Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, toplumun bütün kesimlerinin, ülkenin her bölgesinde herkesin artık terör sorunun çözüleceği umudunu taşıdığını söyledi.
Kırıkkale Valisi Ali Kolat'ı makamında ziyaret eden Atalay, gazetecilere yaptığı açıklamada, dün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) yasalaşan terörizmin finansmanın önlenmesine ilişkin yasa, uluslararası bir çalışma ve sürecin parçası olduğunu anlattı.
Birleşmiş Milletler'de (BM) terörizmin finansmanı konusunda komisyon bulunduğunu ve BM'nin hazırladığı protokolü bütün üye ülkelerin imzaladığını belirten Atalay, şöyle devam etti:
"Şu ana kadar hemen hemen bütün ülkeler bu konuda iç hukuk düzenlemelerini yaptı. Türkiye'nin de yapması gerekiyordu. Yoksa Kuzey Kore gibi sayısı 3'ü, 4'ü geçmeyen ülkeler grubuna düşebilirdik. Terörizmin finansmanın önlenmesiyle ilgili gerekli yasal düzenlemeyi yapmayan ülkelerle ilgili uluslararası alanda ciddi olumsuzluklar, sıkıntılar var. Finansman hareketlerinin denetimi var ve siz o listeye alındığınız önünüze pek çok olumsuzluk çıkar. Bu manada biz çok dikkatli bir düzenleme yaptık. Bunun üzerinde çok çalışıldı. Bizzat Başbakanımızın başkanlığında birkaç defa toplantı yapıldı. Orada bazı tereddütler bazen dile getiriliyor. O yasanın özünde mütekabiliyet var. Yani ülkeler arası ilişkilerde taleplerde mütekabiliyet vardır. İçerideki bütün o manadaki talepler için mutlaka yargı kararı gerekir. Karşılıklı talepler için hem mütekabiliyet hem de Bakanlar Kurulu kararı gerekir. Yani uygulanması için. Dolayısıyla finansman hareketleri veya o konudaki iddialarla çok sağlam mekanizmalar, bu yasada getirildi. Orada endişe edilecek bir şey yok. Uluslararası sorumluluğun yerine getirilmesidir."
Atalay, terörle ilgili çok acılar çeken, terörle mücadeleyi çok önemli gören bir ülke olan Türkiye'de böyle bir yasal düzenlemenin yapılmasının önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye'de terör örgütünün finansman kaynakları, finansman hareketleri gibi unsurlarının kesilmesi yönünde bu yasanın getirdiği imkanlar olduğuna işaret eden Atalay, şöyle konuştu:
"Bölücü terör örgütü, finansmanını Avrupa'dan talep ediyor. Orada sivil toplum kuruluşu adı altında çalışan yardım toplama mekanizmaları var. O yardımlar terör örgütüne gidiyor. Sadece Almanya'da 2011-2012 yıllarında tespit ve tahminlerimiz, terör örgütüne o sivil toplum kuruluşları aracılığıyla toplanıp giden paranın miktarı 6 milyon avro civarında."
-"Milli Birlik ve Beraberlik Projesi" ve çözüm süreci-
Atalay, "Milli Birlik ve Beraberlik Projesi"nin, Hükümet'in, Türkiye'nin kronik sorunlarını çözmeyi hedefleyen kararlığı doğrultusunda devam ettiğini anlattı.
Günübirlik, konjonktürel siyaset yapmadıklarına, sorunların üzerini örtmediklerine dikkati çeken Atalay, şunları kaydetti:
"Nerede bir sorun varsa onun üzerine acımasızca gidiyoruz. Bütün riskleri de alıyoruz. Bu konular biraz cesaret ister. Hem güç ister hem de cesaret ister. Bu konular, siyasi alanda istismar edilen konulardır ama AK Parti olarak, AK Parti hükümetleri olarak biz bu konuda cesaretli adımlar attık, riskler aldık. Nedeni ülkemizi terör belasından kurtarmak. Bu, 30 yıldır süren kronikleşmiş bir sorundur ve çözülmesi gerekiyor. Bunları çözmezsek bütünlüğümüzle ilgili sorunlar giderek büyür. Bu ilk yıllarında üzerine gidilip çözülseydi daha kolaydı. Dolayısıyla geleceğe kalırsa daha da zorlaşacak. Bütün bu çalışmaları yaparken ülkemizin bölünmez bütünlüğü, milli birlik ve kardeşliğimiz, bizim sınırlarımızdır. Bu konulardan asla taviz vermeyiz ama sorunu çözmek içinde en ileri adımları da atıyoruz."
-"Terörist ayrı, vatandaşlarımız ayrı"-
Atalay, terör sorununun çözüm sürecinde iyi bir atmosfer yakalandığını söyleyerek, bu sürecin her kesiminden büyük destek gördüğünü ve desteğin giderek arttığını belirtti.
"Toplumun bütün kesimleri, ülkemizin her kesimi, her bölgesinde ve herkes artık bu sorun çözülecek umudu içinde" diyen Atalay, sürecin olgunlaştığını ve daha ileri adımlarla çözüme gidilmesi gerektiğini bildirdi.
Atalay, sürecin yürümesini zedeleyecek, spekülatif değerlendirmelere neden olabileceğinden dolayı bu süreçle ilgili fazla açıklama yapmadıkları bilgisini verdi.
Geçmişten edinilen deneyimlerin süreçte kullanıldığını ifade eden Atalay, şöyle konuştu:
"Samimi bir kararlılık içindeyiz. Bu tamamen Hükümetimizin inisiyatifinde, yönetiminde yürüyen bir süreçtir. Tabi ki, tüm boyutlarıyla iyi çalışılmış, iyi oluşturulmuş stratejinin gereğidir. Entegre bir strateji diye bunu daha önce açıkladık. Bütün enstrümanları devrede tutan, çok boyutlu bakışla yürütülen bir çalışmadır. Tabi ki, silahsızlandırma, silah bıraktırma esas hedeftir. Bu çalışmanın nihai hedefi budur. Silah bırakılmadıkça da güvenlik birimlerimizin çalışmaları, operasyonlarımız sürecektir."
Atalay, demokratikleşme adımlarını da sürdürdüklerini anlatarak, 4'üncü Yargı Paketi'nde demokratikleşme anlamında ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin
(AİHM) kararları doğrultusunda yeni adımlar atılacağını vurguladı.
Terörle mücadelede güvenlik birimlerinin mücadelesi, çabası ve çalışmasının sürdüğünü kaydeden Atalay, sözlerini şöyle tamamladı:
"Orada en küçük bir zaaf yok, olamaz. Aksine geçen yıllara göre, kış birliklerimizin oranı sayısı da daha fazla. Terörle, terör unsuruyla vatandaşımızı kesin olarak ayırıyoruz. Vatandaşımızı kazanmak için elimizden geleni yapıyoruz. Kürt kardeşlerimiz, bizim kardeşimizdir. Terörist ayrı, vatandaşlarımız ayrı. Bu ayrımı da çok iyi yapmamız gerekiyor ve yapıyoruz. Bölgedeki yatırımlarımız bütün hızıyla sürüyor."
Muhabir: Emrah Yaşar
Yayıncı: A. Fatih Tekcan - KIRIKKALE
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı Atalay.' Toplumun Bütün Kesimleri, Ülkemizin Her Kesimi, Her Bölgesinde Herkes... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?