CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması - Son Dakika
Güncel

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Biz anayasanın başlangıç bölümünde de Türk milletinin yer almasını isteriz."

22.02.2013 00:40

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Biz anayasanın başlangıç bölümünde de Türk milletinin yer almasını isteriz. Çünkü biz yemin ederken de diyoruz, 'Büyük Türk milleti önünde' diye. Bu pek çok ülkenin anayasasında var. Çünkü bu kavram, bir devleti yücelten kavramdır, bireyi küçülten değil" dedi.

Kılıçdaroğlu, SkyTürk 360 televizyonunda canlı yayınlanan "Siyaset Meydanı" programına katılarak gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

"Yeni anayasa hazırlanma sürecine gidiliyor. Anayasanın 66. maddesindeki vatandaşlık tanımının değişip değişmeyeceği konusunda tartışmalar var. Vatandaşlık, hangi kavramlarla ifade edilecek" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, CHP'nin bu konuda bir önerisi olduğunu söyledi.

Diğer partilerin de verdikleri önerilerin bulunduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Biz Türk vatandaşlığı tanımının cinsiyet, etnik kimlik vs. hiçbir ayrım olmaksızın Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı sayılabileceğine dair bir tanımlama yaptık. O tanımlamayı verdik. AKP daha farklı bir tanımlama getirdi. BDP ile koşut bir tanımlama getirdi. MHP, 82 anayasasında yer alan düzenlemeye paralel bir düzenleme getirdi. Dolayısıyla bu tartışılacak herhalde orada" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, 1921 Anayasası'nda "Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan ahaliye, ahali Türk ıtlak olunur" ifadesinin bulunduğunu belirterek, "Biz bir milletiz. Aynı ırktan, aynı kökenden gelen değil. 'Biz siyasal bilinç devletiyiz' derken bunu kastetmiştim. Farklı etnik kimliklerden yurttaşlarımız var ama hepimiz bir milletin parçasıyız. Milleti, mutlaka aynı kökenden gelenlerden oluşan bir kafatasçı zihniyetle tanımlarsak, öyle bir tanım değildir artık 21. yüzyılda. Biz Türk milletinin bir parçasıyız, her birimiz kişisel, tek tek olarak" dedi.

-"Görkemli bir ifadeyle yer alması gerekiyor"-

Anayasanın başlangıç bölümünde de "Türk milletinin" yer almasını istediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Çünkü biz yemin ederken de diyoruz, 'Büyük Türk milleti önünde' diye. Bu pek çok ülkenin anayasasında var. Çünkü bu kavram, bir devleti yücelten kavramdır, bireyi küçülten değil. Bireyin hak ve özgürlüklerini güçlendiren bir anayasa, devletin bireyin hak ve özgürlüklerini koruması gereken bir anayasa. Ama biz bir milletiz, bir devletiz, bizim bir adımızın olması lazım. Bizim adımız nedir, Türk milleti. Gidin Batı'ya, kime sorarsanız sorun bunu söyleyecektir size. Kaldı ki Türk kimliği, tarihi derinliklerine baktığınız zaman da bir etnik tanımlama olarak hiçbir zaman yer almamıştır.

Biz bir ulusuz, yani milletiz. Dolayısıyla bunun anayasamızın başlangıç bölümünde yer alması lazım. Bunun görkemli bir ifadeyle yer alması gerekiyor. Çünkü bu anayasa bizim çocuklarımıza emanet edeceğimiz bir anayasadır. Kendi kültürümüzü yaşatmak durumundayız. Ama köken olarak, diyelim ki farklı bir etnik kimliğe sahip olan birisi ya da etnik kimliğinin farklı olduğunu düşünen birisine de bizim saygı göstermemiz gerekir."

Kılıçdaroğlu, "Anayasadaki bu ifadelerin öyle ya da böyle yer alması şu anda devam etmekte olan Kürt sorununa ilişkin çözümün önündeki engel ya da o engeli ortadan kaldırıcı bir unsur olabilir mi-" sorusunu, "Onu hükümete sormak lazım" diye yanıtladı.

