Myanmar'da Budist rahipler tarafından desteklenen, farklı dinlere mensup kişilerin evlenmesini engelleyen yasa tasarısı onaylanmış olsa da ülkede hala farklı inanç sahibi mutlu çiftler yaşıyor.
Biri Müslüman diğeri Budist olan Soe çifti de nüfusun büyük bölümünü Budistlerin oluşturduğu Myanmar'da bu evliliklere örnek teşkil ediyor. 33 yıl önce dünya evine giren çift, uzun yıllardır birbirlerinin inançlarına saygı göstererek yaşıyor.
Müslüman olan 58 yaşındaki Myint, 33 sene önce ailesinin, Budist eşiyle evlenmesine karşı çıktığını anlattı.
Yangon'daki evinde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Myint, o dönemde eşinden Müslümanlığı kabul etmesini istemediği için özellikle büyük babasının kendisini çok eleştirdiğini belirterek, "Bunu neden yapsaydım? Fakir ve eğitimsiz olmama rağmen insanların dinine karışılmaması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Myint'in yaşıtı olan eşi Khin Shwe de AA muhabirine, ailesinin, evlendikten sonra din değiştirmesi için baskı göreceğinden endişe ettiğini, ilk etapta bu konuda tereddüde düştüğünü söyledi.
Eşinin dini inancı nedeniyle kendisine hiç sorun yaşatmadığını belirten Khin, "Myint bazen rahiplere pirinç yardımında bulunmama bile yardımcı oluyor" dedi.
Üç çocuklarından birinin Müslüman, ikisinin Budist olduğunu ifade eden Khin, "Çocuklara istedikleri dini seçmekte özgür olduklarını ancak aynı inanca mensup biriyle evlenmelerinin daha iyi olacağını söyledik" itirafında bulundu.
Soe çifti, Myanmar'da yeni yürürlüğe giren yasalar nedeniyle çocuklarının farklı dinden biriyle evlenerek hapse girmesinden endişe ettiklerini dile getirdi.
Yeni yasalar
Myanmar'da başka dinden biriyle evlenmek, bir grup radikal Budist rahibin baskısıyla kabul edilen yeni kanunla yasaklanmış durumda.
Ülkede son dönemde yürürlüğe giren kanunlar arasında yer alan ve cezai hüküm taşımayan "Nüfus Kontrolü ve Sağlık Yasası" yerel yetkililere, nüfus artış oranının yüksek olduğu bölgelerde doğum kontrol talimatlarını uygulama yetkisi verirken, "Tek Eşlilik Yasası", erkeğin birden fazla eşinin olmasını yedi yıla kadar hapis cezasıyla yasaklıyor.
Yerel ve uluslararası insan hakları savunucularının, devletin din ve vicdan özgürlüğüne müdahale ettiği gerekçesiyle ağır bir dille eleştirdiği "Din Değiştirme Yasası", yerel yetkililere, din değiştirme konusunu denetim altına alma yetkisi tanıyor.
Yasa ayrıca bir dinin "hor görülmesini, itibarsızlaştırılmasını, zarar görmesini veya istismar edilmesini" engellemek amacıyla din değiştirmeyi yasaklıyor. Yasa, bir kişiyi din değiştirmeye zorlayanlara ya da dinini değiştirmesini engelleyenlere hapis cezası öngörüyor. Yasayı çiğneyenler, ihlalin niteliğine bağlı olarak altı ay ile iki yıl arası hapis cezasına çarptırılabilir.
"Budist Kadınların Özel Evlilik Yasası" olarak bilinen, "Başka Bir Dine Mensup Kişi ile Evlilik Yasası"na göre de Budist kadınlar ile diğer bir dine mensup erkeklerin, evlenme niyetlerini önceden yerel yetkililere bildirmesi gerekiyor. Bu yasa çerçevesinde çiftler, resmi birlikteliklerine herhangi bir itiraz olmaması koşuluyla evlenebiliyor. Bu yasayı ihlal etmekten suçlu bulunan erkekler, üç yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilir.
Yasaya tepki
Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi insan hakları örgütleri, bu önlemleri şiddetle eleştirirken, Myanmarlı insan hakları savunucusu Robert San Aung, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yasaların ülkede dinler arası uyumu tahrip edeceğini söyledi.
Müslüman olduğunu fakat çok sayıdaki Budist arkadaşıyla kardeş gibi geçindiklerini belirten San Aung, "Bu tür yasalar, farklı dinlerden insanları soyutluyor ve onları yanlış algılanan bir dünyaya hapsediyor" dedi.
Ma Ba Tha
Myanmar'da faaliyet gösteren Irkı ve Dini Koruma Derneği (Ma Ba Tha), 2012 yılında Arakanlı Müslümanlarla Budistler arasında patlak veren ve diğer bölgelere de sıçrayan şiddet olaylarının ardından farklı dinlere mensup kişilerin evlenmesine yasak getirilmesini istemişti.
Ülkenin ve Budist kadınların İslam tehdidi altında olduğunu ileri süren derneğin lobi faaliyetleri başlatmasından iki sene sonra Devlet Başkanı Thein Sein, Müslümanları hedef alan dört tartışmalı yasayı onaylamıştı.
Thein Sein geçen yıl da cinsiyet ve ırk ayrımı içermesi nedeniyle insan hakları örgütlerinin karşı çıktığı nüfus kontrolü yasasını onaylamıştı. Kadın örgütleri ve insan hakları kuruluşlarının etnik ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle eleştirdiği yasaya göre, Myanmarlı kadınların doğumdan sonra yeniden çocuk yapmak için en az 3 yıl beklemesi gerekiyor.
Güneydoğu Asya'daki göçmen krizi ve Arakanlı Müslümanların gördüğü zulüm nedeniyle uluslararası toplumun tepkisini çeken Myanmar'da, yeni yasaların gerilimi artıracağı düşünülüyor.
Myanmar'da aşırı milliyetçi Budist rahiplerden oluşan Ma Ba Tha örgütü, Budist kadınların, diğer dinlere mensup erkeklerle evlenmek için izin almaları yönünde bir kampanyaya öncülük etmişti.
Ülkede Müslümanlara yönelik şiddet olaylarının fitilini ateşlemekle de suçlanan radikal Budist rahipler, farklı dinlere mensup kişilerin evlenmesinin Myanmar'ın ulusal kimliğini aşındırdığını savunuyor.
Son Dakika › Güncel › Myanmar'da Dini Ayrımcılık - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?