Kaçakçılık ile yaptığı mücadele nedeniyle Türk Time dergisinin yılın bürokratı seçtiği Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi İlter Kuşoğlu, başmüfettişlik görevinden alınmasını ve kendisine verilen disiplin cezalarını yargının gündemine taşıdı Kaçakçılık ile yaptığı mücadele nedeniyle Türk Time dergisinin yılın bürokratı seçtiği Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi İlter Kuşoğlu, başmüfettişlik görevinden alınmasını ve kendisine verilen disiplin cezalarını yargının gündemine taşıdı.
Uyuşturucu şebekeleri, kaçakçılar ve illegal oluşumlarla mücadelede örnek bir isim olduğu gerekçesiyle Türk Time dergisinin "Yılın Bürokratı" ödülü verdiği, Başmüfettişlik görevinden üçlü kararnameyle alınan Gümrük ve Ticaret Uzmanı İlter Kuşoğlu, görevden alınmasını ve kendisine verilen disiplin ve kınama cezalarını yargının gündemine taşıdı. Uyarma, aylıktan kesme, kınama ve 7 tane de 1 yıl süreyle kademe ilerlemenin durdurulması cezası alan Kuşoğlu, cezaların kaldırılması için açtığı davaların dilekçesinde, hakkında başlatılan inceleme sonrasında hazırlanan rapordan 75 gün sonra haberdar olduğunu belirtti.
Dilekçesinde bütün cezaların aynı gün tebliğ edildiğini, 7 gün içinde de savunmasını vermesinin talep edildiğini ifade eden Kuşoğlu, istemin "disiplin hukuku ilkelerine aykırı olduğunu" ve hakkında hukuksuz bir süreç işletildiğini savundu. Üzerine zimmetli olan silahın iadesinin istendiğini, söz konusu silahı güvenlik gerekçesiyle ücreti mukabil alma talebi bulunduğunu belirten Kuşoğlu, hakkında hazırlanan raporda, "eski" unvanlı değişik kademelerdeki görevliler hakkında "kamu görevlisi sıfatına uygun olmayan üslup ve ifadeler kullanarak eleştiri, aşağılama ve hakaret etmek"le suçlandığını kaydetti.
-KİMLİĞİ BELLİ OLMAYAN ESKİ KAMU GÖREVLİLERİNE HAKARETTEN CEZA ALDI-
Kuşoğlu, hakkında hazırlanan raporda eleştiri, aşağılama ve hakarete maruz kalan üst düzey yöneticilerin kimler olduğuna yer verilmediğini belirterek, kamu görevlisi sıfatına halel getiren üslup ve ifadelerin neler olduğu ve hangi cümlelerin eleştiri, aşağılama ve hakaret olarak algılandığına ilişkin hiçbir açıklamada bulunulmadığını ifade etti.
Silahının Gümrük Muhafaza Kontrolörleri Başkanlığına muhatap yazısı kapsamında talep edildiğini; ancak bu durumun prosedürlere aykırı olduğunu belirten Kuşoğlu, dilekçesinde şu değerlendirmeye yer verdi:
"Müfettişlik meslek etiği; açıklık, anlaşılırlık, güven duygusu yaratmak, hukuk içinde kalmak, mesleğe güven duyulmasını sağlayacak davranışları benimsemek, sarraf titizliği ile hareket etmek, elde edilen ve güvenilirlikleri teyit ve tespit edilen bilgi ve belgeleri kullanmak, temel hukuk kaidesi olan masumiyet karinesine riayet etmek, gerçeği hukuk yoluyla ortaya çıkarmak, ön yargılı davranmamak, savunma hakkını gözetmek, tarafsız ve nesnel davranmak, adil, dürüst ve güvenilir olmak gibi hususları zorunlu kılmaktadır. Söz konusu zorunluluklar gerek müfettişler tarafından gerekse de başkan tarafından tüm yönleriyle ihlal edilmiş, akıl, hukuk, mantık, vicdan, iz'an tutulmasına örnek gösterilebilecek seviyedeki hastalıklı bir bakış açısı doğrultusunda 'ne olursa olsun suçlama' ve 'ne pahasına olursa olsun cezalandırma' krizi ortaya çıkmıştır."
