MURAT DEMİRCİ - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye'den gelip de KKTC vatandaşı olanların herhangi bir anlaşma durumunda Türkiye'ye geri gönderileceğine ilişkin yorumların doğru olmadığını belirterek, "Rumların bu konudaki yorumları yanlış. Türk askeri buradan çıkamaz. Çünkü garanti ve ittifak anlaşmaları üç devletin birlikte imzalamış oldukları anlaşmadır. Dolayısıyla üç devletin oy birliğiyle karar vermesi gerekir. Türkiye'nin kırmızı çizgisi olduğu dikkate alınırsa bunlar da olmayacak" dedi.
Eroğlu, Kıbrıs müzakere sürecinde girilen yeni döneme ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Kıbrıs Rum tarafıyla mutabakata varılan ortak açıklama metninde kendisini memnun eden hususlar olduğunu ifade eden Eroğlu, metnin her iki tarafa da hitap edecek şekilde kaleme alınmasını "gayet doğal" bulduğunu, önemli olanın "iki bölgeli, iki toplumlu, eşit statüde, iki kurucu devletin kurabileceği bir ortaklık" olduğunu vurguladı.
Ortak açıklama metninde, hiçbir tarafın istediğini yüzde yüz almasının mümkün olmadığını dile getiren Eroğlu, metinde, Kıbrıs Türk halkını memnun eden taraflar olduğu gibi Rum tarafını da memnun ettiğini düşündüğü maddeler olduğunu kaydetti. Eroğlu, anlaşma sonunda, "kurulacak kurucu devletlerin egemen olduğu, yeni ortaklık devletinin egemenliğinin bu kurucu devletlerden neşet edeceğini ortaya koyarak, kendi egemenliklerini Rum tarafına kabul ettirmiş olduklarını" belirtti.
- "Rumlar, hayal peşinde koşarak yorum yapıyor"
Rum tarafında, muhtemel bir anlaşma durumunda, "Avrupa kuralları geçerli olacağına göre Türkiye'nin garantörlüğü ortadan kalkacak, Türk askeri buradan çıkacak, Türkiye'den gelen ve KKTC vatandaşı olanlar buradan çıkacak" şeklinde yorumlar yapıldığına işaret eden Eroğlu, bu yorumların gerçeği yansıtmadığının altını çizdi.
"Dünya bizi tanımasa sadece Türkiye tanısa bizim bir devletimiz var" diyen Eroğlu, şöyle devam etti:
"Bu devletin anayasası, demokratik kurum ve kuruluşları var, icraatın başında hükümetler var. Bu hükümetlerin verdiği vatandaşlıklar, anayasamızın kurallarına uygun olarak verilen vatandaşlıklardır. Türkiye'den gelip de vatandaşımız olanların herhangi bir anlaşmada Türkiye'ye geri gönderilmesi konusunu doğru değil. Onun için Rumların bu konudaki yorumları yanlış. Türk askeri buradan çıkamaz. Çünkü garanti ve ittifak anlaşmaları üç devletin birlikte imzalamış oldukları anlaşmadır. Dolayısıyla üç devletin oy birliğiyle karar vermesi gerekir. Türkiye'nin kırmızı çizgisi olduğu dikkate alınırsa bunlar da olmayacak. Bunlar, biraz hayal peşinde koşarak ve ortak açıklama metninde bugüne kadar ısrarla üzerinde durdukları bazı gelişmeleri sağlayamadıkları, düşünceleri gerçekleştiremediği için tabii ki kendi halkını memnun edecek şekilde yorumlar yapıyorlar."
- "Toprak konusuna bütün konularda anlaştıktan sonra geçilecek"
Müzakere masasındaki başlıklardan bir tanesinin de toprak konusu olduğuna işaret eden Eroğlu, "Toprak konusu gündeme geldiği zaman haritalar ortaya çıkacaktır. Bütün konularda anlaştıktan sonra toprak konusuna geçilecek. Rumlar bir harita çıkaracaksa bizim de ona göre bir önerimiz olacaktır. Her iki tarafın da sorunlarını dikkate alarak toprak konusunu enine boyuna tartışmalıyız" değerlendirmesini yaptı.
Muhtemel bir anlaşma durumunda, Rum tarafı niyetli olduğu takdirde 3-5 ay içerisinde referanduma gidilebileceğini söyleyen Eroğlu, bu durumda Kıbrıs Türk tarafının da kendi stratejisini belirleyeceğini vurguladı. Eroğlu, ortaya çıkacak anlaşma metni Rumlar tarafından reddedildiği takdirde, "Elimizi, kolumuzu bağlayıp oturacak değiliz" ifadesini kullandı.
