Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin güçlü sinyaller vererek, "Biz asla kişilere değil biz ilkelere bağlı bir partiyiz. Biz kişileri tabulaştırarak bu yola çıkmadık. Biz ilkeleri benimseyerek yola çıktık, farkımız budur" dedi.
Erdoğan, adaylığına yönelik itirazlara da, "Şahsımı Çankaya'da görmek istemeyebilirsin. Bu senin hakkındır. Her türlü şeyi söyleyebilirsin, bu da hakkındır. Zaten oraya çıkacak olanı sen belirlemeyeceksin. Vekaleti almış olan parlamento belirleyecek, parlamento. Bunu da 10 kez nasıl belirlediyse 11. kez yine aynı şekilde belirleyecek. Niye rahatsız oluyorsun, değişik bir uygulama yok. Çırpındıkça batıyorlar, daha da batacaklar. Demokrasi, hazmedenlerin sistemidir. Laiklik tüm inanç gruplarına aynı mesafede olanların sistemidir. Sosyal devlet halkının derdiyle dertlenenlerin devletidir. Hukuk devleti hakka, hukuka saygısı olanların devletidir" sözleriyle cevap verdi. 14 Nisan'da Ankara'da düzenlenen 'Cumhuriyet Mitingi'ne katılanların sayısının iddia edildiği gibi milyonları bulmadığını belirten Erdoğan, "Aman yarabbim, milyonlar filan. Milyon da çok basite indi. Aynen bizim 6 sıfır attığımız banknottaki milyonlar gibi. Ne kadar ucuz. Yani bunlar bir alanın yüzölçümünden de bir haber. Biz bu işin kompedanıyız. Ömrümüz ölçüp biçmekle geçti. Günlerce bunu basarsınız, yayarsınız ama Karadeniz Sahil Yolu açılışına gelip bir de onu fotoğraflayıp koysaydılar, neyin ne olduğunu gayet iyi görürlerdi. 81 vilayetten bindirilmiş kıtalar değil. O tamamiyle o bölgenin insanlarının sevdasını, aşkını ortaya koyduğu bir yürüyüştü" diye konuştu.
'BAKKAL DÜKKANI DEĞİL DEVLET YÖNETİYORUZ'
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda muhalefetin 'erken seçim' taleplerine de cevap verdi. Muhalefetin 3 yıldır erken seçim istediğine dikkati çeken Erdoğan, "Bu boyacı küpü değil. Biz bir devlet yönetiyoruz, bakkal dükkanı değil. Cumhuriyet tarihinde çok partili döneme baktığınızda 16 ayda bir hükümetler değiştiği için bu ülkede istikrar, güven olmadı. İlk defa 5 yıl ülkemizi yöneten bir siyasi parti var, o da AK Parti. Efendim hemen seçime gidelim, bir an önce hesaplaşalım. Niye acele ediyorsunuz? AK Parti daha çok yıpransın, o zaman belki iktidar olma şansınız da var, olaya böyle bakalım. Biliyorlar ki kendilerinden birşey olmaz. Biliyorlar ki bu ülke her geçen gün daha da güçleniyor. Bütçe açığı yüzde yüzde 75'in üzerindeydi, yüzde 45'in altına düştü. 78 yılda 36 milyar dolar, 4 yılda 90 milyar dolar. Bunlar heyecanla, sevdayla, aşkla oluyor. Bunları görmek gerekir görmek. Bazılarının gözleri var ama görmüyor, dili var ama gerçeği konuşamıyor. Kulakları var ama duymuyor. Sıkıntı burada, bunun üzerinde iyi durmaları lazım" diye konuştu. AK Parti olarak göz boyamadıklarını, piyasaların tüm gerçekleri ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, muhalefete seslenerek, "Bunları sandıklar basbar bağıracak" diye konuştu.