"BDP'ye sorulduğunda onlar ne der" yönündeki soru üzerine de Kılıçdaroğlu,

"BDP'nin son aylarda yaptığı çok güzel bir hareket var, bayrakla ilgili. O bizim bayrağımız. O bayrağın üzerindeki al renk aslında bizim dedelerimizin, şehitlerimizin kanlarıdır. Hepimiz bayrağa saygılıyız. Demek ki biraz düşünürsek sağduyuyla, biraz birbirimizi daha iyi anlamaya çalışırsak ortak paydaların alanını çok genişletebiliriz. Fakat ön yargılarla bakıyoruz bazen birbirimize, birbirimizi kırıyoruz" ifadesini kullandı.

-"Siyasetçi espri yapmayı da bilmeli"-

Kılıçdaroğlu, bir siyasetçinin eleştiriye tahammül etmesi, aksi halde siyaset kurumundan çekilmesi gerektiğini anlatarak, dünyada en çok eleştirenlerin, en çok mizah konusu olanların siyasetçiler olduğuna işaret etti.

Siyasetçinin espri yapmayı da bilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu,

"Siz yapar mısınız-" sorusu üzerine de şunları kaydetti:

"Niye yapmayalım, yapıyorum tabii. Hatta Sayın Başbakan'a bir espri yaptım ama anlamadı, ne yapalım. Ben ziyarete gitmiştim, ciddi bir ameliyat geçirmişti. Anlatırken boğazdan aşağıya, solunum açısından bir sorun yaşamasın diye bir hortum takıldığını, o nedenle seste biraz pürüzlenmeler olduğunu söylemişti bana. Sesim o nedenle iyi çıkmıyor demişti. Ben de 'Hortumu takan mutlaka CHP'li bir doktordur' demiştim. O 'gerçekten CHP'li mi' diye sormuştu ama ben hayır, sesi kısıldığı için, sesini kıstığı için CHP'lidir diye bir espri yapmıştım. Sonra söyledim bunun espri olduğunu."

-"Sosyal demokrat bir partiyiz"-

Kemal Kılıçdaroğlu, "CHP'nin yaptırdığı araştırmaya göre, CHP seçmeninin önemli bölümü oy verme nedenlerini, 'sosyal demokrat, sol, merkez sol, demokratik sol' görüşü benimsemiş olmalarına bağlıyor. Yaptığınız araştırmanın sonucundan sonra politikalarınızı yeniden gözden geçirme düşünceniz var mı-" sorusu üzerine, sosyal demokrat bir parti olduklarını, kendilerine oy veren kitleler içinde sosyal demokratların ağırlıkta bulunduğunu dile getirdi.

Halka hizmet eden, halktan yana politika üreten, halkın zenginleşmesini ve yaratılan değeri eşit bölüşen bir siyaset anlayışını savunduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bir karpuz örneğini vereyim. Bir karpuzu 10'a bölüp paylaşmak yerine, 10 karpuz üretip herkese birer karpuz vermeyi düşünüyoruz. Amacımız bu, ilkemiz de bu. Belki biz bunu geçmişte eksik anlatmış olabiliriz. Daha fazla anlatmalıyız sosyal demokrasinin ne olduğunu" dedi.

CHP'nin tabanının bilinçli olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, eksiklikleri, yanlışları olursa en acımasız eleştirileri kendi tabanlarından alacaklarını kaydetti.

Kılıçdaroğlu, ancak CHP'nin aynı zamanda kitle partisi olduğunu ifade ederek, "Bize oy verenlerin içinde işsizi, işvereni, çalışanı, memuru, esnafı, çiftçisi var. Toplumun her kesiminden oy alıyoruz. Her siyasal partinin temel hedefi iktidar olmaktır. Daha geniş kitlelere ulaşıp onların oyunu almaktır. Bizim de mücadelemiz bu yönde" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "Siz kendinizi ne olarak tanımlarsınız, solcu, sosyal demokrat" sorusunu da "Ben sosyal demokrat olarak tanımlarım. Sosyal demokrat bir partiyiz" diyerek yanıtladı.

