ONUR ORHAN - Sakarya'da itfaiyeciliğin yanı sıra muhtarlık görevi de yapan 40 yaşındaki Halil İbrahim Kuru, bir yandan yangına müdahalede bulunuyor, diğer yandan da mahallelinin sorunlarını çözmeye gayret ediyor.
Adapazarı ilçesindeki Kentpark'ta güvenlik amiri olarak çalışan evli ve 4 çocuk babası Kuru, 2010 yılında itfaiyeci olmaya karar verdi.
Gerekli eğitimleri aldıktan sonra Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'nda itfaiye eri ve şoförü olarak yeni mesleğine başlayan Kuru, çok sevdiği mahallesine hizmet etmek için 2014 yılında yapılan yerel seçimlere de Kamışlı Mahallesi muhtar adayı olarak girdi.
Mahallenin desteğini alarak muhtar olmayı başaran Kuru, bir yandan vatandaşların sorunları ve talepleriyle ilgileniyor, diğer yandan da yangın, trafik kazası ve hayvan kurtarma gibi olaylara müdahale etmeye çalışıyor. Hayatın hem tatlı hem de acı yüzünü bir arada gören Kuru, çok sevdiği iki mesleğini bir arada yürütmenin mutluluğunu yaşıyor.
"Hem ağlıyorum hem gülüyorum"
Kamışlı Mahallesi muhtarı ve itfaiyeci Halil İbrahim Kuru, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vatandaşa, mahallesine, köyüne elinden geldiği kadar hizmet etmeye çalıştığını anlattı.
İnsanlara hizmet etmeyi sevdiğini dile getiren Kuru, "Bir yandan güzel şeyler yapıyoruz, itfaiyede de güzel şeyler yapıyoruz ama çoğu zaman burada üzücü şeylerle karşılaşıyoruz. Biz üzücü şeylerle karşılaşmamak istiyoruz ama insanların kaderi bu. Mevlam öyle nasip ediyor. Herkesten itfaiyeci olmaz, herkesten de muhtar olmaz. Her iki işi de bana nasip ettiği için Mevlama şükrediyorum. Binlerce şükür olsun." diye konuştu.
Her iki mesleğin de zor yanlarının olduğunu vurgulayan Kuru, muhtarlıkta iyi şeyler yaptığına sevindiğini söyledi.
"İtfaiyeye geldiğim zaman hem ağlıyorum hem gülüyorum." diyen Kuru, bir canlıyı, çocuk, yaşlı veya herhangi birini kurtardıklarında sevindiklerini ancak sevinçleri ne kadar güzelse zaman zaman hüznü de yaşadıklarını belirtti.
Kuru, vatandaşın her türlü sorununu çözmekle mükellef olduğunu aktararak, "Ben onu sevmiyorum, o bana oy vermedi." demenin Allah katında yerinin olmadığını, o nedenle kendisini seven ya da sevmeyen herkese eşit mesafede koştuğunu vurguladı.
"Severek, isteyerek yaparsanız zor olmaz"
İtfaiyeciliğin çok daha zor bir meslek olduğuna işaret eden Kuru, "Kimsenin giremeyeceği yangına giriyorsun. Canını oradaki insan için, vatandaşın malı için tehlikeye atıyorsun. Tehlikeli bir iş, zor ama itfaiyeciliği severek, isteyerek yaparsanız zor olduğunu düşünmüyorum." ifadelerini kullandı.
Kuru, itfaiyeciliğin ana mesleği olduğunu, ailesinin rızkını buradan temin ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
"İtfaiyeden kalan sürede de mahalleme nasıl itfaiyede mücadele ediyorsam, nasıl vatandaşın acısına ortak oluyorsam, kederine derman olmaya çalışıyorsam mahalle halkına da muhtarlık sürem içerisinde derman olmaya çalışacağım. Çalıştığım süre içerisinde her zaman önceliğim itfaiyedir. Muhtarlık gelip geçicidir. Vatandaşım bugün 'Yürü.' yarın seçime girdiğimizde 'Tamam Halil İbrahim Kuru, sen dur, senin yerine Ahmet, Mehmet geçecek.' der. Saygımız sonsuzdur ama itfaiyede işimizi düzgün yaptığımız süre içerisinde bir şey olacağını düşünmüyorum."
Her iki meslekte de farklı olaylarla karşılaştığını anlatan Kuru, muhtarlığının ilk günlerinde mahallesinde bir anne ile oğlunun tavuk ve horoz kavgasına müdahil olduğunu söyledi. Her ikisine de evinden tavuk ve horoz getirerek kavgayı sonlandırdığını aktaran Kuru, bu olayı hiç unutmadığını kaydetti.
Kuru, itfaiyecilikte de trafik kazalarında yaşadığı üzücü olayları unutamadığını sözlerine ekledi.
Son Dakika › Güncel › Hem Yangına Hem Mahallelinin Yardımına Koşuyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?