Bu süreçte, Rum lider Nikos Anastasiadis'in, kilisenin desteğini arkasına alması ve ABD'nin tamamen olayın içerisinde bulunmasının manevra kabiliyetini kısıtladığını ifade eden Eroğlu, "Anastasiadis, meclisten yasaları geçiremezse, sıkıntıya gireceğini tahmin etmek zor değil. Kilise güneyde büyük bir güçtür. Anastasiadis'in pamuk ipliğiyle bağlı bir hükümeti var" dedi.
- "Türkiye'nin de olacağı bir AB içerisinde yer almamız çok daha anlamlı olur"
Türkiye'nin AB üyeliğinin meseleye etkisine de değinen Eroğlu, Türkiye'nin de içerisinde bulunacağı bir Avrupa Birliği (AB) içerisinde yer alınmasının çok daha anlamlı olacağını söyledi.
Türkiye'nin AB'ye bugüne kadar alınmamasının "başlı başına yanlış bir tutum" olduğunu ifade eden Eroğlu, Türkiye'nin AB'ye girmesine çeşitli mazeretlerle engel olunmaya çalışıldığını vurguladı. Eroğlu, birilerinin, "Kıbrıs sorunu çözülmediği sürece Türkiye AB'ye giremez" şeklindeki ifadelerine "zaman zaman isyan ettiğini" dile getirdi.
Kıbrıs sorununu oluşturan tarafın Yunanistan ve Rum kesimi olduğunu belirten Eroğlu, "Türkiye'nin büyük bir devlet ve güç olduğunu Fransa ve Almanya gibi devletler hazmedemiyor, kabul edemiyor. Esas mesele budur" dedi.
- Türkiye- İsrail ilişkileri
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye ve İsrail ilişkilerine yönelik yaptığı değerlendirmede de "iki ülke arasındaki ilişkilerin yavaş yavaş düzelmeye başladığını" ifade etti. Eroğlu, "Türkiye'nin İsrail'le ilişkilerinin geliştirilmesini biz de arzuluyoruz. Başta ABD olmak üzere bir çok Avrupa ülkenin arzuladığı birşey. Ben, Türkiye-İsrail ilişkilerinin eski günlerine döneceğine inananlardanım" diye konuştu.
- "Doğalgazın, Avrupa'ya Türkiye üzerinden taşınması çok daha ekonomik"
Derviş Eroğlu, Akdenizdeki doğalgaz rezervlerine ilişkin de buradaki doğalgazın "Türkiye üzerinden Avrupa'ya pazarlanması" şeklinde bir öneriyi ilk önce Türkiye ile istişare ederek kendisinin yaptığını hatırlattı. Eroğlu, şunları kaydetti:
"Aslında Türkiye üzerinden doğalgazın Avrupa'ya satılması çok daha ucuza mal olacak bir projedir. Rumlar, doğalgazı sıvılaştırma tesisi kurarak gemilerle pazarlamayı düşünmüştü. O tesisin kuruluşu, 9-10 milyar avroya mal olacaktı. Bu büyük bir rakam. İsrail de doğalgazı çıkaran ama pazarlamada sorunu olan bir ülke. Onlar da Rumlarla doğalgazın Türkiye üzerinden borularla pazarlanması konusunda istişare içerisinde olduklarını ve bu yüzden devreye ABD'nin de girdiğini düşünüyorum."
- "Türkiye'den KKTC'ye su gelmesi benim hayalimdi"
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye'den KKTC'ye su getirilmesini konusunda da bunun kendisinin hayali olduğunu ifade etti. Projeyi başından beri yakından takip ettiğini belirten Eroğlu, şunları söyledi:
"Uzun yıllar aktif siyaset yaptım. Türkiye hükümetleri ile Türkiye'den, denizin altından borularla suyun gelmesini her gelen hükümet başkanı ile istişare içinde oldum. Hepsi sıcak ve çok samimi ilgi gösterdiler ama kısmet AK Parti hükümetine oldu. 7 Mart'ta Türkiye'deki ve buradaki barajların yapımı tamamlanacak. 20 Temmuz'a yetiştirmeye çalışılıyor. Bu bizim için büyük bir kazançtır. Su, bizim için ilaç gibidir. Bizim elimizi güçlendirecek. Bizde olan sıkıntı güneyde de var. Bugün güney bizden su almayı kabul etmeyebilir. Geçecek süre içerisinde bu suya onların da muhtaç olacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu suya zaman zaman 'barış suyu' diyoruz. Kıbrıs'ta barışın temel nimetlerinden de bir tanesi olabilir."
Son Dakika › Güncel › 'Türk askeri Kıbrıs'tan çıkamaz' (1) - - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?