KPSS Sorularının Sızdırılması Davası

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, 2010 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 31'i tutuklu 230 kişi hakkında "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davada tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasına devam ediliyor.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada sanıklardan Erdoğan Özel'e, bulunduğu Malatya Adliyesinden sesli ve görüntülü sistem aracılığıyla bağlanıldı.

Araştırma görevlisi Özel, savunmasında, "resmi belgede sahtecilik" ile suçlandığını ancak savcılığın, soruşturma aşamasında buna ilişkin evrakı kendisine göstermediğini öne sürdü.

Özel, "Ben de belge gösterilirse her soruya cevap verileceğini belirttim. Suçlama mesnetsiz. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum." dedi.

Tekrarlanan sınavda daha başarısız olduğunu kabul etmeyen, gerek iptal olan gerekse tekrarlanan sınavda yüksek puan aldığını ileri süren Özel, "Benim düşük puan aldığım ispatlanmak isteniyorsa, Türkiye ortalamama bakılır. Birinci sınavda da ikincisinde de sınav puanıma değil, ortalamama bakılmasını istiyorum. 120 üzerinden 96, düşük gibi mi görünüyor?" diye konuştu.

Özel, 2010 sınav sonucuna göre Malatya'da ilköğretim okuluna atandığını, 1,5 yıl kadar sonra ALES'e girdiğini ve akademisyenliğe geçtiğini ifade ederek, soruların ilk olarak dağıtıldığı belirtilen Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğinin Genel Sekreteri, firari sanık Mehmet Hanefi Sözen'i "zerre kadar" tanımadığını ileri sürdü.

"Doğum nedeniyle tekrarlanan sınava girmedim"

Elazığ Adliyesinden sesli ve görüntülü sistemle savunması alınan sanık Ayşe Bakar da İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü mezunu olduğunu, memur olarak görev yaptığını belirtti.

Bakar, 2009 ve 2010'da KPSS'ye girdiğini anlatarak, şunları kaydetti:

"İlkokul birinci sınıftan üniversite mezuniyetine kadar başarılı bir öğrenciydim. 2009'da da başarılı oldum ama tercih yapmadım. Tekrar hazırlanarak, 2010'da sınava girdim ve tercihimi de sonucuna göre yaptım. Bursa'da bir belediyeye ayniyat memuru olarak atandım. Daha sonra kaymakamlığa geçtim. Eşim subay olduğu için Elazığ'a tayin olduk. Burada halen memur olarak çalışmaktayım."

Suçlamaları reddeden Bakar, tekrarlanan sınava ise 17 Eylül 2010'da sezaryenle doğum yapması nedeniyle giremediğini ifade etti.

Sanık Ayşegül Demirci ise Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olduğunu söyledi.

Lise ve üniversite öğreniminin başarılı geçtiğini aktaran Demirci, eşinin matematik öğretmeni olduğunu dile getirdi.

2009'daki sınavda "zaten" 99 net yaptığını anlatan Demirci, "2011'de, eğitim bilimlerinde 2010'a göre başarı sıralamam daha iyi. Atamam 2011'de aldığım sınav sonucuna göre oldu. FETÖ'nün ismini emniyet sorgumda duydum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Başarımda tesadüf söz konusu değil." savunmasını yaptı.

"Rahatsızlandım..."

Sanık Güler Harika Karayaşi de Atatürk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olduğunu söyledi.

Özel dershane ve okullarda çalıştığını anlatan Karayaşi, halen Ankara'da öğretmenlik yaptığını ifade etti.

Karayaşi, 2009, 2010 ve 2011'deki sınavlara biyoloji öğretmeni eşiyle çalıştığını kaydederek, "Sanıklardan Mehmet Hanefi Sözen ismini emniyette duydum. Onunla hiçbir irtibatım yok. MASAK raporunda 220 liralık bir meblağ var. O dönemde kız kardeşim Diyarbakır'daydı. Sadece kız kardeşimle para alışverişi yaptık. Terör örgütüyle kesinlikle bağlantım yok." diye konuştu.

Sanık İbrahim Feyzioğlu da suçlamaları reddetti.

İptal edilen sınavda 118 net yaparken, tekrarlanan sınavında 78 nete düşmesinin şüpheli olduğunun belirtildiğine dikkati çeken Feyzioğlu, "Ancak sınavdan hemen sonra ÖSYM'ye itirazda bulundum. İncelemede, 'Evet, kitapçığınızda daha çok net olduğu görülmektedir ama usulen bunu yansıtamayız' denildi." iddiasında bulundu.

Feyzioğlu, 2009'da genel kültür sınavında 14 net yapmasına ilişkin de "Ben o sınavda rahatsızlandım ve sınavı terk ettim." iddiasında bulundu.

Davanın sanıklarından Yusuf Rodoplu için "Hayatımda tanıdığım en dürüst ve adaletli insanlardan biridir. Tanımaktan gurur duyduğum bir insandır." ifadesini kullanan Feyzioğlu, MASAK raporlarında ismi geçen 8 kişinin okuldan arkadaşları olduğunu savundu.

Feyzioğlu, kamuda çalışmadığını, KPSS ile atanmadığını kaydederek, "Ayrıca, silahlı ya da silahsız bir örgüte üye olmadım. Öğrencilik yıllarımda dahi kopya çekmedim." dedi.

Duruşma, sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.