Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Küresel ekonomik krizin tüm dünyayı etkilemeye devam ettiği bazı batı ülkelerinde maaşların ve ücretlerin dondurulduğu, işten çıkarılmaların yaşandığı bir ortamda hükümet olarak emeklimizin ve çalışanlarımızın enflasyona ezilmediği bir 10 yılı geride bıraktık" dedi Kamu emekçilerinin mali ve sosyal haklarının görüşüldüğü 2. Toplu İş Sözleşmesi süreci bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında başladı. Görüşmelere Bakan Faruk Çelik, üç konfederasyon başkanı ve 12 hizmet kolunda yetkili sendikaların başkanları katıldı. Memur-Sen adına Genel Başkan Ahmet Gündoğdu ve 10 yetkili sendikanın başkanları katılırken, KESK'ten Genel Başkan Lami Özgen, TİS Uzmanı Ali Kılıç, Kültür Sanat-Sen Başkanı Yavuz Demirkaya katıldı. Hizmet kollarında yetkisi bulunmayan Türkiye Kamu-Sen'den ise Genel Başkan İsmail Koncuk masada yer aldı. İlk toplantıda sendikalar kendi taleplerini dile getirdi. Toplantı sonrası, 3 hafta sürecek olan toplu sözleşme görüşme takvimi açıklandı. 2 milyon 600 bin memur ve 1 milyon 900 bin emekliyi ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinde memurlar adına yetkili konfederasyon Memur Sen masada yer aldı. Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun yanı sıra, Kamu Sen Başkanı İsmail Koncuk ile KESK Başkanı Lami Özgen de toplantıda yer aldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, İlk toplu sözleşmelerde 61 kazanım elde ettiklerini belirterek, "Geçen yıl toplu sözleşme sürecinde kamu görevlerimizi maaş zamlarının yanında mahalli idarelerde sosyal denge tazminatı ödenmesi, emekli memurlara verilen maktu tazminatın artırılması, 4/C'lilerin çalışma sürelerinin 11 ay 28 güne çıkarılması, öğretim yılına hazırlık ödeneğinin 700 TL çıkarılması, dini bayramlarda çalışan personel ilave ödeme yapılması gibi toplam 61 kazanım elde edilmiştir. Geçen ay içerisinde 100 bin sözleşmeli personel kadroya geçirilmesi, sözleşmeli personelin izin haklarının devlet memurlarıyla paralel hale getirilmesi, açıktan vekil olarak atananların izin hakkı tanınması, doğum yapan kadın memurlarımızın gece vardiyası ve nöbet görevleri verilmesine ilişkin 1 yıllık sürenin 2 yıla çıkarılması gibi toplu sözleşme süreçlerinde gündeme getirilen sendikal taleplerin yasalaştırmış bulunuyoruz" dedi.
-BEKLENTİLERİ KARŞILAMA ÇABASINDA OLACAĞIZ-
2 milyon 650 bin kamu çalışanı ve 1 milyon 900 bin kamu emeklisinin 2014- 2015 yılına ilişkin mali ve sosyal haklarını görüşeceklerini ifade eden Çelik, "Küresel ekonomik krizin tüm dünyayı etkilemeye devam ettiği bazı batı ülkelerinde maaşların ve ücretlerin dondurulduğu, işten çıkarılmaların yaşandığı bir ortamda hükümet olarak emeklimizin ve çalışanlarımızın enflasyona ezilmediği bir 10 yılı geride bıraktık" dedi ve şöyle devam etti:
"Bu süreçte özellikle memur maaşlarındaki artışın dikkatlerinize sunmak istiyorum. Aile yardımı dahil en düşük devlet memuru aylığı 2002 yılında 392 TL iken, Temmuz 2013 yılında bin 887 TL yükselmiştir. Artış oranı en düşük devlet memurunda yüzde 381. Aile yardımı dahil ortalama devlet memuru aylığı 2002 yılında 578 TL iken, Temmuz 2013'de 2 bin 190 TL'ye yükselmiştir. Artış oranı ise yüzde 279. En düşük devlet memuru emekli aylığı 2002'de 376 TL iken, Temmuz 2013'de bin 162 TL yükselmiştir. Artış oranı yüzde 208. Bu dönemde ortalama devlet memuru aylığında enflasyondan arındırılmış şekilde reel olarak yüzde 50, en düşük devlet memuru aylığında ise reel olarak yüzde 91 oranında maaşlarda artış sağlanmıştır. Öte yandan aynı dönemde düşük aylık alan devlet memuru ile yüksek maaş alan devlet memuru arasındaki makas da daralmıştır. 2002 yılında en yüksek devlet memur aylığı en düşük memur aylığının 7 katı iken, bugün 3. 7 katına kadar gerilemiştir. Toplu sözleşme süreci en fazla 1 ay sürecektir. Belirlenen takvim çerçevesinde devletin imkanları çerçevesinde kamu çalışanlarımızın beklentilerini karşılama çabası içerisinde olacağımızı belirtmek istiyorum. Bu anlayış çerçevesinde bu toplu sözleşmenin memurlarımıza, emeklilerimize, milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum."
