Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (1)

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili istihbarat zafiyeti iddialarına ilişkin, "MİT, Emniyet, Jandarma, Genelkurmay İstihbarat da bütün bunlarla ilgili çalışmalarını yapıyor. Onlar da tam detaylı çalışmalarını bitirip raporlamalarını yaptığı zaman tablo daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Ama burada elbette bir gecikme olduğu ortada." dedi.

Kalın, NTV'de katıldığı canlı yayında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

15 Temmuz'da yaşananları asla unutmayacaklarını belirten Kalın, o günün "Demokrasi ve Şehitleri Anma Günü" ilan edildiğini hatırlattı. Kalın, bununla ilgili Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yakın zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve şehit yakınlarının katılımıyla güzel bir etkinliğin gerçekleştirileceğini bildirdi.

Darbe girişimi sonrası başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınanlarla ilgili, zaman zaman "nasıl oldu da bu kadar kısa sürede bu insanlar belirlendi" iddialarının gündeme getirildiğinin hatırlatılması üzerine Kalın, "Bu darbeyi planlayan ve uygulayanlar var. O helikopterleri kimler kullandı, o F-16'ları kimler uçurdu? Herhalde bunlar somut şahıslar. Bunlar tek tek ortaya çıkacak." diye konuştu.

Kalın, 17-25 Aralık'tan bu yana zaten çalışmaların sürdüğünü vurgulayarak, darbe girişiminin ardından hızlı ve etkin bir şekilde harekete geçildiğini dile getirdi. Soruşturmayla ilgili 70 savcının özverili bir şekilde çalıştığını kaydeden Kalın, kimsenin hakkı yenmeden, suça bulaşmış olanların tespit edilmesi için ciddi şekilde çalışıldığını anlattı.

"Belki o anda olayın boyutu ve vahameti tam kavranamamış olabilir"

Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'e ilişkin soru üzerine Kalın, bunun yargının konusu olduğunu, Öztürk'ün gözaltında bulunduğunu anımsatarak, "Bununla ilgili farklı bir şey söylemek istemem. Bir görelim, alınan ifadelerden, yapılan soruşturmadan çıkacak neticeye göre yargının vereceği kararı biz de esas kabul edeceğiz." diye konuştu.

"Cumhurbaşkanı'na neden geç haber verildi. Bunun yanıtı var mı sizde, artık bunun yanıtını biliyor muyuz?" şeklindeki soruya Kalın, şu karşılığı verdi:

"O gece birçok şey yaşandı. O gece itibarıyla söylüyorum, bütün fotoğrafın net bir şekilde görülmesi tabii ki bir zaman aldı. İlk gelen istihbarat yani belli yerlerde sıra dışı bir etkinliğin, faaliyetin olduğuna dair istihbarat üzerine MİT, diğer ilgili birimlerimiz zaten harekete geçiyor. Bununla ilgili kurumlarımız yani MİT, Emniyet, Jandarma, Genelkurmay İstihbarat da bütün bunlarla ilgili çalışmalarını yapıyor. Onlar da tam detaylı çalışmalarını bitirip, raporlamalarını yaptığı zaman tablo daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Ama burada elbette bir gecikme olduğu ortada.

Belki o anda olayın boyutu ve vahameti tam kavranamamış olabilir. Çünkü bir hareketlilik var, İstanbul ve Ankara merkezli olarak 'acaba bu bir mevzi hareketlenme mi yoksa koordineli darbe girişimi mi', bunun tabii bütünüyle ortaya çıkması zaman alıyor. Bu tablonun biraz netleşmesi anından itibaren de ilgili bütün birimler harekete geçti. Elbette bu detayları ortaya çıkartacağız, raporlanacak, bunlarla ilgili gerekli adımlar mutlaka ortaya atılacak. Burada yine bu sorgulamayı millet olarak, kurumlar olarak yaparken o gün bir kanlı darbe girişiminin, Fetullahçı Terör Örgütü mensupları tarafından ve ona destek veren diğer işbirlikçiler tarafından yapıldığının altını bir kez daha çizmekte fayda var."

"Buna zarar verecek herhangi bir adımın atılması zaten şu aşamada doğru olmaz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ya da diğer kuvvet komutanlarıyla ilgili bir kararının söz konusu olmadığını söylediğinin hatırlatılması üzerine Kalın, şunları kaydetti:

"Kritik konu, Sayın Cumhurbaşkanımızın altını çizdiği şekilde kritik bir aşamadan geçtiğimiz gerçeği. Burada şu anda yönetmemiz gereken birçok süreç var. Bu süreci akamete uğratacak birtakım aceleci kararları vermek doğru olmaz. Bunu da biz devlet ciddiyeti içerisinde yapmak durumundayız. O yüzden bütün detayların ortaya çıkması gerekir. Ama eş zamanlı olarak 'ikinci bir kalkışma, darbe girişimi olabilir mi', bunlar ihtimal dışı değildir. Bunlara karşı da gerekli tedbirleri almak durumundayız. Aynı şekilde Türkiye'nin etrafında darbeden önce bulunan güvenlik tehditleri de ortadan kalkmış değil. PKK tehdidi, DAEŞ tehdidi var, diğer tehditler var. Bunlara karşı da bizim istihbaratımızın, güvenlik birimlerimizin teyakkuz halinde olması gerekir ki öyleler. Buna zarar verecek herhangi bir adımın atılması zaten şu aşamada doğru olmaz."

(Sürecek)