İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş, ülkesine geri gönderilmesi sakıncalı olan sığınmacı statüsündeki insanların ailelerini yanlarına alabilmeleri uygulamasının, Alman parlamentosunda alınan kararla durdurulmasına tepki gösterdi.
Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin, ülkede uygulanan aile birleşimi politikasında bazı kısıtlamalara gidilmesi yönündeki planını eleştiren Altaş, yaptığı yazılı açıklamada, sığınmacıların aile birleşiminin askıya alınmasının büyük bir hata olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
" Almanya'da aile birleşimi uygulamasının durdurulması ve kısıtlanması insani ve hukuki bir faciadır. Siyaset, entegrasyon politikası bağlamında meseleyi değerlendirdiğimizde, çok yanlış bir yola sürüklenmektedir. Ülkelerine geri dönmeleri durumunda ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olan insanların öz yurtlarında bulunan aile mensuplarını yanlarına alabilmeleri uygulamasını durdurmak ve ileriye dönük olarak bu uygulamayı daha da kısıtlamak her şeyden önce insani açıdan bir faciadır. Mağduriyet düzenlemesi veya aylık bin insan kontenjanı gibi uygulamalar bizim merhamet ve insanlık tasavvurumuzla asla bağdaşmamaktadır. Sefalet ve acıya, açlığa ve ölüme, savaşa ve cinayete gözünü kapayan bir siyaset istemiyoruz."
"Hukuk devleti açısından facia"
Parlamentoda alınan kararı, hukuk devleti ilkeleri bakımından facia olarak nitelendiren Altaş, "Bu kararla birlikte, aile fertleri devlet eliyle uzun yıllar birbirlerinden ayrılmaktadır. Bu tutum, ister insani ister dini ister hukuki açıdan bakalım, hiçbir şekilde aileye ve insan onuruna atfedilen değerle örtüşmemektedir. Ayrıca, bir hukuk devleti bazı yasalar çıkarıyor, sonra bu yasalara kendisi uymuyor ve bu kanunsuzluğu keyfi olarak uzatıyorsa, bundan mağdur olanlar ne düşünmelidir?" ifadelerini kullandı.
Takip edilen bu siyasetle, "misafir işçi göçü" zamanlarında olduğu gibi, göçmenlere Almanya'da istenmediklerinin telkin edildiğini belirten Altaş, açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi:
"Ama bu, mağdurların büyük bir kısmının her şeye rağmen uzun yıllar boyunca, birçoğunun da ömrü boyunca Almanya'da yaşayacak olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. Bu dışlayıcı siyaset, mağdurları uzun süreli etkileyecek, Almanya'ya uyum süreçlerinde de her zaman duygusal bir engel teşkil edecektir. Görünen o ki, 50 yıl sonra siyasiler aynen bugünkü gibi, onca yıl geçmesine rağmen, bu sefer de Suriyelilerin neden hala 'Alman' olamadıklarına şaşıracaklardır."
Almanya'da koalisyon görüşmeleri yapan Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ile Sosyal Demokrat Parti (SPD), geçici koruma statüsü verilen sığınmacıların aile birleşimi konusunda bu hafta içinde uzlaşma sağlamıştı. Varılan uzlaşmaya göre, 1 Ağustos 2018'den itibaren ayda bin kişinin aileleriyle bir araya gelmelerine izin verileceği duyurulmuştu.
Almanya'ya sığınmacı olarak tek başına gelen evli ve çocuklu kişiler daha sonra diğer aile bireylerini ülkeye getirebiliyorlardı. Ancak 2015 yılında Almanya'ya gelen sığınmacı sayısının 800 bini geçmesi sebebiyle sığınmacılara tanınan bu hak ciddi tartışmalara neden olmuş ve iktidarın küçük ortağı Hristiyan Sosyal Birlik Partisinin karşı çıkmasıyla sığınmacıların aile birleşiminden yararlanma hakkı yaklaşık 1,5 yıl önce durdurulmuştu.
Son Dakika › Güncel › Igmg'den Almanya'nın Sığınmacı Politikasına Eleştiri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?