CHP'li Tanrıkulu: Suriye'de Barışçıl Yöntemlerle, Sivillerin Katliama Maruz Kalması Engellenmelidir

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkul, Suriye'deki gelişmelere ilişkin, "Ortadoğu daha fazla kan gölüne dönmeden, barışçıl yöntemlerle sorunların çözüm yolları daha etkin bir biçimde aranmalı ve daha fazla sivilin katliama maruz kalması engellenmelidir" dedi-CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkul, Suriye'deki gelişmelere ilişkin, "Ortadoğu daha fazla kan gölüne dönmeden, barışçıl yöntemlerle sorunların çözüm yolları daha etkin bir biçimde aranmalı ve daha fazla sivilin katliama maruz kalması engellenmelidir. Bu çağrımızı gerek bölgedeki muhalif gruplarla etkin bir işbirliği içinde olan AKP hükümetine gerekse tüm uluslararası camiaya bu vesileyle tekrarlıyorum" dedi.

Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Tanrıkulu, saldırıda bölgeden gelen haberlerde bin 300'den fazla kişinin öldüğünü belirterek, "sivillerin yaşam hakkını korumaktan aciz bir yönetim, öncelikli sorumludur. Keza söz konusu Sarin gazı, eğer sonradan Suriye'ye sokulmadıysa, bu kimyasal silahı bulundurduğu için Şam yönetimi yine öncelikli sorumludur" dedi.

Suriye'de her gün onlarca sivilin öldürülmesine neden olan iç çatışmaların, Beşar Esad yönetiminin, Şam'ın Doğu Guta bölgesine "kimyasal silahlarla" saldırdığı iddiaları üzerine başka bir boyuta taşındığına dikkat çeken Tanrıkulu, "Bölgeden gelen haberlere göre Sarin gazının kullanıldığı saldırıda ölü sayısı bin 300'ü geçti. Her ne kadar Şam yönetimi, söz konusu katliamın muhalif gruplar tarafından yapıldığını iddia etse de, sivillerin yaşam hakkını korumaktan aciz bir yönetim, öncelikli sorumludur. Keza söz konusu Sarin gazı, eğer sonradan Suriye'ye sokulmadıysa, bu kimyasal silahı bulundurduğu için Şam yönetimi yine öncelikli sorumludur.

Yakın tarihimizde, Saddam Hüseyin yönetiminin Halepçe'de kullandığı Sarin gazının yarattığı ağır insanlık enkazı hala kaldırılamamışken, yine yanıbaşımızda benzer bir vahşetin yaşanması insanlığın bittiği noktayı işaret etmektedir. Kadınların, çocukların, bebeklerin, savunmasız insanların toplu halde öldürülüşüne karşı uluslararası camianın derhal harekete geçip bu vahşete dur demesi ve bu vahşetin sorumlularını ortaya çıkarması gerekir. Zira bu yaşanan, ikinci Halepçe'dir. Yapılan da bir insanlık suçudur" ifadelerini kullandı.

Tanrıkulu, şöyle devam etti:

"Suriye'deki muhalif gruplar içinde de yönetimi devirmek için her türlü yolu mubah gören silahlı çetelerin olduğu bilinmektedir. Çeşitli iddialar, bu grupların da Sarin gazını kullanmış olabileceğini iddia etmektedir. Sivillere yönelik bu vahşetin arkasında ister Esad yönetimi ister muhalif gruplar olsun, bu insanlık suçuna imza atanlar derhal ortaya çıkarılmalı ve bu vahşeti daha da boyutlandırmaları engellenmelidir.

Ortadoğu daha fazla kan gölüne dönmeden, barışçıl yöntemlerle sorunların çözüm yolları daha etkin bir biçimde aranmalı ve daha fazla sivilin katliama maruz kalması engellenmelidir. Bu çağrımızı gerek bölgedeki muhalif gruplarla etkin bir işbirliği içinde olan AKP hükümetine gerekse tüm uluslararası camiaya bu vesileyle tekrarlıyorum." - Ankara