Üniversite-Sanayi İşbirliği Çalıştay Sonuç Bildirgesi Açıklandı

Farklı üniversitelerden 20 akademisyen, 19 özel sektör ve kurumsal şirket temsilcisi, 7 STK temsilcisi, 7 kamu kurum ve kuruluşu temsilcisi, 6 bireysel katılımcı ile 1 basın mensubu olmak üzere toplam 60 kişinin katıldığı "Üniversite Sanayi İşbirliği ile Bir Kariyer Merkezi Modeli Çalıştayı" sonuç bildirgesi rektörlük senato odasında düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sabri Eyigün ve Genel Sekreter Mustafa Tuna ile birlikte sonuç bildirgesini okuyan Dicle Üniversitesi Kariyer Planlama, Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Bahar Burtan Doğan, çalıştayın ayrıntıları hakkında bilgi verdi.

Açıklama öncesi söz alarak, bilimin hayatın her alanına hakim bir döneminde yaşandığına dikkat çeken Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sabri Eyigün, "Dünyaya hakim olmak isteyenler, bilime hakim olarak bunu başarıyorlar" dedi.

Bilim Çağında Kamuoyunun Üniversitelerden Beklentisi Artıyor

Bilim çağında kamuoyunun da üniversitelerden doğal olarak beklentisinin arttığını kaydeden Eyigün, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üniversiteler bilimin merkezi olduğu için bugün her konuda kamuoyunun üniversitelerden beklentisi artmıştır. Bu anlamda Dicle Üniversitesi istihdama katkı sunmak için Diyarbakır'daki tüm dinamiklerle bir araya gelmiştir. Ankara ve İstanbul'dan uzmanlarla, Diyarbakır'daki sivil toplum kuruluşları ve işverenlerle beraber Diyarbakır'daki istihdam sorunu gün boyu tartışılmıştır. 60'a yakın bilim insanı ile sivil toplum kuruluşu, işadamı bu toplantıya katıldı."

Bu raporun yayınlanması ile eylem planının da devreye gireceğinin altını çizen Eyigün, başta kariyer uzmanlarının yetiştirilmesi olmak üzere, stajların takip edilmesi için bir danışma meclisinin kurulması fikrinden söz etti.

Şu ana kadar Diyarbakır'daki işverenlerin talepleri ile üniversitelerin arzı arasında zaman zaman sıkıntıların yaşandığına dikkat çeken Eyigün, "işverenler, üniversiteye istihdam edecekleri elemanların sayılarını, hangi alanlarda hangi seviyelerde eleman istediklerini belirtecekler. Biz gerek kariyer merkezimizde bunları eğiteceğiz, gerekse ilgili fakültelerimizde öğrencilerimize buna yönelik eğitim vereceğiz" şeklinde konuştu.

Dicle Üniversitesi İstihdama Büyük Bir Katkı Sağlıyor.

Üniversite yönetimi olarak 3-4 yıl önce sanayiyi, piyasaları ve STK'ları gezerek, tespit ettikleri en önemli hususun ara eleman sıkıntısı olduğunu dile getiren Genel Sekreter Mustafa Tuna, "Sanayi ara eleman sıkıntısı çekiyor. Bunun için yaklaşık 20 bin metrekare kapalı alana sahip Diyarbakır Meslek Yüksekokulunu eğitime açtık. Öncesinde birçok fakültenin binasında eğitim vermeye çalışıyordu. Dolayısıyla program sayısını artıramıyorduk. Önceleri 15-20 olan program sayısı şu an 50'lere yaklaştı ve her yıl 1.5000-2000 öğrenciyi sanayiye ara eleman olarak kazandırıyoruz. İlk yıl meslekleri ile ilgili teorik bilgileri alıyorlar. İkinci yıl bizim irtibat kurduğumuz işyerleriyle gidip orada hem çalışıp, hem de mesleklerini öğreniyorlar. Mezun olduklarında da staj yaptıkları yerde işe başlıyorlar. Bu yönüyle Dicle Üniversitesi istihdama büyük bir katkı sağlıyor. Meslek Yüksekokulu, hem bölge için hem de üniversitemiz için en önemli yatırımlarımızdan birisi. Şu an öğrenci sayısı yaklaşık 7.000 civarında ve program sayısı da bölgenin ihtiyacına göre gittikçe artacak" şeklinde açıklamalarda bulundu.

Ardından söz alarak çalıştay sonucunda ortaya konulan temel saptamaları paylaşan Dicle Üniversitesi Kariyer Planlama, Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Bahar Burtan Doğan, Dicle Üniversitesi Kariyer Merkezi'nin, işgücünü arz ve talep eden kesimleri bir araya getirerek taraflar arasında diyalog ortamı tesis etmek, bu ortamda karşılıklı olarak sorunların, ihtiyaçların ve beklentilerin dile getirilmesini sağlamak, ortaya çıkacak sonuçlar doğrultusunda kamu ve özel sektöre kalifiye eleman yetiştirilmesinde Kariyer Planlaması metodolojisinden istifade imkanları hakkında ilgili çevreleri bilgilendirmek amacıyla organize edilen "Üniversite Sanayi İşbirliği ile Bir Kariyer Merkezi Modeli Çalıştayı"na 4 çalıştay kapsamında yeni ekonomilerde kariyer planlamanın rolü, önemi ve çerçevesi, sektörel bazda kariyer planlaması, iş dünyasının yeni mezunlardan beklentisi, inovasyon ve kariyer yönetimi olmak üzere 4 ana başlığın ele alındığını belirtti.