CUMHURİYET MİTİNGİNE KARŞILIK KARADENİZ SAHİL YOLU AÇILIŞINI ÖRNEK GÖSTERDİ
Ankara Tandoğan Meydanı'nda 14 Nisan'da düzenlenen 'Cumhuriyet Mitingi'ni de değerlendiren Başbakan Erdoğan, "İşte toplandılar, hepsi biraraya geldiler. Hayırlı olsun. Tamam demokratik haktır, hakkınızı kullandınız. Tabii gazetelerde değişik değişik rakamlar var. Aman yarabbim. Milyonlar filan. Milyon da çok basite indi. Aynen bizim 6 sıfır attığımız banknottaki milyonlar gibi. Ne kadar ucuz. Yani bunlar bir alanın yüzölçümünden de bir haber. Biz bu işin kompedanıyız. Ömrümüz bu işlerle geçti. Ölçüp biçmekle geçti. Bunları gayet iyi biliyoruz. Başka sermayemiz yok. Şimdi günlerce bunu basarsınız, yayarsınız ama Karadeniz Sahil Yolu açılışına gelip bir de onu fotoğraflayıp koysaydılar, neyin ne olduğunu gayet iyi görürlerdi. 81 vilayetten bindirilmiş kıtalar değil. O tamamiyle o bölgenen insanlarının sevdasını, aşkını ortaya koyduğu bir yürüyüştü. İşte gerçekleri ne kadar gizlerseniz gizleyin ama siz Samsunlu, Giresunlu, Ordulu, Artvinli, Trabzonlu, Rizeli vatandaşıma bunu anlatamazsın. Niye, yaşadı o görüyor" şeklinde konuştu. Erdoğan'ın bu sözleri üzerine dinleyici localarında oturan AK Parti Ordu il teşkilatından bir partili 'Ordu burada' diye bağırdı. Erdoğan bunun üzerine, "Şimdi onu da yanlış anlarlar ha' diye espri yaptı. Çok değişik şeyler söylendiğini ancak milletin bunları yutmadığını dile getiren Erdoğan, "Çünkü bindirilmiş kıtalar farklıdır, oranın gerçekten bu işe inanmış, gönlünü koymuş insanlarıyla bu işi yapmak başkadır. Çünkü demokrasi bir gönül işidir. O gönlünü koyabilmek, o yüreğinin sesini duyabilmek işte bu çok önemlidir. Biz tüm demokratik eylemlere şüphesizki saygılıyız, bunda hiç endişemiz yok. Rahatız da. Bu rahatlığımızı zaten herkes görüyor. Bu noktada bir sıkıntımız sözkonusu da değil. Bizim hedefimiz 2013 yılında kişi başına milli geliri 10 bin doların üzerine çıkmasıdır" dedi.
KÖŞK MESAJI
Konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin güçlü sinyaller de veren Erdoğan, "Biz asla kişilere değil biz ilkelere bağlı bir partiyiz. Bizim farkımız bu. AK Parti'nin özelliği budur. Biz kişileri tabulaştırarak bu yola çıkmadık. Bizim farkımız bu. Biz ilkeleri benimseyerek yola çıktık, farkımız budur. Biz bu ülkede halka hizmetin ne anlama geldiğini çok iyi bilen bir partinin ta kendisiyiz. Farkımız bu" mesajını verdi. Başbakan Erdoğan, isim vermeden Almanya'da bir derneğin diğer derneklere broşür göndererek 'Başbakan'ın katılacağı toplantıya katılmayın' dediğini de açıkladı. Erdoğan, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
"Aynen buradaki görüntünün bir başkasını güya sağlayabilmek için 'Başbakan'ın katılacağı bu toplantıya katılmayın' diyor. Düşünebiliyor musunuz? Bu, buradan belli çevrelerin de destekleği bir malum bir dernek. Kim için yapıyor bunu. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın orada vatandaşlarıyla katılacağı bir toplantı için yapıyor. Peki ne oldu. Oradaki 5 bin kişilik kapalı salonu geldi o insanlar tıklım tıklım doldurdu. Şimdi bu nedir bu? Sen kendin gelmeyebilirsin, gelme, o ayrı mesele. Ama kalkıp da Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın oraya gelmesine yönelik olarak, birçok çirkinliklerin de içinde yer aldığı metinlerle birlikte kalkıp da oraya halkımızın gelmesini engellemeye yönelik böyle bir kampanyayı yapmanız neyle izah edilebilir. Bu kadar hakaretlere, benim şahsıma hakaret edebilirsin, saygı da duymayabilirsin. Ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na saygı duymak zorundasın. Bunun aksini yapamazsın".
Erdoğan, adaylığına yönelik itirazlara da, "Şahsımı Çankaya'da görmek istemeyebilirsin. Bu senin hakkındır. Her türlü şeyi söyleyebilirsin, bu da hakkındır. Zaten oraya çıkacak olanı sen belirlemeyeceksin. Ya vekaleti almış olan parlamento belirleyecek, parlamento. Bunu da 10 kez nasıl belirlediyse 11. kez yine aynı şekilde belirleyecek. Niye rahatsız oluyorsun, değişik bir uygulama yok. Peki bu rahatsızlığın niye. Şimdi çırpındıkça batıyorlar, daha da batacaklar. Demokrasi, hazmedenlerin sistemidir. Laiklik tüm inanç gruplarına aynı mesafede olanların sistemidir. Sosyal devlet halkının derdiyle dertlenenlerin devletidir. Hukuk devleti hakka, hukuka saygısı olanların devletidir" sözleriyle cevap verdi.
'İTİRAZLARA KULAĞIMIZI KAPATMAYIZ'
Kendi imtiyaz taleplerini, siyabal sistemle, rejimle özdeşleştirenlerin farklı düşünme, düşüncelerini, tepkilerini hukuki meşruiyet çerçevesinde içinde dile getirme hakkına sahip olduğuna dikkati çeken Erdoğan, tek sesli bir Türkiye'den yana olmadıklarını, olmayacaklarını vurguladı. Erdoğan, çoğulcu demokrasi anlayışlarının, hukuk devletine olan inançlarının tek sesliliğe asla izin vermeyeceklerinin de altını çizerek, "Bizim kulağımız kendi sesimizle dolu değildir. Başkalarının doğrularına, itirazlarına, taleplerine, kulaklarımızı kapatacağımızı bizden kimse beklemesin. Bize göre demokrasi tam da evet diyenler ile hayır diyenlerin birlikte yürüttüğü bir siyasal sistemdir" dedi. AK Parti iktidarının büyük reformlarla güçlendirdiği demokratik sistemin Türkiye'yi bu olgunluğa getirdiğini ifade eden Erdoğan, son 4.5 yılın en önemli kazanımının siyasi istikrar olduğunu söyledi. Tek sesli bir Türkiye'den yana olmadıkları için demokratik reformlar yaptıklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Savunduğumuz siyasi tezlere muhalefet eden başka tezler olmasını kendi siyasetimiz, ülkemiz için bir kazanç olarak görüyoruz. Bize göre demokrasimizin gelişme düzeyi sadece iktidar partisine bakarak değil siyasi haritamızın bütün unsurlarına bakarak anlaşılmalıdır. Buradaki farklı siyasi eğilimler ülkemiz adına sağlıksız değil aksine sağlık işaretidir. Ama bunu anlamak istemeyenler olabilir".
'İKİ TÜRKİYE YOK, TEK TÜRKİYE VAR'
Erdoğan, isim vermeden New York Times Gazetesi'ne de tepki göstererek, Türkiye'nin zenginliğini dışarıya 'iki Türkiye' olarak yansıtmanın, farklılıkların altını ayrışma olarak çizmenin, tek tip düşünmemeyi bir tehdit olarak sunmanın bu ülkeyi tanımamak ve anlamamak olduğunu kaydetti. "Bunu kesinlikle kınıyorum, bunu kesinlikle reddediyorum" diyen Erdoğan, "İki Türkiye yok, tek bir Türkiye vardır. Bunu herkes böyle bilmeli. Demokratik çeşitliliğimize, farklı fikirlere duyduğumuz saygıya, dışarıdan bakarak iki Türkiye resmi çizmek kimsenin ama kimsenin haddi değildir. Bunu da böyle bilmeleri lazım" tepkisini gösterdi. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili yapılan mitingi Türkiye'ye yaraşır demokratik bir olgunluk içinde karşıladıklarının altını çizen Erdoğan, miting alanında konuşanların da karşılarında düşünenleri böyle karşılamaya mecbur olduğunu kaydetti. Bu çevrelerin de karşılarında düşünenleri hazmetmeleri gerektiğini dile getiren Erdoğan, herkesin yerini, konumunu bilmesini istedi. Erdoğan, şunları söyledi:
"Biz ne dersek, yok. Bizden farklı düşünenler de olabilir, bunu hazmetmeleri lazım. İşte tek Türkiye'nin özelliği bu. Burada demokratik nezaketi çiğneyen, maksatlı yanlışları da gösterilen hassasiyetlerden ayrı ele alıyoruz. Hiçbir zaman apolitik, tek sesli bir toplum özlemi içinde olmadık, olmayacağız. Bir tek fotoğraf karesiyle Türkiye'ye dair hariçten okunan gazeller Türkiye'de yankı bulmayacaktır. 70 milyon vatandaşımızla ülkemizin, vatanımızın, bayrağımızın, istikbalimizin, cumhuriyetimizin, demokrasimizin, hukuk devletimizin sahibiyiz. Biz buradayız. Burada bu ülkede, bu hukuk devletinde kimse kimseye misafir muamelesi yapamaz. Bunu herkes böyle bilsin. Hepimiz bu ülkenin bütün vatandaşları olarak ülkemizde evsahibiyiz ve hepimiz bir bütünüz. Bunu böyle bileceğiz. Buna böyle inanmayanlar kendilerini çek etsinler. Biz böyle inanıyoruz".
Türkiye'nin bugüne kadar kutuplaşma, kamplaşma, ayrışma ve çatışmalardan çok çektiğini belirten Erdoğan, geçmişin bağnaz, kısır, dar polemiklerini sürdürmek isteyenlerin Türkiye'ye zarar verdiğini söyledi. Böyle düşünenlerin Türkiye'nin birlik ve beraberliğine gölge düşürdüğünü ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: "Eğer bir yerde tahammülsüzlük varsa orada demokrasi olmaz, orada huzur olmaz, bir yerde kısır çekişmeler varsa orada gelişme, kalkınma, ilerleme olmaz. İşte bu yüzden AK Parti uzlaşmanın, sevginin, birliğin, hoşgörünün siyasi adresi olmuştur. İşte bu yüzden kalkınmanın, gelişmenin baş aktörüdür. Başından beri partimizin ilkesi tahammülle, hoşgörüyle,uzlaşıyla sevgiyle ve kardeşlikle yoğrulan demokratik bir duruş sergilemek olmuştur. Kutuplaştırmayın buluşturun, kamplaştırmayın, çatıştırmayın, uzlaştırın esasları üzerine kurulmuştur. AK Parti sosyal restorasyon hareketidir derken biz bunu ifade ediyoruz. Kalkıp da parlamento çatısı altında uzlaşma derken kalkıp da her anlayışta, her fikirde bir yere varılacak derseniz bu olmaz. O zaman zaten çok partinin anlamariı var mı? O zaman parlamento çatısı altında bir tane parti olur. O tek parti dönemini yaşadı bu ülke değil mi, vali ondan, il başkanı ondan, belediye başkanı ondan, herşey ondan, işte o zihniyet demokrasiyi kavrayamaz. işte o zihniyet tahammülsüz bir zihniyettir. Bu tahammülsüzlük artık aşılmıştır, Dünyada böyle bir şey yok".
(DA-MAY-ÖK-Y)
Son Dakika › Politika › AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?