Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Marmara açıklarında 7 ve üzerindeki şiddette bir deprem yakın bir gelecekte bizi bekliyorsa, İstanbul'da yaklaşık 600 bin bağımsız birimin riskli olduğunu da bilmeliyiz." dedi.
Özhaseki, Bursa'da 800 dairelik Mevlana- Ulus kentsel dönüşüm alanında incelemelerde bulundu. Burada mühendislerle fotoğraf çektiren Özhaseki, ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, bir deprem profesörünün, eğer İstanbul'da düşünülen deprem gerçekleşirse, egemenlik ve bağımsızlığın bile tehlikeye düşeceğini söylediğini anımsattı.
"Allah korusun, bu söz çok abartılı gelebilir." diyen Özhaseki, şöyle devam etti:
"Ancak bir gerçeği de bilmemiz lazım, hakikaten deprem uzmanlarının ifade ettiği gibi Marmara açıklarında 7 ve üzerindeki şiddette bir deprem yakın bir gelecekte bizi bekliyorsa, İstanbul'da yaklaşık 600 bin bağımsız birimin riskli olduğunu da bilmeliyiz. Tabi hazırlık yapıyoruz, deprem gelmeden önce yenilemek istiyoruz, birçok çalışma var, tedbirler var ama Allah korusun biz bu hazırlıkları yapmadan deprem bizi yakalayacak olursa karşımıza çıkacak hasarı düşünemiyoruz bile. 600 bin konutun sadece çıplak yapım maliyeti bile 90 milyar. Bu işin altyapı maliyeti ve evlerin yıkıldığı esnadaki sokakta bulunan arabalarımız dahil çıkacak masraf bir o kadar. Evlerimizde de değerli eşyalarımız var, onlar da yıkılmış olacak, bir o kadar daha zarar oradan çıkacak. Neredeyse 250-300 milyarlık bir bela bekliyor kapıda. Bunların da ötesinde insanların yakınlarını, sevdiklerini kaybettikleri ortamlarda psikolojilerinin de normal olması beklenemez. İş kaybı olur, bütün bu zararları da düşündüğümüz zaman neredeyse altından kalkamayacağımız kadar büyük bir bela kapıda bekliyor."
Bütün bunları bilerek hareket edeceklerini, tabiatın yer altındaki işleyen kurallarını değiştiremeyeceklerini aktaran Özhaseki, bakanlık olarak bütün çabalarının, belki de tüm bu olumsuz şeyleri söylemelerinin de aynı sebepten kaynaklandığını vurguladı.
"Olumsuzları söylemek çok hoşa gitmez"
Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak, deniz kenarlarında carettalarla, çiçeklerle çok güzel resimler de verebileceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Ortaya çok hoş sempatik resimler çıkar. Türkiye'nin olağanüstü güzellikleri var, bunları sergileyebiliriz. Bunları yapıyoruz zaten, özel koruma alanlarımız var, bunları sunabiliriz, sempatik sözler söylemek, gülen bir yüz elbette bir siyasetçiye yakışır. Olumsuzları söylemek çok hoşa gitmez ama ben bu misyonu kendimde görüyorum. O yüzden de durmadan herkesi uyarmaya gayret ediyorum. Burada sadece bakanlığa iş düşmüyor. Biz kanunları hazırladık, yakında Meclisten geçecek, hangi tür tedbirleri getireceğimizi, her yıl ne kadar inşaatı değiştireceğimizi de zaten her fırsatta dile getiriyorum. Bunun dışında belediye başkanı arkadaşlarımıza çok iş düşüyor."
Özhaseki, Yıldırım İlçesi Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali'yi tebrik ederek, Edebali'nin neredeyse Yıldırım'ın üçte birini değiştirecek projeler yaptığını ve bunların peşinde koştuğunu söyledi. Kendilerinin de bu çalışmaları sonuna kadar desteklediklerini anlatan Özhaseki, şunları kaydetti:
"Aynı biçimde Osmangazi ve Büyükşehirde bu çabalar var, zaten biz yetkimizi Büyükşehir Belediyesine devrettik burada. Bunun dışında vatandaşlara o kadar çok iş düşüyor ki, eğer bizler bir taraftan bakanlık, bir taraftan belediye temsilcileri olarak, yani kurumsal yapı olarak bu işin peşine düşüp uğraşıyorsak, en zoru tercih ediyorsak, vatandaşın da bizi anlayışla karşılayıp, çağrılarımıza kulak vermesi önemli. Yani anlaşma zeminine geldiğinde, elimizden gelen her şeyi ortaya koyduğumuzda, vatandaşın da bize 'Evet' demesi önemli. Şöyle bir çıkarcı anlayış, bazen karşılaştığımız ve zorlandığımız bir durum. Yüzde 90 vatandaşımız anlaşıyor, hakkına razı ama yüzde 3-5 bir çıkarcı tavırla, 'Siz bir anlaşın da kolay, en sona kalayım ben biraz daha fazla alayım, bir dükkan bir de daire isterim üstüne' gibi, veya bulduğu bir iki avukat arkadaşla, hukukun açıklarından istifade ederek, 'Yürütmeyi durdurma alayım da inşaatı durdurayım da siz görün' gibi bir tavır emin olun bu vatana yapılacak en büyük kötülük. Bu insanlara yapılacak en büyük kötülük. Herkes hukukunu elbette arayacak, hakkı yeniyorsa elbette mahkemeye gidecek, buna hiç itirazımız olmaz zaten ama bütün vatandaşların razı olduğu bir ortamda, biraz daha çıkarcı bir tavır içinde olmak da bazı insanlara yakışmıyor. Doğrusu birçok yerde projelerin böyle tıkandığını da görüyoruz."
Özhaseki, bazı projelerde çözüm ortağı olarak gidip, Fikirtepe'de bakan olarak müteahhitlik yaptığını belirterek, " Karabağlar'da uğraşıyorum inşaatlar yaptırıyorum. İstanbul ve Anadolu'nun birçok yerinde dönüşüm projelerine birebir destek veriyorum, bırakın elimizi taşın altına koymayı, omzumuzu koyarak uğraşıyoruz birçok projeyle. Tek derdimiz bu ülkede deprem olduğunda Allah korusun can ve mal kaybı olmasın, canlarımız yanmasın. Vatandaşlarımızdan biraz daha anlayış bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Güncel › Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?