Mavi Marmara Saldırısının 6. Yılı

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

İlahiyatçı Yazar Muhammed Özkılıç'ın konuşması

Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Abdulfettah el-Awasi'in konuşması

Mavi Marmara saldırısında yaralanan Barış Oktay ile röportaj

Etkinlikten detaylar Mavi Marmara saldırısının 6. yılı

Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırının 6. yılı dolayısıyla, olayda hayatını kaybedenler, Diyarbakır'da düzenlenen programla anıldı

Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. El-Awasi:

"Hz. Peygamber hiçbir zaman Mescid-i Aksa benim topraklarım içinde değil beni ilgilendirmez demedi"

Mavi Marmara saldırısında yaralanan Barış Oktay:

"BM'in mahkemelerinde ilk defa işgalci İsrail, "kaddar" olarak adlandırıldı. İsrail'in kaddarca bir saldırı yaptığı belirtildi. Mavi Marmara davasıyla işgalci İsrail uluslararası alanda sıkıştırıldı. Bu da çok önemli bir adım oldu, Mavi Marmara için"

Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırının 6. yılı dolayısıyla, olayda hayatını kaybedenler, Diyarbakır'da düzenlenen programla anıldı.

Davet ve Kardeşlik Vakfı, Mavi Marmara saldırısının 6. yılı nedeniyle Mir Yıldız Düğün Salonu'nda "Mavi Marmara ve İslam Alemi" adlı program düzenledi.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, İlahiyatçı Yazar Muhammed Özkılıç'ın konuşmasıyla devam etti. Özkılıç, saldırıda hayatını kaybeden Diyarbakırlı Ali Haydar Bengi'nin kendisinden eğitim aldığını belirterek, hayatından bazı kesitler sundu.

Filistin'den gelerek etkinliğe katılan Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Abdulfettah el-Awasi ise Mavi Marmara'nın İslam alemi için önemini anlattı.

Kudüs'ün Müslümanlar için öneminden bahseden Awasi, Hz. Peygamber'in Mirac'a çıktığı zaman Kudüs'e uğradığını söyledi.

Awasi, "Hz. Peygamber hiçbir zaman Mescid-i Aksa benim topraklarım içinde değil beni ilgilendirmez demedi. Konuşmalarında o kadar Mescid-i Aksa'dan bahsetti ki sahabeleri bilinçlendirdi. Medine'deki insanlar ile Mescid-i Aksa arasında bir köprü kurarak onları Kudüs'e bağladı. Onların kalpleri ile bir bağlantı kurmaya başladı ve nihayetinden Hz. Ömer zamanında Kudüs fethedildi." dedi.

Programda ilahi ve ezgiler de seslendirildi.

"Bu saldırı, bütün Müslümanların davası oldu"

Mavi Marmara saldırısında yaralanan Barış Oktay, etkinliğin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mavi Marmara davasının salt bir yardım meselesi olmadığını aynı zamanda meselenin Gazze'yi İsrail ambargosundan kurtarmak olduğunu ifade etti.

Mavi Marmara'nın büyük bir dava olduğunu ve bunu nesilden nesile aktaracaklarını aktaran Oktay, şöyle konuştu:

"Mavi Marmara davası artık sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir dava olmaktan çıktı. Bu saldırı, bütün Müslümanların davası oldu. Mavi Marmara'nın amacı ümmetin senelerden beridir sahip çıkmaya çalıştığı Mescid-i Aksa'ya, sahip çıkmadır. Mavi Marmara, bütün Müslümanların yapmak istediğinin bir nevi pratiğidir. Mavi Marmara büyük bir davadır. İnşallah bu davayı nesilden nesile taşıyacağız. Mescid-i Aksa, Gazze ve o bölgede zulüm gören kardeşlerimiz sahipsiz kalmasınlar."

"BM'nin mahkemelerinde ilk defa işgalci İsrail, 'gaddar' olarak adlandırıldı"

Oktay, Mavi Marmara davalarının devam ettiğine işaret ederken, şu ifadeleri kullandı:

"BM'in mahkemelerinde ilk defa işgalci İsrail, 'gaddar' olarak adlandırıldı, gaddarca bir saldırı yaptığı belirtildi. Mavi Marmara davasıyla işgalci İsrail, uluslararası alanda sıkıştırıldı. Bu da çok önemli bir adım oldu, Mavi Marmara için. Yıllardır İsrail zaten binlerce Müslüman'ı katlediyor. Mavi Marmara'nın amacı sadece yardım götürmek değildi. Amacı Mescid-i Aksa'nın, Gazze'nin işgal altında bulunan Filistin topraklarının kurtarılması, ambargonun kaldırılması ve yardım ulaştırılmasıydı. Bu anlamda Mavi Marmara'da amacına ulaşmış oldu."

Gazze'ye insani yardım götürülen Mavi Marmara gemisine, uluslararası karasularda İsrail askerleri tarafından 31 Mayıs 2010'da düzenlenen saldırıda 10 kişi hayatını kaybetmiş, 50'yi aşkın kişi yaralanmıştı. Mavi Marmara saldırısı, İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gerilmesine neden olmuştu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırıdan duyduğu pişmanlığı dile getirmiş, Türkiye'den özür dilemiş ve tazminat ödeme sözü vermişti.