Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin idama mahkum edilmesine ilişkin, "Mübarek dönemi Mısır'ı kimler ne şekilde tekrar yaşatmak isterlerse istesinler, geriye dönmek mümkün değil. Kaosu ve krizi sürdürülebilir kılmak da mümkün değil" dedi.
Davutoğlu, Star televizyonundaki "Liderler Star'da" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan Mursi'nin idama mahkum edilmesine" ilişkin değerlendirilmesi sorulan Davutoğlu, bunun Orta Doğu'nun bir yol kavşağında olduğunu gösterdiğini söyledi.
"Artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz" diyen Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Mübarek dönemi Mısır'ı kimler ne şekilde tekrar yaşatmak isterlerse istesinler, geriye dönmek mümkün değil. Kaosu ve krizi sürdürülebilir kılmak da mümkün değil. Arap Baharı ortaya çıktığında, bundaki önemli faktörlerden birisi, Türkiye'nin bir demokrasi hikayesi olarak ve bir şekilde çok zor durumdaki bir ekonomiden başarı hikayesi ortaya çıkarması, yarı otoriter bir rejimden bir demokrasi hikayesi ortaya çıkmasıyla Türkiye'nin bir başarı örneği vardı. Dikkat ederseniz, 2012 yılına kadar da Orta Doğu'da Arap Baharı başladıktan sonra hep demokrasi yönünde bir trend oldu. 2011 devrimler yılıydı, sokak hareketleri, gösteriler, otoriterliğe karşı tepkiler."
"Birden rüzgar değişti"
Davutoğlu, 2012'de seçimlerin yapıldığını, Tunus, Libya, Mısır'da, "artık otoriter rejimlerin geride kaldığı, demokrasinin yaşanacağı yönünde" olumlu bir hava estiğini anlattı.
Başbakan Davutoğlu, 2013'te iki trendin devreye girdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Biri, Suriye rejimi dolayısıyla dışarıdan desteklerle Suriye rejiminin zulmünün devam etmesi. İkincisi de eski rejimlerin geri dönme çabası. 2013'te Mursi'nin darbeyle düşürülmesiyle birlikte demokrasi trendi, yerini mezhep çatışmaları ve eski rejimlerin geri dönme çabalarına yöneltti. Yemen'de Husiler, Şiiler, Sunniler hep birlikte demokrasi mücadelesine çıkmışlardı. Mısır'da, Müslümanlar, Hristiyanlar hep birlikte çıkmışlardı, Libya'da aynı şekilde. Ama Mursi'nin devrilmesinden sonra birden rüzgar değişti ve bu rüzgar değişikliğinden eski diktatörler, Mısır'daki Mübarek kalıntıları, Yemen'deki Salih ve onunla işbirliği yapanlar, Libya'da yarı Kaddafi gibi bir konumda olan Hafter ve benzeri yapılar öne çıktı. Bu da Suriye ve Irak'taki mezhep çatışmalarıyla birlikte bölgeyi kaosa sürükledi."
"Şunu çok net ifade edebilirim, Orta Doğu'da demokrasi dalgası kırılmamış olsaydı, yükselen Türkiye imajıyla yükselen demokrasiler arasında yeni bir Orta Doğu doğacaktı, halklarıyla barışık, hesap verebilen, seçimlerle işbaşına gelmiş yeni bir Orta Doğu" ifadelerini kullanan Davutoğlu, birilerinin bunun olmasını istemediğini vurguladı.
- "Türkiye'de de türbülans çıkarma çabası var"
Bu süreçte değişimin omurga ülkesinin Mısır olduğunu, Arap milliyetçiliğinin de bu ülkede doğduğunu dile getiren Davutoğlu, "Mısır'ın olmadığı hiçbir Arap süreci yaşanmaz" diye konuştu.
"Mısır'da demokrasinin belini kıranlar aslında bölgede daha sonra gelişen bütün mezhep çatışmalarının da sorumluları" diyen Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Dikkat ederseniz o günden bugüne de Türkiye'de de türbülans çıkarma çabası var. Gezi olayları, 17-25 Aralık olayları, daha sonra 6-7 Ekim olayları. Hep birileri de Türkiye'yi test ediyor. Çünkü Türkiye'nin bu şekilde ayakta durması, üç ilke üzerinde ayakta durması, bir, özgürlükler ve demokrasi, iki, ekonomik kalkınma, üç, onurlu dış politika. Bu sac ayağını Türkiye 12 yıl içinde oturttu ve bu sac ayağını sarsmadıkça da Türkiye'nin başarı hikayesi sarsılamıyor. Mısır, Türkiye ile bu sac ayağının ikinci önemli ülkesi olacaktı. Demokrasinin önü kesildi, ekonomik bakımdan çökmüş bir Mısır var, Arap dünyasına dahi itibarı zedelenmiş bir Mısır var. Ondan sonra bu gerici yapılar, eskiyi getirmeye çalışanlar. Onun için bizim 'eski Türkiye', 'yeni Türkiye' söylemi bu anlamda da doğru bir söylemdir. Eski Türkiye'de aynı Mısır'dakine benzer, Türkiye'de üç Kuvayımilliye hareketi oldu. Bir, Balıkesir'de başlayan 16 Mayıs 1919'da, ikincisi Menderes ile birlikte demokrasi hareketi, üçüncüsü de AK Parti ile Türkiye'nin derlenip toparlanması, ayağa kalkması. Bu hızı kesmek için de her şey yapılıyor."
Türkiye'nin başarı hikayesini sürdürmekle görevli olduklarını belirten Davutoğlu, "Temel olarak 7 Haziran seçimleriyle Mısır darbesi arasındaki ilişki de budur. Eğer Türkiye'de de eski Türkiye'deki o hastalıkların geri döneceği bir yapı kurabilirlerse Orta Doğu halklarının ümidi bitecek diye hesap ediliyor. Biz de bu ümidi yaşatmaya kararlıyız" değerlendirmesinde bulundu.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Başbakan Davutoğlu: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?