-BAKANA VE BAŞBAKANA TEŞEKKÜR EDİYORUM-
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, AK Parti iktidara geldiğinde ekonominin kötü olduğunu, şimdi ise ekonominin ciddi şekilde beğendiğini söyledi. Gündoğdu, AK Parti iktidarı öncesinde yaşanan krizlerde hükümetlerin sürekli olarak memura ve işçiye sabretmesi yönünde beyanatlar verdiğini belirterek, "O dönem krizlerde memur ve işçiler unutulurken patronlara teşvik veriliyordu. Şimdi de 10 yıldır bekleyin diyorlar. 10 yıldır memur enflasyonu ezen zamları bekliyor" dedi. Gündoğdu, bu konuşmasının ardından enflasyon oranının altında kalan yüzde 6+6'lık zam teklifini hatırlattı. 4\C'lilerin yıllardır beklediği kadro umuduna karşın Gündoğdu, "Bakana ve Başbakana teşekkür ediyorum. 2 yıl önce 200 bin 4/C'ye kadro verdiler. Geçtiğimiz ay da 100 bin 4/C'li kadroya alındı. 4/C'lilerin artık kadroya geçme zamanı geldi. Bu masada 4/C'nin dışında iş güvencesini kapsayacak bir kadro kararı çıkmasını istiyoruz. İşi özelleştiği için kadroya geçmeyen 4/C'liler de bu ıstıraptan kurtarılsın" dedi. Gündoğdu, yetkili olan sendikaların üyelerine ise dayanışma aidatı verilmesi taleplerini öne çıkardı.
-"SANKİ SAVAŞ TOPLANTISINDA İKİ KOMUTAN YAN YANA"-
Türkiye Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk, salondaki oturma düzenini eleştirerek, "Oturma düzenine göre memurların artık iki patronu oldu. İşveren ve işçi temsilcisinin yan yana oturduğu bir düzen olmaz. Ahmet Gündoğdu geçen yıl tarafların karşılıklı oturmasını istedi. Sanki savaş toplantısında iki komutan yan yana. Geçen yılki düzene geçilmesini istiyoruz" dedi.
Enflasyon oranının altında zam yapılmasını eleştiren Koncuk, "Enflasyon oranında yapılan zam sıfır zamdır. Ekonomi büyüyor diyeceksin, enflasyonun altında zam yapıyoruz diye övüneceksin. 2002'de bütçeden kamu çalışanına ayrılan pay yüzde 6.3'ken şimdi yüzde 6.2 ayrılıyor. Memur sendikalarının birbirine çelme taktığı yönündeki haberler de yalandır. Buradan bir başarı çıkarsa bu hepimizin başarısı olur" dedi. Koncuk, Gündoğdu'nun yetkili sendika üyelerine dayanışma aidatı verilmesi talebini ise sert bir dille eleştirdi. Koncuk, "Dayanışma aidatı sendika ağalığını yaratacak. Bu paralar sendikaların kasasını dolduruyor. Ağalığın önünü açıyor" dedi.
-"BİZE GELİNCE NEDEN KISIYORSUNUZ BÜTÇEYİ"-
Koncuk'un oturma düzenine olan eleştirisine katıldığını belirten KESK Genel Başkanı Lami Özgen, "Oturma düzeni yanlış. Heyet başkanlarına sınırsız yetki de verilse, kendi tarafının başkanlığını yapmalı" dedi. Özgen, hem ulusal hem de uluslar arası alanda hükümetin ülke ekonomisiyle övündüğüne dikkat çekerek, "dünya ekonomisinde 16'ıncı sıradaymışız, eyvallah. IMF'ye kredi verebilecek düzeydeymişiz, ne güzel. Bize gelince neden kısıyorsunuz bütçeyi? Bize açıklanan enflasyon rakamı yüzde 7.2 ama biz bunun suni olduğunu biliyoruz. Geçen yıl teklif edilen enflasyonun altındaki zammı biz kabul etmedik. Bu yıl da kabul etmeyeceğiz. Son 10 yılda bütçe savaşa, silaha, kurşuna ayrılıyordu. 6 aydır demokratik çözüm sürecine girdik. 2014 ve 2015 yılındaki bütçeler bu gerçeklik göz önünde bulundurularak hesaplanmalı. Bütçe artık emekçiye ayrılsın, barış bütçesi olsun" dedi. Gündoğdu, Bakan Çelik'in yanında oturmasına yönelik eleştirilere ise "2004'te ilk yetkiyi Diyanet-Sen ile aldık. 12 koldan 11'inde yetkiliyiz" yanıtını verdi. 3 hafta sürecek olan takvim çerçevesinde, görüşmelere yarın ve sonraki günlerde de devam edecek. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Bakan Çelik: Emeklimizin ve Çalışanlarımızın Enflasyona Ezilmediği Bir 10 Yılı Geride Bıraktık - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?