"Başbakanın Ruhunda Provokasyon Var"

Chp Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, yargının iktidarın talimatlarına göre hareket ettiğini iddia ederek, Başbakan'ı provokasyonla suçladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, milletvekilleri Süheyl Batum, Oktay Ekşi, Dilek Akagün Yılmaz, Şevki Kulkuloğlu, Gürkat Acar'la birlikte 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden 'Kayseri Büyükşehir ve İncesu Belediyesi'ndeki yolsuzluk iddialarıyla ilgili 'rüşvet, dolandırıcılık, irtikap' davasının 7'nci duruşması için Kayseri'ye geldi. Duruşma sonrası parti il başkanlığına geçen ve basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, ertelenen dava ile ilgili bitmediği için yorum yapmayacağını belirterek gündemdeki konuları değerlendirdi.

Türkiye'de uzun zamandır AK Parti iktidarının yargıyı doğrudan doğruya siyasetin kontrolü altına aldığını iddia eden ve Taksim Gezi Park'taki eylemleri değerlendiren Tezcan, Cumhurbaşkanının da ifade ettiği gibi demokrasi sadece sandıktan ibaret değildir. Cumhurbaşkanın bunu ifade ediyor olması ya da ifade etme noktasına gelmiş olması önemlidir dedi.

Demokrasi halkın iktidar tarafından totaliter bir anlayışla yukardan aşağıya terbiye edildiği bir rejim olmadığını belirten Tezcan, AKP iktidarının, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kontrolünde bütün toplumu marangoz edasıyla yukardan aşağı, tepeden tırnağa dizayn etmeye çalıştığını iddia etti. Bu sürecun toplumu sıkıştırdığını vurgulayan Tezcan, Taksim'de artık toplumun önemli kesimi, bu baskıya itiraz etmiştir. Bugün yaşadığımız nokta budur dedi.

Gençlerin meydanlarda demokrasi istediğini, yaşam tarzı dayatılmasına karşı çıktığını belirten Bülent Tezcan, sosyal medya artık hiç birşeyin eskisi gibi olmayacağını gösterdiğini öne sürdü. Tezcan şöyle dedi

Çağımızda diktatörler iktidarını isteseler bile uzun süreli yaşatamazlar. Bu bir demokratik isyandır. Başbakanın dediği gibi çapulcular sürüsünün hareketi, provokatör hareketi değildir. İktidar sorumsuz davranırsa sokakları provokasyona açar. Sokaklarda provokasyon tehlikesi varsa tek nedeni iktidar ve başındaki Recep Tayyip Erdoğan'dır. Toplumu yatıştırması gerekirken dün akşam yaptığı konuşmayla Türkiye'ye adımını atar atmaz sıcağı sıcağına yaptığı açıklamayla bir kez daha germiştir.

İzmir'de gençler hükümeti yıkmaya teşebbüsten yargılandığını anımsatan Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, savcıları sert bir dille eleştirdi. İnsanların meydanlarda hükümeti istemediğini hakkını kabul etmeyen iktidarların faşist, totaliter, diktatör iktidarlar olduğunu söyleyen Tezcan şöyle devam etti

Gençlerimiz meydanlarda bu hükümeti istemediklerini, daha ötesi, daha da somutlaştırıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı istemediğini beyan ediyor. Gençlerin demokratik arayışını, 'Hükümeti yıkmaya teşebbüs' olarak değerlendirmek artık siyasallaşan yargının, ibresini siyasete göre, iktidarın talimatlarına göre belirleyen yargının son dönemde içine düştüğü en büyük açmazlardan biridir. Başbakan elimde yüzde 50 var, daha sokağa çıkmadı diyor. Bu çatışma teşvik ve tahrik etmektir. Bu suçtur. O meydanlarda provokasyon yok. Ama iktidar kanadında provokasyon var. Başbakanın ruhunda provokasyon ruhu var. Türkiye'de provokatör arıyorsak provokatör Başbakandır.

ÖZÜR DİLEMEK YOK

Toplantının ardından, gazetecilerin, 'Yolsuzluk İncesu belediyesinde olduğu halde neden ısrarla Büyükşehir diyorsunuz', 'CHP'li belediyelerde yolsuzluk olduğu halde neden sadece Kayseri'deki duruşmaları takip ediyorsunuz', 'Kaybedilen davalarla ilgili Büyükşehir Belediyesi'nden özür dilemeyi düşünüyor mumunuz' soruları gerginlik yarattı. Tezcan, Ben kullandığım kelimeleri özenle seçtim. Yargıda olan konuda yorum yapmam. Özür dilemek gündemimizde yok diye karşılık verdi.

2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Büyükşehir Belediyesi'nde 'Dolandırıcılık, rüşvet, irtikap' davasında tutuksuz sanıklar İncesu Belediye Başkanı Zekeriya Karayol, Hacı Ali Hamurcu, Süleyman Temeltaş ve Hilal Aybak'la avukatları hazır bulundu. Duruşma, Hacı Ali Hamurcu'nun, emniyette iki kez ifadesi alınırken yapılan görüntü kayıtlarında 3 dakikalık bölümün silindiği yönündeki iddiası ile ilgili Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'Kovuşturmaya gerek yok' kararının tebliğ edilmediği, bu nedenle kararı beklemek ve savunmasını yapmak istemesi üzerine duruşma 20 Eylül 2013'e ertelendi.