady Cilento Çocuk Hastanesi yetkilileri, Asha bebeği Nauru'daki sığınmacı gözaltı merkezine geri göndermeyi geçtiğimiz hafta reddetti. Hastane personelinin kararını duyan Queenslandlılar çocuk hastanesi önünde personelin kararına destek için eyleme başladı.

Hastane yetkilerinin aldığı kararın üstünden 8 gün geçmesine rağmen halen hastanede doktor kontrolünde bulunan Asha bebeğin Avustralya'da mı kalacağı yoksa Nauru'ya mı geri gönderileceği henüz belli olmadı. Mülteci hakları savunucuları ile hükümet arasında Asha'nın geleceğini belirleyecek pazarlıklar sürüyor.

Protesto eylemleri hız kesmedi

Avustralya'da Yüksek Mahkemenin hükümetin aralarında Avustralya'da doğan bebek ve çocukların da bulunduğu 267 sığınmacıyı Nauru gözaltı merkezine gönderme kararını onaylamasının ardından başlayan gösteriler devam ediyor. Ülkenin eyalet başkentlerinde yapılan sokak gösterilerinin yanı sıra öğretmenler, sağlık çalışanları, okullar ve benzeri kuruluşlar, sığınmacıların kalması için yapılan gösterilerin sembol sloganı "Let Them Stay" (Kalmalarına izin verin) pankartları açıyor.

Melbourne Sanat Merkezi üzerindeki 162 metrelik kafes kuleye tırmanan iki kadın gösterici de pankart asarak sığınmacılara destek vermişti.

Öte yandan Asha bebeğin Nauru'ya gönderilmesine engel olan Lady Cilento Çocuk Hastanesi önünde devam eden eylemlerde göstericiler dün gece hastane önünde nöbet tuttu.

"Asha bebek kalmalı"

Sydney'de Avustralya Tıp Derneğince (AMA) düzenlenen "Sığınmacıların Sağlık Durumu" adlı toplantıda konuşan AMA Başkanı Profesör Brian Owler, Asha bebeğin gözaltı merkezine geri gönderilmemesini istedi. Gözaltı merkezlerinin bebek ve çocuklar için zararlı olduğunu vurgulan Owler, Asha'yı taburcu etmeyen doktorlara destek çıkarak, "Sorumlulukları altında olan hastaya sahip çıkmalarında etik bir zorunluluk var" dedi.