Cubeyr-Ayrault Ortak Basın Toplantısı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil Cubeyr, ülkesi ile Türkiye arasındaki işbirliğinin çok sağlam ve aktif olduğunu belirterek, " Suriye'deki mevcut krizi sona erdirecek tüm çabaları destekliyoruz." dedi.

Cubeyr, ülkesinde resmi temaslarda bulunan Fransız mevkidaşı Jean- Marc Ayrault ile başkent Riyad'taki Dışişleri Bakanlığında düzenlenen ortak basın toplantısında, Fransa'nın Ortadoğu'da barışın tesisi için önemli adımlar attığını ifade etti.

Suudi Arabistan'ın Suriye krizine bakış açısının, "kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardım malzemelerinin muhtaçlara ulaştırılması" olduğunu ve bu hedefin gerçekleşmesini öngören tüm çabaları desteklediğini söyleyen Cubeyr, "Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki işbirliği çok sağlam ve aktif bir durumda. Suriye'deki mevcut krizi sona erdirecek tüm çabaları destekliyoruz. Cenevre-1 ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2254 sayılı yasa tasarısı çerçevesinde yapılacak tüm diyalog görüşmelerini memnuniyetle karşılıyoruz." ifadesini kullandı.

Cubeyr, Kazakistan'ın başkenti Astana'da yapılan görüşmelerde, ateşkesin devamlı olarak sağlanması ve insani yardımların ihtiyaç duyulan bölgelere ulaştırılmasını hedeflendiğinin altını çizerek, "Bu iki noktadan sonra görüşmelerin Cenevre'ye taşınıp geriye kalan siyasi konuların Cenevre'de masaya yatırılması planlanıyor." diye konuştu.

"ABD ile Suudi Arabistan arasında köklü ilişki var"

ABD ile Suudi Arabistan arasında birçok alanda köklü ve stratejik ilişki olduğunu belirten Cubeyr, sağlık, siyasi, ekonomi, eğitim, güvenlik, yatırım alanları olmak üzere iki toplum arasında çok güçlü bağlar oluştuğunu vurguladı.

ABD halkının Donald Trump'ı seçerek tercihini ortaya koyduğunu dile getiren Cubeyr, şunları kaydetti:

"Yapmamız gereken ABD halkının bu tercihine saygı duyarak, Trump yönetimi ile ikili ilişkileri geliştirme çabasında olmamızdır. Suriye, Irak, Yemen, Libya, terör ile mücadele, enerji ve ekonomi gibi bölgede yaşanan birçok konu ve krizin sona ermesi için pozitif yaklaşım göstererek çözüm üretmemiz gerekiyor. Başkan Trump'ın açıkladığı konularda kendisiyle tamamen aynı düşünüyoruz. ABD'nin tekrar uluslararası arenada güçlü bir ülke konumuna gelmesini ABD halkı ile biz sevinçle karşılıyoruz. Çünkü ABD'nin global anlamda yokluğu içini şer odaklarının dolduracağı bir boşluk meydana getirecektir. Global düzendeki boşluktan yararlanarak yer bulan şer odaklarına karşı mücadele etmek genellikle bize kalıyor. Bu nedenle global ölçekte ABD varlığının güçlü ve pozitif bir şekilde yer almasını olumlu karşılıyoruz.

ABD Başkanı Trump, DAEŞ ile mücadele etmesi, İran'ın imzalamış olan nükleer anlaşmadaki tüm maddeleri uygulamaya zorlanması ve ABD'nin müttefikleri arasında ittifakların oluşturulması gibi Trump idaresinin yapacağını belirttiği konuları biz de destekliyoruz. Biz ABD-Suudi Arabistan'ın geleceği anlamında olumlu bakıyoruz. Trump ekibine baktığımız zaman tüm adayların olumlu, alanında uzman ve oldukça deneyimli kişiler olduklarını görüyoruz."

