Çocuklarının Görmeyen Gözü, Duymayan Kulağı Oluyorlar

FERDİ AKILLI - Zonguldak'ta görme engelli iki çocuk annesi Fatime Sarıbaş ile kendisi gibi işitme engelli iki çocuğu bulunan Melek Ahbe, evlatlarının mutlulukları ve eğitimi için mücadele ediyor.

Buluşma noktaları, çocuklarının eğitimi için geldikleri Kilimli ilçesindeki Uzun Mehmet İşitme Engelliler İlköğretim Okulu olan 43 yaşındaki Anne Sarıbaş ile 39 yaşındaki işitme engelli Melek Ahbe, çocuklarının mutluluğuyla zorlukları aşmaya çalışıyorlar.

Görme engelli çocukları 13 yaşındaki Harun ile 21 yaşındaki Enes Sarıbaş'la mutlu bir hayat sürdüğünü dile getiren Sarıbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk çocuğundan edindiği tecrübe ve öğretmenlerin yardımıyla ikinci çocuğunun eğitimi için daha donanımlı hale geldiğini söyledi.

Oğlu Enes'in doğumunun ardından görme engelli olduğunu duyunca üzüldüğünü anlatan Sarıbaş, şöyle konuştu:

"Kimse kendi çocuğuna bunu yakıştıramaz ama Allah'tan geldiğini ve imtihandan geçtiğimizi düşündüm. Ama yine de benim evladım. Normal çocuklardan da ayırt edemiyorsunuz. Çok üzüldüm ama zamanla bunun üstesinden geldim. İkinci çocuğumun sağlıklı doğacağını bekledik ama o da engelli olunca üzüldüm. Aynı şeyleri yeniden yaşadım ama yine de hayatıma devam ettim. Elimden geldiği kadar çocuklarıma yardımcı olmaya çalıştım."

Oğlu Harun için her gün okula gelemediğini ancak okulda öğrendiklerini evde de yapmaya çalıştıklarını ifade eden Sarıbaş, "Bunun için çok çabalıyoruz. Herkes okulda doktora veya mastır yapar. Benim oğlumun doktorası ve mastırı düğme ilikleme, fermuar çekme ve kendini ifade etmedir. Normal yaşamda ne yapılıyorsa onu öğretmeye çalışıyoruz. Bu konuda öğretmenleri çok ilgileniyor." dedi.

"Anne herkes kitabını okuyarak çalışıyor"

Sarıbaş, büyük oğlu Enes'in üniversitede okuduğunu aktararak, "Allah'ım bana çocuğumu görme engelli verdi ama bir zorlukla beraber kolaylık olduğunu düşündüm. Allah'ım ona üniversite okuma şansı verdi. Oğlum bana, 'Anne herkes kitabını okuyarak çalışıyor, sen bana okumak zorunda kalıyorsun.' diyordu. Yeterli olmadığını düşündü ama Allah'a şükürler olsun üniversiteyi kazandı. Onula gurur duydum." diye konuştu.

Anne Sarıbaş, "Okulda çok güzel eğitim alıyorlar. Bu konuda devletimizden Allah razı olsun, çok ileride. Engelli bakım parasının yanı sıra engelli bireyin ne ihtiyacı varsa karşılıyor. Ben öncekine nazaran devletimizin yol kat ettiğini görüyorum." şeklinde konuştu.

Oğlunun eğitimi, kızının bakımıyla ilgileniyor

Kendisi gibi işitme engelli 11 yaşındaki oğlu Fahri ve 5 yaşındaki kızı Beyza ile her gün Çatalağzı beldesindeki okula gelen anne Melek Ahbe ise oğlunun derslerinin yanı sıra bırakacak kimse olmadığı için kızı Beyza ile de okulda ilgileniyor.

Melek Ahbe, engeline rağmen çocuklarıyla bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade ederek, "Çocuklarımdan çok memnunum. Duymasalar bile benimle konuşabiliyorlar ve bundan dolayı mutlu oluyorum." dedi.

Eşinin de işitme engelli olduğunu kaydeden anne Ahbe, "Biz onunla yazışarak anlaşıyoruz. Çocuklarım okuldan geldikten sonra yemeklerini hazırlıyorum. Bazen uykum geldiğinde, çocuklarım yorulduğumu gördüklerinde üzülerek yanıma geliyorlar. 'Anneciğim kalk.' diyorlar. Ben de kalkarak çocuklarımla oyun oynuyorum." şeklinde konuştu.