-SAVUNMA HAKKIM KISITLANDI-
Söz konusu olaylara ilişkin yasal hükümlere uygun hiçbir araştırma, inceleme ve soruşturma yapılmadığını kaydeden Kuşoğlu, "İşlem tesisi ile gerçeklerin lazım gelen her türlü belge ve bilgilerle ortaya konulması, delilerin toplanması, tanıkların dinlenmesi ve sonuçta da dokunulmaz addedilen eski/yeni üst düzey yöneticileri ilgilendiren eylemlerin bir kez daha aydınlığa çıkarılması engellenmiştir" dedi. TCK'ya göre her eylem için ayrı bir soruşturma raporu düzenleneceğine ilişkin hükme atıfta bulunan Kuşoğlu, savunma istendiğine dair yazıya kadar hiç bir şekilde incelemeden haberdar olmadığını, bu durumunda savunma hakkını kısıtladığını belirtti. Kuşoğlu, dilekçesinde şu tespitlere yer verdi:
"Verdiğimiz mücadelenin özellikle, sahte genelge hazırlanmasının, sınır dışına çıkan bir eroin sevkiyatının engellenmesi sonrası uyarılmamızın, PKK Kongra-Gel terör örgütünün propagandasını yapma, bölücübaşı Abdullah Öcalan'a övücü sözler sarf edilmesi eylemi ile bağlantılı olduğu iddia edilen bir kişinin Sabiha Gökçen gibi stratejik öneme sahip Uluslararası Hava Terminali'nde görevlendirilmesinin ve CD kayıtları olarak belgelenen bir itirafın içeriğini oluşturan rüşvet, kaçakçılığa yardım, görevi suistimal gibi iddialarının görmezden gelinmesinin, araştırılmamasının ve somut verileri olan bu hususların Bakanlık (eski) üst düzey yöneticilere yönelik eleştiri, aşağılama ve hakaret olarak algılanmasının sebebi, tarafımızca ve eski/yeni üst düzey yöneticiler tarafından bilinmektedir. Bu gerçekliklerin Müsteşarlık (eski) üst düzey yöneticileri ile değişik kademelerdeki görevliler hakkında kamu görevlisi sıfatına uygun olmayan üslup ve ifadeler kullanmak ve gerçekle ilgisi olmayan eleştiri, aşağılama, hakaret içeren itham ve iddialarda bulunmak olarak algılanarak, Anayasaya ve 657 sayılı Yasa hükümlerine, usul ve içtihatlara aykırı bir yöntemle peş peşe disiplin cezası tatbik edilmesi, bilahare bu disiplin cezaları baz alınarak haksız, hukuksuz, mesnetsiz ithamlara bağlı olarak, Gümrük ve Ticaret Başmüfettişliği görevinden alınmamızın, üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken bir vehameti işaret ettiği izahtan varestedir."
-YOLSUZLUKLA MÜCADELE EDENLERLE MÜCADELE EDİLİYOR-
Hakkında hazırlanan raporlar ve verilen cezaların "yolsuzlukla mücadele edenlerle mücadele edildiğine", "Türkiye Cumhuriyeti devletinin çıkarlarına hizmet edenlerin cezası kalmayacağına" yönelik bir anlayış ortaya koyduğunu savunan Kuşoğlu, "Karşı karşıya kaldığımız hukuksuz uygulamalar göstermektedir ki kamu yararı, ülkenin menfaatleri, art niyetli, kasti, şahsi sübjektif kanaatlerle gölgelenerek, yok sayılmıştır. Bu olumsuzluğun, ahlaki, vicdani, hukuki olduğunu ileri sürmek ve bu hastalıklı hali kabullenerek savunabilmek mümkün değildir" dedi. Somut belge ve beyanlara dayalı olarak tespit edilen ve adli ve idari mevzuat gereğince gereğinin yapılması amacına yönelik düzenlenen yazı, rapor ve dilekçelerdeki, rüşvet, görevi suistimal, zimmet, irtikap, kaçakçılığa yardım ve evrakta sahtekarlık gibi konusu suç olan ve sorumlularının üst düzey yöneticiler olduğu iş ve eylemlerin, itiraza mahal bırakılmayacak şekilde ortaya çıkarıldığının belirtildiği dava dilekçesinde, yıllarca eleştiri, aşağılama ve hakaret olarak algılanmayan ifadelere 8 Haziran 2012 tarihli yazıda da yer verilmesinin, suçlamaya ve disiplin cezası tatbikine temel alınmaya kalkışılmasının hukuki ve etik olmadığı vurgulandı. Kuşoğlu, dava dilekçesinde ceza işlemlerine giden süreci şöyle anlattı:
-93 MİLYAR DOLARLIK YOLSUZLUK BELGELİDİR-
"Müfettişlerin raporu ile disiplin kurulunun kararında belirtilenin aksine, sahte genelge hazırlanıp savcılık makamına gönderildiği belgelidir. Hangi başmüfettişlere, hangi üst düzey yöneticilere ne kadar ve ne adına rüşvet verildiği, kaçakçılığa yardım, irtikap gibi suçların kimler tarafından gerçekleştirildiğinin yanı sıra kamu çıkarı ve millet menfaatini korumamız sebebiyle maruz kalacağımız ifade edilen ve günümüzde birebir gerçekleşen mağduriyetlere yönelik itiraf ve ikrarlar; CD kaydı ve Çözüm Tutanakları olarak idari makamların yanı sıra Bakanlık Makamına intikal ettirilmiştir. 93 milyar dolar işlem hacmine sahip inceleme ve soruşturmanın yasal hükümlere aykırı bir şekilde talimatla durdurulmuş olması belgelidir. Kanun hükümleri gereğince zaman geçirilmeksizin intikali zorunlu bulunulan bilgilerin 2 yıl boyunca verilmemesi ve bu sebeple de amme alacağının tahsil imkansızlığına yol açılması belgelidir. PKK Kongra-Gel terör örgütüne yardım yapmak iddiasıyla yargılanan personelin stratejik öneme sahip Sabiha Gökçen Hava Limanı Dış Hatlar Terminali'nde görevlendirilmesi, bu durumu ortaya koyan raporun basit kelime hataları gerekçesiyle iade edilmesi belgelidir. 44.140 gram eroinin yakalanması için çaba sarf edip yakalanmasını sağladığımızdan dolayı yazılı olarak uyarıldığımız belgelidir. Kanuna aykırı bir şekilde soruşturma esnasında istenen bilgi ve belgelerin geciktirildiği yazışmalarla belgelidir. Devlete ait silah ve mermilerin hakkı olmayan genel müdüre verildiği, kimlik belgesine kanuna aykırı bir şekilde 'taşıma hakkına sahiptir' şerhi düşüldüğü belgelidir. İhbarların, yasal hükümlere aykırı bir şekilde gereğinin yapılmadığı, ihbarda bulunan şahsın devletin güvenilirlik ve eminlik sıfatını lekeleyecek şekilde kaçakçılık zanlısı firmaya resmi yazı ile bildirilmesi belgelidir. Hiçbir hukuki metinde suç veya kabahat olarak yer almayan itham ve isnatlarla disiplin cezalarının verildiği belgelidir. TBMM Başkanlığı'nda işlem gören yazılı soru önergelerine verilen cevapların yalan olduğu belgelidir. Bahse konu fiillerin kapatılması, görmemezlikten gelinmesi, işlenen suçların müsebbipleri hakkında gereğinin ikmalinden kaçınılarak, suçu ortaya çıkaranın suçlanması adına çeşitli çıktılardaki manipülasyon çabaları belgelidir."
-1 YIL İÇİNDE 5 SAVUNMA "YILDIRMA" TANIMIDIR-
Mesleki ilkelerden ödün vermeksizin ülkenin çıkarlarını korumak adına her şeyi göze aldığını, yıllardır süren çabalarının görmezden gelinerek, susturulmaya, yıldırılmaya, mağdur edilmeye çalışıldığını, mesnetsiz ve hukuksuz isnat ve ithamlara maruz kaldığını belirten Kuşoğlu, dilekçesinde, "Başbakanlığın 2011/2 sayılı Genelge hükmü ile 1 yıl içerisinde 5 kez savunma talep edilmesi "yıldırma' tanımına uyar. Yargıtay kararlarına aykırı bir şekilde, 7 ayrı savunma istem yazısı istenmesi, savunma sağanağı sonrasında 7 ayrı kez kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına yönelik prosedürün uygulanması, yakışıksız, haksız ve hukuksuzdur" ifadelerine yer verdi. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Yılın Bürokratı Gümrük Başmüfettişi Kuşoğlu'ndan 7 Cezaya 7 Dava - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?