-"İran'ın Suriye'de ve Irak'ta yaptıkları savaş suçudur"

Cubeyr, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Suudi Arabistan ile yaşadıkları soruna "Suudi Arabistan'ın Yemen ve Bahreyn'e yaptığı müdahalelerin neden olduğu" şeklindeki açıklamasının sorulması üzerine "Bahreyn müttefik ve komşumuz olan bir ülkedir. Yemen'e müdahale meşru yönetimin talebi üzerine İran ve Hizbullah yanlısı radikal darbeci grupların ülkeyi ele geçirmesinin engellenmesi amacıyla gerçekleştirildi. Bu gruplar, Suudi Arabistan ve bölge ülkelerine tehdit olarak ellerinde savaş uçakları ve balistik füzeleri bulunduruyorlardı. İran ile sorunumuzun 1979 Humeyni devrimi ile beraber başladığına inanıyorum." ifadesini kullandı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Cubeyr, İran ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü:

"İran, Lübnan'da Hizbullah'ı kurarak terörü destekledi ve bu mezhepçi yaklaşımla İslam aleminde bölünmelerin meydana gelmesini sağladı. İran, elçilikleri basıp diplomatları öldürmesi, sadece bölgede değil Avrupa'da ve Latin Amerika'da terör eylemleri yapması sorunun asıl nedenidir. İran'ın bugün Suriye'de ve Irak'ta yaptıkları savaş suçudur. Diğer Arap ülkeleri ve Suudi Arabistan'a yönelik olarak ise silah kaçakçılığı, terör hücreleri oluşturması uluslararası teamüllere ve kanunlara aykırı olan eylemlerdir. İran Husilere silah desteği sağlıyor. Husilere silah ve füze gönderirken yakalanan birçok gemi mevcut. Yemen'de Husilere, Suriye'de ve Irak'ta eğitim veren birçok İran Devrim Muhafızı var. Suudi Arabistan'ın İran ile yaşadığı sorunlar bunlardır. Sonuç itibari ile İran bir İslam devleti ve komşumuz olarak yürüttüğü siyaset ve tavrını değiştirerek uluslararası teamül ve kanunlara uygun bir şekilde komşu ve bölge ülkelerin iç işlerine karışmadan, komşuları ile dost bir şekilde yaşamasını umuyoruz. İran ile en iyi dostlukları kurmak için İran'ın bunları gerçekleştirmesi gerekiyor."

"Astana görüşmelerini destekliyoruz"

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault da Suudi Arabistan'a ilk ziyareti olduğunu hatırlatarak, iki ülke arasında köklü ve stratejik ilişkinin var olduğunu kaydetti.

Suriye'de yaşanan insanlık dramının farkında olduklarını, yaşanan trajedide yüz binlerce insanın hayatını kaybettiğini, milyonlarca insanın ise mülteci durumuna düştüğünü ve ülkenin yıkıma uğradığını dile getiren Ayrault, kalıcı ateşkesin sağlanmasıyla insani yardımların ulaştırılmasının ardından siyasi çözümün sağlanması için çabalarının sürdüğünü, bu bağlamda Astana görüşmelerini desteklediklerini ifade etti.

Terörün iki ülkeyi de hedef aldığını ve bununla ortak mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Ayrault, Suudi Arabistan ve Fransa'nın terör tehdidi altında iki ülke olduğunu, terörle mücadele için her türlü koordinasyonun iki ülke arasında güçlü bir şekilde gerçekleştirildiğini belirtti.

Musul operasyonunun çok önemli olduğunu dile getiren Ayrault, Musul'dan sonra Rakka'nın da terör örgütü DEAŞ'ın elinden kurtarılması gerektiğini söyledi.

"Filistin konusunda çözüm, tarafların diyalog görüşmeleri sonucunda uzlaşacakları bağımsız iki devletli çözüm ile mümkündür." diye konuşan Ayranult, Yemen'de yaşanan krizde de BM'nin planını desteklediklerini, ateşkesin sağlanması ve siyasi diyalog görüşmelerinin acilen başlamasını temenni ettiklerini söyledi.