İsrail'in Mescid-i Aksa'ya Yönelik İhlalleri

İsrail polisi eşliğinde 385 fanatik Yahudi işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.

Kudüs İslami Vakıflar Dairesi Basın Sorumlusu Firas Dibs yaptığı yazılı açıklamada, 385 fanatik Yahudi'nin çok sayıda İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini bildirdi.

Bunlardan 252'sinin sabah saatlerinde, 133'ünün de öğleden sonra Aksa'ya giriş yaptığını belirten Dibs, gün içerisinde İsrail polisinin bazı Filistinli gençlerin mescide girişini engellediğini kaydetti.

Pesah Bayramı dolayısıyla fanatik Yahudilerin Aksa'ya girişlerinin yoğunlaşarak arttığına dikkati çeken Dibs, "(Aksa'ya baskın düzenleyen Yahudiler) Burada ibadet etme girişimi ve Aksa'nın bekçilerine saldırma gibi birçok provakatif eylemlerde bulundu." dedi.

Dün de 368 Yahudi, polis korumasında işgal altındaki Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti. Akşam saatlerinde ise Aksanın da içerisinde bulunduğu Eski Şehir olarak adlandırılan sur içi bölgesinde bazı Yahudilerin taşkınlık yapması üzerinde Filistinlilerle aralarında gerginlik yaşanmış, İsrail polisi taşkınlık yapan Yahudileri durdurmaya çalışmıştı.

Aşırı fanatik Yahudiler ve İsrailli yetkililer zaman zaman Mescid-i Aksa Külliyesi'ne girerek burada eğitim gören öğrencileri ve cami cemaatini taciz ediyor. Müslümanların karşı çıktığı bu tür ihlaller nedeniyle Mescid-i Aksa'da sık sık gerginlik yaşanıyor.

İsrail yönetimi 2003'ten itibaren Yahudi yerleşimcileri, polis korumasında Aksa'nın avlusuna alıyor ve zaman zaman Müslümanların girişlerine yaş sınırlaması getiriyor. Bir çok radikal İsrailli örgüt ve siyasetçi, üzerinde daha önce iki kez yıkılan bir Yahudi tapınağının bulunduğuna inandıkları Harem-i Şerif'in kendileri için de ibadete açılması çağrısında bulunuyor.

Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor. Yahudiler ise Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun bulunduğu Mescid-i Aksa Külliyesi altında Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor ve Harem-i Şerif'te kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.