Doç. Dr. Bahar Burtan Doğan, iki gün süren çalışmanın ardından elde edilen çalıştay raporunu maddeler halinde paylaştı.

• Türkiye'de kariyer danışmanlığı oldukça yeni bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Üniversite-sanayi işbirliği arayışları ise 1990'lı yıllardan bu yana önemini arttırmaktadır.
• Toplumsal gerçeklikler kültür olgusundan ayrı düşünülemez. Kariyer koçluğu-meslek koçluğu anlayışı ilk ve ortaöğretim kademelerinden itibaren okullara yerleştirilmesi uygun olacaktır.
• Yerelde ve ulusalda tarım, sanayi ve hizmet sektörünün ne anlam ifade ettiği ve değişen dünyada hizmet sektörünün kariyer geliştirme konusundaki gücü topluma aktarılmalıdır.
• Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın gençlik merkezleri yaz aylarında kariyer danışmanlığı yapabilir.
• Kariyer Planlaması işin uzmanları tarafından yapılmalı ve bu uzmanların eğitimi aşamasında üniversitelere etkin rol verilmelidir. İlk etapta kariyer danışmanlığı ve planlaması ders olarak üniversitelerde okutulması gerekmektedir. Sonraki aşamada ise "Kariyer ve Meslek Danışmanlığı" adı altında bir bölüm açılması önerilmektedir.
• PDR uzmanları kariyer danışmanlığı konusunda eğitilebileceği gibi, kariyer ve meslek danışmanları ayrı bir branş olarak MEB bünyesinde istihdam edilebilir.
• Yapılan stajların daha bilinçli ve denetimli bir şekilde yapılması sağlanmalıdır. Kamu kurumlarında olduğu gibi, STK'lar ve sanayi kuruluşlarının büyüklüğüne göre belli sayıda stajyer istihdamını zorunlu tutacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
• Bilgi-iletişim teknolojilerinin kariyer danışmanlığında etkili kullanılması gereklidir.
• Kariyer Planlamasının önemi üzerine toplumsal bilinç oluşturulması gerekmektedir. Bu aşama çok hızlı gelişebilecek bir süreç olmayıp hem öğrenciler hem aile hem de bu konuda uzman kişilerin bilinçlendirilmesi direk eğitimden ziyade dolaylı bilinçlendirme şeklinde (yazılı ve görsel basın ve sosyal medya yoluyla) gerçekleşebilecek bir süreçtir. STK'lara da bu süreçte görev düşmektedir.
• Kariyer planlamasına olan talebi artırabilirsek bu aşamada özel istihdam büroları ile kariyer planlaması ve danışmanlığı ofislerinin yaygınlığı arttırılabilecektir. Ancak, olası istismarların önlenmesi için ağır yaptırımlar ve sıkı kamu denetimi getirilmelidir.
• Üniversitelerde gerçekleştirilecek etkinliklerde iş dünyasının ve meslek gruplarının en bilinen en başarılı temsilcileri gençler ile buluşturulmalı, deneyim ve başarı hikâyelerini aktarmaları sağlanmalıdır.
• Bölgeye özgü kariyer planlamasının güçlü ve zayıf yönleri değerlendirilmelidir. Ülke genelinde yapılacak kariyer planlaması çalışmaları bölge bazında da değerlendirilmelidir.
• Kariyer Planlamasında üniversite-sanayi-STK işbirliği ve çalışması yapılmalıdır. Son yıllarda üniversite-STK işbirliği artmış olmasına rağmen uygulamada hala eksiklikler ve yetersizlikler görülmektedir.
• Üniversite-Sanayi işbirliğinde teknoparklar toplumsal fayda sağlama açısından yeniliği ve gelişmeyi kariyer planlaması yapacak olan gençlere tanıtabilir.
• Her zaman direk istihdam yolu ile değil bilim insanın aracılığıyla inovasyonun uygulanarak başarıya ulaşması konusunda toplumun bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
• Doğru işe doğru kişiyi yerleştirmenin yapılması, çalışanların iş tatmin düzeyinin yükselmesine katkı sağlayacaktır.
• Kariyer Merkezlerinde öğrenci ve mezunlara yönelik insan kaynakları veri tabanı, işletmelere yönelik de veri tabanları ile ortaklaştırılarak iş gücü arz ve talebinin bir araya getirilmesi sağlanmalıdır.
• Kariyer planlamanın doğru bir şekilde yapılması ve bu konuda taviz verilmemesi çözüm önerisi olarak kabul edilebilir.
• Üniversitenin koordinasyonunda yapılacak olan danışma meclisi ile, STK ve İŞKUR ile birlikte kurumsal bir yapı oluşturulup sektörlerle istihdam ilgili görüşmeler yapılabilir. Oluşturulan bu mecliste bütün sektörlerin de temsil edilmesi gerekmektedir.
• Kariyer Merkezinin Kapasitesi Genişletilerek Uzman Personel Sayıları Artırılmalı.

• Hızlı bir şekilde özel sektörün markalaşarak kurumsallaşması, böylece yeni mezunların beklentilerini karşılaması ve bir cazibe merkezi haline gelmesi.

İyi Bir İnsan Kaynakları Yapısı ve Politikası oluşturulmalıdır