Başbakan Yardımcısı Ali Babacan,

Haber: Özgür ALTUNCU/ Kamera: Ünsal ÇAKİN - İstanbul - DHA

İstanbul'da düzenlenen "The Euromoney Eurasia Forum" toplantısında konuştu.

Babacan, Türkiye'nin son 12 yılda bir dönüşüm süreci yaşadığını belirterek, '2008-2009 krizi öncesinde bankacılık, sağlık ve sosyal güvenlik alanında çok önemli reformlar yaptık. Bütçe açığımızı düşürdük. Kamu borç stokumuzu aşağı çektik. Krizde bir çok ülkeyi vuran bankacılık ve kamu maliyesi iken biz her iki alanda bu kriz dönemine sağlam girdik. Bunun için Türkiye ekonomisi krizden en az etkilenen ve en hızlı çıkan ülke oldu. Son 4 yıllık büyüme oranımız şuan yüzde 6. dünyada istihdamın en hızlı arttı birkaç ülkeden biriyiz' diye konuştu.

BÜYÜMENİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ ÖNEMLİ

Büyümenin aynı zamanda kaliteli bir büyüme olması gerektiğini, geleceği düşünen bir büyüme perspektifini kastettiklerini belirten Babacan, özellikle kısa süreli hükümetlerin olduğu siyasi kadronun hızlı değiştiği dönemlerde kısa vadeli bakış açısının hakim olduğunu söyledi. Ali Babacan, Türkiye'nin büyümesinin kucaklayıcı ve kapsayıcı bir büyüme olduğunu dile getirerek, 'Büyüme var ve bu büyüme aynı zamanda istihdam üretiyor, yoksulluğu azaltıyor, gelir dağılımını düzeltiyor. Bu dünyada çok ender bir tablo. Büyümenin finansal ve sosyal sürdürülebilirliği çok önemli" dedi.

FIRSAT PENÇERESİ

Büyümenin finansal sürdürülebilirliğinin de önemli olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan seçim sonrası dönemin hükümetler için en ideal dönem olduğunu söyledi. Babacan, " Hükümetler için reform yapmak için en ideal dönem seçimlerden sonraki dönemdir. Bu bazen 6 ay sürer bazen 1 yıl. Buna hükümetlerin balayı dönemi diyoruz. Biz pek çok meslektaşımıza bunu tavsiye ediyoruz. Bir ülkenin hangi reforma ihtiyacı var diye. Bir ülkenin neye ihtiyacı olduğunu 3 haftada anlarsınız. Fırsat penceresi açıldığı zaman yapmak gerekiyor. 2002 yılından bizim için sonra fırsat penceresi açıldı." diye konuştu.

REFORM İÇİN SEÇİM DÖNEMİ ARKADA KALMALI

Ak Parti hükümetlerinin gerçekleştirdiği siyasi ve ekonomik reformlardan örnekleriyle söz eden Babacan, içinde bulunulan dönemin arka arkaya seçimlerin gündemlerini meşgul ettikleri söyledi. Ali Babacan, " Seçimlerin olduğu dönemde rasyonel bir tartışma ortamı bulamıyorsunuz. Böyle dönemde hasar politikası önemli. Doğru politikaların devamı çok çok önemli. Meclis ancak kısa süreli, ancak çok büyük aciliyet gerektiren işler yapılabilir. Daha köklü reformlar için seçim dönemini arkamızda bırakmamız gerekiyor. Türkiye'nin hala çok reforma ihtiyacı var" dedi.

ADALETTE REFORM İHTİYACI

Türkiye'nin demokrasisinin ilerlemesi için, Türkiye'nin gerçek anlamda bir hukuk devleti olabilmesi için reformlar yaptıklarını ancak daha uzun bir reform süreci gerektiğini vurgulayan Babacan, " AB süreci Türkiye için çok çok önemli. 40 aylık bir aradan sonra geçen yıl bir fasıl açtık. Gelecek yıl fasıllaşmaya devam edeceğimizi düşünüyoruz. Son Avrupa Parlamento seçimleri popülist akımların güçlenmesine neden oldu. Popülist akımların özelliklerinden bir tanesi nefret üzerine politika üretmesi. Problem varsa bunun nedenini dışarıda ararsınız. Önce herkes kendi ev ödevini yapacak. Avrupa'daki bu akımın arkasında kolay çıkışlar var. Türkiye enerjiye bağımlı bir ülke. Nükleer enerji gibi, bunlar son derece önemli çalışmalar. Kendi markamızı, kendi AR -GE'mizi yapmamız gerekiyor. Belki ekonomiyle direk bağlı gibi görünmeyen ama sonuçlarıyla bire bir etkisi olan eğitim ve yargı alanındaki reformlar yapılması gerekiyor.Hukuk ve yargı alanı. Bu sıkıntılı olduğumuz bir konu. Biz halkımıza her yıl soruyoruz. Devlet hizmetlerini soruyoruz. Yargı halkımızın hizmet güveninde son sırada. Kurumlara güvende maalesef yargı son sıralarda çıkıyor. Bu Türkiye'nin demokrasisi, toplumsal adaleti ve ekonomisi alanında gerçek bir risk alanı. Bunları yaparsak, Türkiye gerçek anlamda demokrasi olabilir" ifadelerini kullandı.

SORU CEVAP

Konuşmasının ardından soruları da İngilizce yanıtlayan Türkiye'deki iç büyümeye ilişkin bir soruya," Faiz artışı, güven artışını sağlıyorsa büyümeye de bağlantı sağlayacaktır. Bunu Merkez Bankası'nın açıklamasını isterim" dedi.

UMUT EDİYORUM Kİ KIBRIS SORUNUNU ÇÖZER

Doğu Akdeniz'deki enerji sahalarıyla ilgili bir soruya da yanıt veren Ali Babacan, "Umut ediyorum ki bu Kıbrıs sorununu çözer " dedi. Türkiye'nin Kuzey Irak ve Azerbaycan'daki petrol sahalarında etkin olmaya çalıştığını ve enerji yollarının Türkiye'den geçmesini sağlamaya çalıştıklarını belirten Babacan, " Bu hem bizim kullanımımız hem de Avrupa için önemli"diye konuştu.

YAPMAMIZ GEREKEN YAZILANLARI YAPMAK

Ukrayna'da yaşanan krizin diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini söyleyen Babacan," Sınırlarla oynadığınız zaman, bunun nereye gideceğini kestirmek zor olur " dedi. Özel sektörün artan borçlarından endişelenip endişelenmediği şeklindeki bir soruya da Ali Babacan, " Bunu izliyoruz. Alarme edici değil. Borçların artışının nedeni cari açık. Bu bir şekilde finanse edilecek. ya yabancı sermayeyle ya da borçla olacak bu. Yabancı sermaye akışı oluyor. Yine de finansal olarak geleceğe baktığınızda borçlanmaya ihtiyaç var" yanıtını verdi. Babacan ilk ekonomik olarak hedeflerinin ne olduğunu sorusuna da, "Biz 5 yıllık bir plan ilan ettik. 2018'e kadar süren bir plan. Bunu meclis de kabul etti. Çok detaylı bir yol haritamız var. Yapmamız gereken yazılanları yapmak" diye yanıt verdi.