"Bundan sonra daha çok 'yurtseverlik' kavramını kullanmak gibi bir düşüncedesiniz, CHP'nin bu anlamdaki duruşunu ifade ederken" yönündeki değerlendirme üzerine de Kılıçdaroğlu, "Evet, çünkü sokaktaki vatandaşın algısı milliyetçilik, yurtseverliktir. Bizim de zaten düşüncemiz o" ifadesini kullandı.

-"Sarıgül, CHP'nin adayı olacak mı-"-

Kılıçdaroğlu, " Mustafa Sarıgül, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olacak mı-" sorusuna, "Sayın Sarıgül'ün İstanbul adayı olması için önce Cumhuriyet Halk Partili olması lazım" yanıtını verdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Sarıgül'ün CHP'ye geçmesi durumunda olabilir mi-" sorusu üzerine, adayların nasıl belirleneceğini şöyle anlattı:

"Şu anda nüfusu 100 bini geçen bütün belediyelerde anket yapıyoruz. Sorduğumuz sorulardan birincisi, 'belediye başkanından memnun musunuz', ikinci sorduğumuz soru 'kimi belediye başkanı olarak görmek istiyorsunuz'. İstanbul'da daha biz isim vermedik. İsimleri alt alta yazıp vermedik ama değişik isimler geliyor. Sarıgül de var bunların içinde, başka arkadaşlar da var. Ama biz isim vermiyoruz, yurttaş bunları dile getiriyor. Daha sonra bu isimleri alıp soracağız, 'bu isimlerden kimi görmek istiyorsunuz' diye. Arkasından eğilim yoklaması yapacağız, yani partimize kayıtlı bütün üyelere soracağız, 'siz kimi belediye başkanı olarak görmek istiyorsunuz' diye. Onlardan da görüş alacağız, o çerçevede belediye başkan adaylarımızı belirleyeceğiz."

Kılıçdaroğlu, "Diyelim ki Sarıgül'ün de öyle bir talebi var, böyle bir eğilim de çıktı. Ne olur-" sorusunu, "Çıkarsa neden olmasın" diye yanıtladı. Kılıçdaroğlu, soru üzerine, Mustafa Sarıgül ile bir görüşmelerinin olmadığını da kaydetti.

-Türkiye'nin AB üyeliği süreci-

"AB'nin Türkiye'ye çifte standart uyguladığına" yönelik eleştirilerinin hatırlatılarak, "AB hedefine sahip çıkıp çıkmayacaklarının" sorulması üzerine, AB hedefine sahip çıkacaklarını, AB camiası içinde yer alarak uygar dünyanın parçası olmak istediklerini dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, AB'nin Türkiye'ye tam üyelik için tarih vermesi gerektiğini belirterek, hiçbir zaman "AB'ye mahkum olunacak, onların bütün talepleri karşılanacak" diye bir kural bulunmadığını, devletlerin dış politikada dengeli çıkar gütmek zorunda olduklarını bildirdi.

Dış politikalarda duygusallık, kişisellik olmayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, dış politikanın ülke çıkarları üzerine inşa edileceğini dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, "Bizim ülkemizin çıkarları açısından Avrupa Birliği'ne girmemiz çok önemlidir. Girmeliyiz, o dünyada yerimizi almalıyız. Türkiye güçlü bir ülke, Avrupa'da gerçekten sağlıklı, tutarlı bir yapı oluşacaksa, dinamizm katılacaksa, Avrupa genç nüfusla tanışacaksa Türkiye, o süreçte kaçınılmaz bir alandır, bir yerdir. Ayrıca Avrupa gerçekten dünyada söz sahibi olacaksa, Ortadoğu'da, Balkanlar'da, Kafkasya'da söz sahibi olacaksa Türkiye'ye ihtiyacı vardır" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin AB'ye ihtiyacı olduğu kadar onların da Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu ifade etti.

