Ulusal Kızılay ve Kızılhaç Derneklerinin 11. Avrupa Bölgesi Konferansı başladı

Avrupa ve Orta Asya'daki Ulusal Kızılay ve Kızılhaç Derneklerinin katılımıyla 4 yılda bir gerçekleştirilen Avrupa Bölgesi Konferansı'nın 11'incisi Gürcistan'da başladı.

Kızılay'dan yapılan açıklamaya göre, Türk Kızılay Genel Başkanı ve Uluslararası Kızılhaç Kızılay Dernekleri Federasyonu Avrupa ve Orta Asya Başkan Yardımcısı Kerem Kınık başkanlığında Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te başlayan 11. Avrupa Bölgesi Konferansı 3 gün sürecek.

Konferans, Avrupa ve Orta Asya'dan toplam 53 Ulusal Kızılay ve Kızılhaç Derneğini, 4 yılın ardından "Birlikte Daha Güçlü" sloganıyla bir araya getirdi.

46 Ulusal Derneğin Tiflis'te, 7 Ulusal Derneğin ise çevrim içi olarak katıldığı toplantı, Avrupa bölgesinin öncelikleri ve planlarını haziran ayında İsviçre'nin Cenevre şehrinde gerçekleştirilecek IFRC Genel Kuruluna taşıyacak.

Bölgesel ve küresel ölçekte yaşanan insani krizler ele alınarak, Kızılay ve Kızılhaç Derneklerinin insani ihtiyaçlarla nasıl başa çıktığı ve bu gereksinimlere ne şekilde cevap verdiği değerlendirilen konferansta, aynı zamanda başta göç ve yerinden edilme olmak üzere Ukrayna krizinin komşu ülkeler üzerindeki etkileri özel gündem olarak ele alınıyor.

"Savaşın yıkıcı sonuçlarını gördüm"

Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Ukrayna'da 10 milyondan fazla insanın yerinden edildiğini, ülkesini terk eden sivil sayısının ise 5 milyonu aştığını belirtti.

Her 8 kişiden 1'inin ülkesinden ayrıldığını bildiren Kınık, "Ailelerin paramparça olduğu, insanların trenlere binerek evlerini terk etmeye zorlandığı bir insanlık trajedisine tanıklık ettik. Ukrayna ve komşu ülkelere gerçekleştirdiğim ziyaretlerde savaşın yıkıcı sonuçlarını gördüm. Bu savaşın son bulmasını ve insanların ailelerine ve evlerine güvenli bir şekilde dönmesini umuyorum." ifadelerini kullandı.

İklim değişikliğinin de insanlığın mücadele etmesi gereken diğer krizler arasında olduğunun altını çizen Kınık, "Sıcak hava dalgaları rekor kırıyor. Ormanlar yanıyor. Seller ve kasırgalar kitlesel yıkıma neden olurken kuraklıklar artıyor. Bir zamanlar güzel dünyanın harekete geçmedikçe nasıl bir karmaşaya dönüşeceğine dair duyduğumuz hikayeler gerçek oldu. İklim değişikliği gelecek nesillerin sorunu değil. Halihazırda tüm hayatımızı etkiliyor. Toplu ve koordineli bir şekilde mücadele etmeye ve desteklemeye devam etmek için birlikte çalışmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.