Bozdağ: "Cumhurbaşkanlığı Seçimi 2014'te"

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, cumhurbaşkanlığı seçiminin 2014'te olduğunu belirterek, "CHP, MHP ve BDP'nin tek korkusu cumhurbaşkanını halkın seçecek olmasıdır. Onlara tavsiyem 2014'e kadar halktan bir aday göstersinler" dedi

Partisinin Eskişehir'de düzenlediği kongresine katılan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendirdi. Cumhurbaşkanının doğrudan doğruya halk tarafından seçilmesinin Türkiye tarihinde en önemli adımlardan bir tanesi olduğunu belirten Bozdağ, "Bugüne kadar Türk devletlerine baktığımızda, doğrudan halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı yoktur. Hepsi belli ailelerden geliyor. Cumhuriyet dönemine baktığımızda Parlamento seçiyor. Doğrudan halk iradesi ile seçilen bir kişi yok.

Cumhuriyet idaresinde de Parlamento seçmeden önce, Parlamento dışı uzlaşmaları sadece parlamentoların onayladığını görüyoruz. O yüzden büyük bir devrimdir. İlk defa Türk milleti kendi tarihinde, 2014 yılında doğrudan doğruya kendi cumhurbaşkanını seçecek. Büyük bir devrimdir, büyük bir değişimdir. Demokrasinin sağlıklı işlemesi açısından da büyük bir adımdır. Çünkü her cumhurbaşkanlığı seçimi, demokrasinin üzerinde kara bulutların dönmesine, darbelere, muhtıralara, başka sıkıntılara neden oldu. Bundan sonra

olmayacak. Neden? Çünkü milletin hakemliği esas. Milletin hakemliği esas olduğu zaman bu millet dayatmayı sevmez" dedi.

CHP, MHP ve BDP'nin tek korkusunun halkın cumhurbaşkanını seçecek olması olduğuna da dikkat çeken Bozdağ, "CHP, MHP ve BDP beş yıl diyor. Biz 7 yıl diyoruz. Acaba biz 5 yıl deseydik, CHP kaç yıl derdi diye merak ediyorum. Çünkü Süheyl Batum, hukukçu kimliği ile 7 yıl olduğunu televizyonlarda çok iyi anlatmıştı. Sayın Oktay Ekşi'nin iki tane yazısı var 7 yıl olduğuna dair. Ama şimdi CHP başka bir fikri savunuyor. Emin olun biz 7 yıl dediğimiz için. Eğer biz beş yıl deseydik, emin olun onların görüşü 7 yıl

olarak şekillenirdi. Ama biz 7 yıl dediğimiz için farklı bir şey söylüyorlar. Ama CHP, MHP ve BDP'nin itirazı halkın Cumhurbaşkanı seçmesinedir. Allah aşkına, milletvekilini, başbakanı ve belediye başkanını halk seçiyor. Cumhurbaşkanını halk niye seçmesin? Ama bunlar cumhurbaşkanını halkın seçmesine gelince hayır diyor. Bu nedir biliyor musunuz? Bu halktan korkmaktır, halktan kopuk olmaktır" dedi. Demokrasiyi savunan bir partinin, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine karşı çıkmayacağını kaydeden

Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bir gün sabah uyandığınızda adını hiç duymadığınız Ahmet Necdet Sezer'i, partilerin ortak imzasıyla, milletvekillerini seçtiği, buna karşı duranların töreye maruz kaldığı bir Türkiye mi iyi, yoksa cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğu zaman Meclis'in üzerinde askeri uçakların döndüğü, rütbelilerin genel kurulda kulislerde veya genel kurulun ilgili localarında gelip oturduğu bir Türkiye mi iyi veya cumhurbaşkanlarının milletin terazisine çıktığı, milletin huzura geldiği, sandıktan milletin tayin ettiği bir

Cumhurbaşkanı olması mı daha iyi? Elbette milletin emri daim. Milletten korkanlar, milletin Cumhurbaşkanı seçmesinden de korkuyorlar. Çünkü millet kendilerine icazet vermiyor. Kendileri gibi bir aday gösterirlerse milletin ona da icazet vermeyeceğini çok iyi biliyorlar, o yüzden buna karşı çıkıyorlar."

BOZDAĞ'DAN PARTİLERE 2014 TAVSİYESİ

Diğer partilere tavsiyesinin 2014'e kadar halktan bir aday göstermeleri olduğunu da ifade ederek,

"2011 seçimlerinde parlamentoda AK Parti dışındaki siyasi parti gruplarını, anayasayı değiştirecek bir çoğunlukla parlamentoya göndermiş olsaydınız. Bunların üçü bir olup halkın cumhurbaşkanını seçmesini öngören anayasanın 101. ve 102. maddelerini değiştirip yeniden parlamentonun Cumhurbaşkanı seçmesini sağlayacaktı. Millet kırmızı kart gösterdi. Artık millet seçecek. Benim onlara tavsiyem. Artık 2014'e

hazırlansınlar. Millete takmayan, millete tepeden bakan, kimseye ayrım yapmayan, milletin gönlüne girebilecek bir aday bulsunlar. Yoksa tepeden bakanları millet her seçimde tepe üstü dikiyor. Artık bunun geri dönüşü de yok. Türkiye'de demokrasinin standardı değişti. Çankaya'da Meclis dışı güçlerin anlaşması değil, Meclis'in iradesiyle değil, milletin iradesi hakim olacak" şeklinde konuştu.

AK Parti hükümetinin yolsuzluk yaptığı iddialarından bulunan kişilere 2002'nin öncesine bakmaya davet ettiğini söyleyen Bozdağ, "Biz ekonomiyi ekonominin standartlarını geliştirdik. Türkiye'yi güçlendirdik. Alt yapıyı ve üst yapıyı güçlendirdik. Öte yandan diyorlar ki, bu kadar para toplanıyor nereye gidiyor. Yolsuzluk gibi iddialar zaman zaman dile getiriliyor. Bende diyorum ki, bakın bu ülkenin 2022'de ki gayri safi yurt içi hasılatı 240 milyar dolar civardın da ama 2011'e baktığınızda 750 milyar dolar

civarındadır. Peki nereden geldi bu para. Gökten mi yağdı, yerden mi çıktı. Türkiye aynı Türkiye. Giderleri 2'ye 3'e katlanan bir Türkiye. Baktığınız zaman böylesi bir artışı görüyorsunuz. İşte bu para hızlı tren oldu Eskişehir'de. Bölünmüş yol oldu Türkiye'nin her yerinde. Üniversite oldu her yerde. Sağlık hizmetleri oldu milletin hizmetinde. Hava yolu oldu milletin emrinde ve biz bu hizmetlerde milletimizin yanında olduk. Biz bu paraları milletimizin hizmetine sunduk. Ama biz bu ülkenin demokratik yapısını

da güçlendirdik. Bakın bugün Türkiye'de konuşulan kavramlara baktığınızda 10 sene önce insanların ağızlarına almaya korktukları kavramları konuşmayı bırakın, en aykırı insanlar karşı karşıya gelip platformlarda özgürce tartışıyorlar. Ak Parti'ye bu konuda iftira atanlar, AK Parti hükümetini konuşanları susturmakla suçlayanlara 2002'nin öncesine dönüp bir bakmalarını söylüyorum" diye konuştu. - ESKİŞEHİR