Baydemir: Silahlar Karşılıklı Eş Zamanlı Susturulmalı

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, artık bir tek canın dahi toprağa düşmemesi için silahların karşılıklı ve eş zamanlı susturulması gerektiğini söyledi.

Diyarbakır Belediye Başkanı BDP'li Osman Baydemir, yerel Söz TV'de katıldığı programda Belediyecilik çalışmalarının yanısıra Kürt sorunu ve İmralı süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu. Baydemir, Paris'te öldürülen PKK'lı 3 kadının caneze töreninde halkın barışı sahiplendiğini anlatırken, "Her düşünce ve görüşten insan gördüm kent alanında. Cenaze töreninde seydasından, gencine, sol düşünceden, dindar düşünceye kadar insanları gördüm. O barışa sahip çıkış, provakasyonları boşa çıkarma duruşuydu. Acısını hem yaşadı, hem vakur duruşunu ortaya koydu. Diyarbakır'ın ne kadar barışa hazır olduğunu ve ne kadar istediğini ortaya koydu. Selametle geçmesinden katkı sunan bütün kurumlara teşekkür ediyorum. Kamu kurumlarının da katkısı oldu" dedi.

Cenaze töreninde taşınan pankarta da değinen Başkan Baydemir, savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağını, bu algılamanın ne kadar uzun sürerse Türk ve Kürtler'in de o kadar çok kaybedeceğini söyledi. Baydemir, şöyle konuştu:

"Ne kadar adelet, özgürlük, hak ve hukuk, birlikte yaşam temelli erken çözülürse Türkün, Kürdün ve Arabın faydasına olacaktır. Bugüne kadar denenmeyen yöntem, kaçınılan; müzakere yöntemiydi. Şu anda bir istişare ve müzakereye doğru bir yönteme kayış var. Henüz tam anlamıyla sağlam temellere oturtulmuş mu bunu bilmiyorum. Esaslı bir müzakere ederek sorunları çözmede bir mücadele perspektifidir. Bu yöntem kalıcı olmalıdır. Bundan sonra yapılması gereken iki temel husus var. Toprağa düşen her insanın vebalini sorumluluğumuz oranında taşıyoruz. Tek bir insanın artık yaşamını yitirmeyeceğini ve silahların sustuğu bir ortamın sağlamamız gerekir. Bu konuda eş zamanda namlular susmalı ki provakasyonlar olmasın. Bu süreç aynı zamanda Paris olaylarında olduğu gibi provakasyonlara gebe bir süreçtir. Her zaman metanet korunamayabilir. Aynı ayna Kürt muhalefeti ve hükümet silahları susturmalıdır. Teknik altyapısı nasıl hazırlanıyor bilmiyorum ama bence imkansız değildir. Aynı zamanda silahların susturulması ve bütün dünya tarafından bilinmesini sağlamak gerekir."

"İMRALI'YA KİMİN GİDECEĞİNE KÜRT MUHALEFETİ KARAR VERSİN"

Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, bir diğer önemli hususun BDP ve DTK başkanlarının İmralı'ya yapacağı ziyaret olması gerektiğini söyledi. Baydemir, bu ziyaretin şimdiye kadar gerçekleşmiş olması gerektiğini savunurken, "Bırakalım Kürt muhalefeti kimlerle temsil edilmek isteniyorsa o tercih etsin. Bırakılım bunu her iki kuruluş belirlesin. Biz diyemeyiz 'Hükümet adına bunlar olsun' diye. İmralı'ya kimin gideceğine Kürt muhalefeti karar versin. 'Falankes olmaz, felankes olmasın' demek doğru değil. Heyetin kimlerden oluşacağı tartışması zararlıdır. Böyle tartışmaya Türkiye kamuoyunun kilitlenmemesi lazımdır. İvedilikle aşılması gereken bir konudur. Bir gün dahi ziyaret ve müzakerenin kesintiye uğramaması gerekir. Bir gün gelecek bu sorun barış ve adaletle çözülecektir. O gün er olsun ama geç olmasın" dedi.

"MİT ÇOK GÜÇLÜDÜR, PARİS KONUSUNDA MESAFE KAYDETMİŞTİR"

Belediye Başkanı Baydemir, sorunun çözümü konusunda Kandil ve Avrupa'nın da dahil olmak istediği yönündeki iddialar hatırlatılınca kendisinin sorunu çözmek için kaç dinamik varsa hepsi ile görüşebileceğini, görüşme, danışma, birlikte ortak akıl oluşturmaktan asla kaçınmamak gerektiğini anlattı.

Barışa gidecek yolda Paris cinayetlerinin bütün arka planı ile açığa çıkarılması gerektiğini söyleyen Baydemir, Hükümetin bu konuda sunacağı desteğin çok değerli olacağını kaydederek, "Barışa giden yolun mayınlardan temizlenmesi gerekir. MİT, çok güçlüdür. Paris saldırının arkasında kimlerin olduğu konusunda bir mesafe kaydedilmiştir. Bunun kamuoyunu açıklanması, bundan sonra olası suikastların boşa çıkarılması gerekir. Bu olay karanlıkta kalırsa yarın Ankara ve Diyarbakır'da olmayacağının garantisi yoktur" dedi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, kentteki Sırp Gragos Kilisesi'ni restore ettikleri için bazı kesimler tarafından eleştirildiklerini, camileri ihmal ettikleri gibi bir algı odluşturulmayı çalışıldığını savundu. Baydemir, inşa edilen her camide Osman Baydemir'in katkızsı olduğunu, kendi dönemlerinde camilere 240 dönüm arazi ayrıldığını kaydederek, "Rabime binlerce kez şükürler olsun ki cami, cem evi ve kiliseyi inşa ettik. Diyarbakır halkı bununla övünmelidir. Bütün inançları biz kucaklıyoruz. Bir vakit onardığımız kilise top atışları ile yıkıldı. Kim yıktı, bugünkü nesil o yarayı sarıyor. Çocuk ve kadın öldürmek yaşlı öldürmek günah değil mi? Ermeniler bu coğrafyada katledildi. Bu nedenle ecdadlarımızın ruhu şu anda azapta. Bugünkü nesil, Osman Baydemir onların ruhu azaptan çıksın diye çalışıyor. Biz o yarayı sarıyoruz ki; torunları haklarını helal etsinler, ecdadımızın ruhu azaptan kurtulsun. Benin haddime mi düşmüş cami, kilise yıkmak. Bize mi kalmış Rabbimin getirdiği bir dini mabedi yıkmak. Cami benim için ne kadar kutsalsa kilise ve havrada kutsaldır. Çan sesi ile ezan sesinin bu kentte bir birine karışmasından en fazla dindar kardeşimizin memnun olması lazımdır. Gerçek dindarların beni çok iyi anladıklarını biliyorum." - Diyarbakır