-Cemevleri konusu-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cemevleriyle ilgili, "Cemevleri ibadet yeri değildir, kültürel mekanlardır" diye bir açıklaması olduğunun hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bir insanın Tanrı'ya uluşmak için, Allah'a ulaşmak için ibadet ettiği her yer bir anlamda onun ibadethanesi sayılır. Bu evi olur, cami olur, kilise olur, cemevi olur... Biz insanlara 'sen şurada gideceksin ibadetini yapacaksın' diye bir dayatma içinde olamayız. Olmamalıyız da. Her inanca saygılı olmalıyız. Kişiler eğer cemevine gidip ibadetlerini yapmak istiyorlarsa o olanağı vereceksiniz, gidecekler, yapacaklar. Zaten şimdi yapıyorlar da. Bir sorun da yok ortada. Engelleme de yok, biliyorum. Ama onlar tanınmalarını istiyorlar. Yani cami için öngörülen, kilise için öngörülen avantajlar varsa, yasal olanaklar da varsa cemevi için de olsun."

Bununla ilgili kanun teklifi de verdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, geçen dönem ve bu dönem verilen yasa teklifinin AK Parti oylarıyla reddedildiğini söyledi.

-"Esad'ın halkına yaptıklarını doğru bulmuyoruz"-

Kılıçdaroğlu, Suriye konusunda gelinen noktayı nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, Suriye konusunda hükümetin çok büyük bir yanlışın içine girdiğini savundu.

"Dışarıdan getirdiği adamın cebine parayı koydu, eline verdi silahı, 'git Suriye'de kardeşini öldür' dedi. Türkiye Cumhuriyeti'ne bu yakışmaz, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihine yakışmaz bu. Ama bunu bu hükümet yaptı" diyen Kılıçdaroğlu, iki tarafla oturulup konuşulması konusunda uyarıda bulunduklarını bildirdi.

Kılıçdaroğlu, şimdi ise yönetime muhalif olanların yönetimle görüşmek istediklerini ve dünyada buna sadece Türkiye'nin karşı çıktığını öne sürdü.

Esad'ın bir diktatör olup olmadığı, gidip gitmemesi konusunda CHP'nin ve kendisinin görüşünün sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Esad'ın halkına yaptıklarını doğru bulmuyoruz. Bunu söyledik, defalarca söyledik. Bir yönetim halkına zulmetmemeli. Özgürlük talepleri varsa bunu yerine getirmeli. Demokrasi açısından, insan hakları açısından, yerine getirmesi gereken kurallar varsa bunları getirmeli. Getirmiyorsa BM var, alır kararı gereği yapılır. Evrensel hukuku çalıştıracaksınız. Dayatmayla olmaz."

Türkiye'nin dış politikasının yanlış olduğu görüşünü dile getiren Kılıçdaroğlu, iktidarda olmaları durumunda ne yapacaklarının sorulması üzerine,

"Biz bu sorunu çözerdik şimdi. Çoktan çözmüştük" dedi. Kılıçdaroğlu,

"Tarafları bir araya getirirdik, uzlaştırırdık. Esad'ın yapması gereken reformları da yaptırırdık" diye konuştu.

"Esad yapar mıydı sizce-" yönündeki soruya karşılık Kılıçdaroğlu,

"Yaptırırdık" yanıtını verdi.

Bir ülkenin yöneticileri hakkında karar vermeyeceklerini, bunu doğru da bulmadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, buna Suriye halkının karar verebileceğini bildirdi.

Kılıçdaroğlu, bir ülkede yasalar demokratik değilse, onların demokratik yasalara, haklara, özgürlüklere kavuşmaları için telkinleri, tavsiyeleri olacağını ifade etti.

(Bitti)

Muhabir: Esra Altınmakas - Ertuğrul Subaşı

Yayıncı: Tarkan Demir - ANKARA

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement