KANSERİ YENEN GÜÇLÜ KADINLAR UMUT OLDU

İZMİR'de kanseri yenen kadınlar, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle bir araya gelerek kemoterapi tedavisi gören hastalara moral verdi.

Kent Onkoloji Merkezi'nde uygulanan tedavinin ardından kanseri yenen 3 kadın, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle tedavi gören hastalarla bir araya geldi. Pembe kurdele takan güçlü kadınlar, hemcinslerine, kanseri yenen Canan Yemez'in gerçek bir yaşam hikayesi olarak kaleme aldığı 'Kalbini Şifana Aç' adlı kitabı hediye etti. Kanserle mücadelesini başarıyla sonlandıran Yeşim Yokuş (46), Kıymet Şimşek (49) ve Neslihan Ergin (39) merkezde kanser tedavisi gören hastalara yaşadıkları süreci anlatarak, onlara umut oldu.

"PANDEMİ SÜRECİNDE TETKİKLERİMİ İHMAL ETTİM"

İlk olarak 2018 yılında cilt tümörü nedeniyle kanserle tanıştığını ve 2020'de hastalıkla göğsünde fark ettiği bir kitle üzerine tekrar karşılaştığını dile getiren Yeşim Yokuş, pandemi sürecinde tetkiklerini ihmal ettiği için hastalığın üçüncü evreye kadar ilerlediğini kaydetti. Kemoterapinin yan etkilerini çok az hissettiğini, hastalığın işine ve sosyal hayatına engel olmasına izin vermediğini anlatan Yokuş, "16 kür kemoterapi aldım. Ekim sonunda yeni bir ameliyat olacağım ve bu hastalığı bir daha gelmemek üzere kapatacağım" dedi. Kemoterapiyle ilgili toplum arasında yanlış bir algı bulunduğunu söyleyen Yokuş, moralin hastalığın seyrinde önemli bir rol oynadığını belirterek, "Kemoterapi aynı budama gibi. Hastalıklı bölgeleri budadığınız için tazeleniyorsunuz. Hayatın ne demek olduğunu daha iyi keşfediyorsunuz. Buradaki diğer hastalara bu sürecin ne kadar kısa sürede geçeceğini, sonunda ışığın ve zaferin olduğunu anlatmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

"BU BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇ"

Pandemi nedeniyle doktora gitmeyi ertelediğini söyleyen Kıymet Şimşek, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Kendi el muayenemle tespit ettiğim bir kitle vardı. Daha önceki yıllarda da çıkıp kendi kendine kaybolmuştu, bu nedenle önemsemedim. 'Benim başıma böyle bir şey gelmez' diye düşünüyordum. Pandemi nedeniyle doktora gitmeyi öteledim. 1 Temmuz 2020'de tanımı aldım. Hastalık ikinci evresindeydi. Lenfe sıçramıştı. İki mememi de aldılar, artık protezliyim. Geçen hafta tedavimi bitirdik. Renkleri, güneşi, suyu, kuşları, her şeyi daha güzel görüyorum. Bu son değil başlangıç. Kaşlarımız geliyor, saçlarımız geliyor. Her şeye kaldığımız yerden devam ediyoruz. Herkese umut olmaya geldik." İzmir'de yaşayan 6 yaşında bir kız çocuk annesi Neslihan Ergin de "27 Şubat 2020'de bir kitle hissettim. İkinci evre meme kanseri olduğumu öğrendim. Tetkiklerin ardından ameliyat oldum. Sağ mememi aldılar. Kemoterapi süreci başladı. Normal hayatıma devam ettim. Kendime özen gösterdim. Tedavim sonlandı. Pandemiyi bahane etmeden kontrole gidilmesini tavsiye ediyorum" dedi.

"MEME KANSERİ HER EVREDE TEDAVİ EDİLEBİLİR"

Kent Onkoloji Merkezi Genel Koordinatörü Prof. Dr. Bülent Karabulut ise meme kanserinin dışarıdan kontrol edilebilen ve hastaların kendi kendilerine memelerini muayene ederek hastalığı saptayabilecekleri bir kanser türü olduğunu ifade etti. Belli bir yaştan sonra mamografi ile küçük tümörlerin saptanabileceğini kaydeden Karabulut, 20'li yaşlardan itibaren her kadının kendi memesini tanıması gerektiğini söyleyerek "İnsanların kendi iç organlarını muayene etme şansı yok. Ama meme için var. Hastaların yaklaşık yüzde 80'i memesindeki kitleyi kendi fark eder. Meme kanseri hangi aşamada olursa olsun tedavi edilebilir bir hastalıktır. Geç kalmaktan da korkmamak lazım. Erken teşhis temel amaç ama geç kalınsa da doğru tedavi alınırsa başarıya ulaşılır. Ülkemizde kanser ölümle özdeşleştiriliyor. Geç kalmanın ölümü daha da perçinlediğini düşünüyoruz. Bu hastaların mücadele gücünü düşürüyor. Kanserin hangi aşamasında olursa olsunlar cesur bir şekilde doktora gitmelerini öneriyoruz. Bugün de hayatının baharında kanserle yüzleşmiş, bu travmatik hastalığı göğüslemiş güçlü kadınlar burada. Biz de ekip olarak onlara yardımcı oluyoruz" ifadelerini kullandı.

"İYİLEŞİNCE, BAŞKA HASTALARA DESTEK OLMAK İSTERİM"

Merkezde tedavisi devam eden hastalardan biri olan Esin Karademir (49) de kanseri yenen kadınlarla bir araya geldiği için kendisini daha iyi hissettiğini söyledi. Yaklaşık 1.5 ay önce tedaviye başladığını anlatan Karademir, "Aynı savaşı vermiş, başarmış kadınların bizim yanımızda olduğunu görmek çok kıymetli. Zor bir süreç. 1 saniye içinde aldığınız haberle hayatınız değişiyor. Güçlü olmaya çalışıyoruz ama yıkıldığımız zamanlar da oluyor. Birbirimize destek olarak bu süreci atlatacağız. Az kaldı, benim tedavimde geri sayım başladı. Aynı sizler gibi bende iyileşince, başka hastalara destek olmak isterim" dedi.

Merkezde tedavi olan kadınlar, sağlık ekibiyle birlikte Meme Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle hazırlanan pastayı kestikten sonra pembe balonları gökyüzüne uçurdu.