Dünya Mülteciler Günü - Budapeşte

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Orta Avrupa Temsilcisi Montserrat Feixas Vihe, mültecilere ev sahipliği yapan ülkelerle dayanışma içinde olunması gerektiğini belirterek, "Türkiye yıllardır en fazla mülteci kabul eden ülke konumunda." dedi.

Vihe, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla düzenlenen programda yaptığı konuşmada, Avrupa'da genel olarak sığınmacı krizinin son bulduğu şeklinde bir yanlış intibanın bulunduğunu belirterek, "Macaristan'da ve genel olarak Avrupa'da birçok kişi sığınmacı krizinin son bulduğunu düşünüyor ama savaş ve şiddet artarak devam ediyor ve bu da insanların evlerini kaybetmesine neden oluyor. Bugün 66 milyon kişi mülteci durumunda. Bu rakam İngiltere'nin nüfusu ile eşdeğer. Şunu düşünün, tüm İngiliz vatandaşları mülteci olarak hayatını sürdürüyor." şeklinde konuştu.

Mülteciler ve mültecilere ev sahipliği yapan ülkelerle dayanışma içinde olunması gerektiğini de kaydeden Vihe, "Türkiye yıllardır en fazla mülteci kabul eden ülke durumunda" dedi.

Türkiye'nin Budapeşte Büyükelçisi Şakir Fakılı'nın da katıldığı programda çok sayıda davetli yer aldı.

"Uluslararası toplumun Suriye'deki savaşın en savunmasız mağdurları için artık yeterli desteği sağlaması lazım"

Almanya Uyum, Göç ve Mültecilerden Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle yaptığı yazılı açıklamada, dünyada zorla yerlerinden edilen insanların sayısının 65,6 milyona ulaştığını, bunun insanlık adına üzüntü verici bir rekor olarak kayda geçtiğini belirtti.

Avrupa'ya gelen sığınmacıların sayısının Afrika ülkeleri veya Suriye'nin komşu ülkelerinin omuzladığı miktarın yalnızca küçük bir bölümü olduğuna işaret eden Özoğuz, "Bu ülkeler sığınmacı sorunun asıl yükünü taşıyor." ifadelerini kullandı.

Özoğuz, Birleşmiş Milletlerin (BM) yardım programlarına halen yetersiz kaynak ayrılmasının uluslararası toplumun utancı olduğunu belirterek, "Uluslararası toplum Suriye'deki savaşın en savunmasız mağdurları için artık yeterli desteği sağlaması lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Mülteci ve göç sorununa Avrupa'nın ortak bir tepki veremediğine dikkat çeken Özoğuz, "Yunan adalarındaki durum, tüm Avrupa'nın sorunu. Çünkü Yunanistan'daki kabul merkezlerine gelerek koruma arayanların çoğunun AB ülkelerine dağıtılması gerekiyor. Ancak pürüz de orada ortaya çıkıyor. Bugüne kadar sığınmacıların AB ülkelerine adil şekilde dağıtılması başarılmadı." dedi.

İnsanların yerlerinden edilmesine karşı mücadele edebilmek için Avrupa'nın inandırıcı bir stratejiye ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Özoğuz, "Duvarlar, dikenli teller ve çitler insanların çaresizliğini, fakirliğini ya da sıkıntısını dindiremez." ifadelerini kullandı.