Başbakan Ahmet Davutoğlu, YPG'nin Suriye rejiminin bir piyonu olduğunu belirterek, "Bu saldırıdan Suriye rejimi doğrudan sorumludur. Suriye rejimine yönelik her türlü tedbiri alma hakkı da bizde mahfuzdur" dedi.
Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a taziye ziyaretinin ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, fevri hareket etmeyeceklerini, Türkiye'nin herhangi bir oldu bittinin içine girmesine izin vermeyeceklerini belirtti. Davutoğlu, daha önceki birçok olayda da görüldüğü gibi Türkiye'nin uyarıları dikkate alınmadığı zaman ne tür sonuçlarla karşı karşıya kalındığının herkes tarafından bilindiğini vurguladı.
"Bizce en doğru zamanda, en doğru yöntemlerle, en kararlı şekilde mukabelede bulunacağız" diyen Davutoğlu, "Bundan kimsenin tereddüdü olmasın, Türkiye'ye meydan okuyanlara meydanı bırakmayız. Dün olduğu gibi Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu 27 vatandaşımız ve 1 sivil memurumuzun şehadetine sebep veren bu unsurlar karşısında bu çalışmaları yürütmek üzere ilgili güvenlik birimlerimize gerekli talimatlar verildi" diye konuştu.
Davutoğlu, olayın arkasındaki siyasi güce yönelik bir soruyu yanıtlarken şunları kaydetti:
"Her zaman söylüyoruz, PKK bölücü terör örgütü, 70'li yılların sonlarında doğduğu zaman da bir piyondu. O zaman Sovyetler Birliği'nin Marksist Leninist Stalinist yaklaşımının, Türkiye'deki uzantısıydı ve herhangi bir şekilde Kürt vatandaşlarımızın hakkını korumak gibi argümanlara dayalı bir oluşum değildi. Aksine bunları istismar ederek, o zaman soğuk savaş şartlarında Sovyetler Birliği'nin kullandığı bir piyondu. Daha sonra bu piyon şartlara göre değişerek birçok başka unsur tarafından kullanıldı, hala kullanılıyor.
Burada özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımıza seslenerek bu piyonların oyunları karşısında Türkiye'nin batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle, her bir köşesi ile bir bütün olduğu konusunda gösterdikleri vakur tutuma teşekkür ediyorum. Son terör olayları karşısında yürütülen operasyonlara halkımız yoğun bir destek verdi. Ayrıca buradan Türkiye'nin her bir köşesindeki vatandaşlarıma da sesleniyorum; bu terör örgütü tam da 'Türkiye'de etnik bir karışıklık, bir karşılaşma olsun' istiyor. Onlara karşı Türk, Kürt, Sünni, Alevi, bütün unsurları ile bir ve beraber olduğumuzu gösterelim, provokasyonlara gelmeyelim."
Davutoğlu, herkesin birbirine sarılması gereken bir dönemden geçildiğine işaret etti.
"Suriye rejimi de bu anlamda bu işten birinci dereceden sorumludur"
PKK'nın bugün de başka unsurlar tarafından kullanıldığına dikkati çeken Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birinci unsur Suriye rejimidir. Daha dün Suriye rejiminin BM Daimi Temsilcisi ve Cenevre'de yürüyen müzakerelerde Suriye'yi temsil eden Caferi açıklama yaptı ve dedi ki 'YPG, bizim desteklediğimiz bir örgüttür', çok açık bir şekilde. Buradan biz şu sonucu çıkarıyoruz; YPG, Suriye rejiminin bir piyonudur ve bu saldırıdan Suriye rejimi doğrudan sorumludur. Suriye rejimine dönük her türlü tedbiri alma hakkı da bizde mahfuzdur. Hiç bunda tereddüt de yoktur. Gerekli tedbiri alırız, madem ki onların piyonlarıdır, madem ki onlarla irtibatlıdır, madem ki onlardan talimat almaktadır, şu andan itibaren Suriye rejimi de bu anlamda bu işten birinci dereceden sorumludur.
İkincisi, YPG'yi açık bir şekilde ofis açarak ya da irtibat kurarak destekleyen ülkeler var. Son dönemde YPG'nin Azez'e doğru ilerlemesi için hava desteği veren ve masum halka karşı ağır bombardıman yapan Rusya'yı da bu konuda bir kez daha, bu terör örgütünü, Suriye'deki masum halka ve Türkiye'ye karşı kullanmama konusunda uyarıyorum. Dün Rusya bu terör saldırısını kınadı, bu iyiye işarettir ama kınama yetmez. Türkiye'ye dönük terör piyonu kullanmaya niyet eden herkes, bilsin ki bu terör oyunu, bu terör piyonu döner bumerang gibi onları da vurur. Türkiye'nin bu anlamda saldırıya açık ve etrafında ateş çemberi olması dolayısıyla kırılgan bir konumda olduğunu kimse zannetmesin. Terör, kimin eli tarafından kullanılırsa en önce gelir o eli vurur."
"Türkiye ile dayanışma sözle olmaz"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "DEAŞ'a karşı YPG'yi kullanabiliriz" düşüncesiyle YPG'yi Türkiye sınırında güçlendiren veya YPG'ye destek veren müttefik ülkelere de seslendiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bugün o destek verilen YPG, Ankara'da bizim kalbimizde, bizim canlarımızı aldı. Bilinsin ki eğer bu saldırılar, bu terör saldırısı devam ederse, etmese dahi cevap verilecek ama, YPG kadar onlar da bu sorumluluğu paylaşmış olurlar. Türkiye ile dayanışma mesajlarına teşekkür ediyoruz ama Türkiye ile dayanışma sözle olmaz. Biz nasıl 11 Eylül karşısında dayanışmamızı fiilen Afganistan'da gösterdik ve bugün hala Afganistan'da şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları var, Afganistan'da uluslararası terörizme karşı savaşıyorlar, NATO dayanışması çerçevesinde orada bulunan şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının silah arkadaşları bugün Ankara'da saldırıya uğradı.
Başta ABD olmak üzere hiçbir NATO üyesi ülkenin, Afganistan'da omuz omuza durduğumuz ülkenin, Türkiye'nin kalbinde bize saldırı yönelten bir terör örgütü ile ilişki kurmasını mazur görmeyiz ve bu konuda da tutumumuzu açık bir şekilde, en güçlü şekilde ifade ediyoruz ve bu konuda bir kez daha uyarıyoruz. Bizim için PKK ile YPG arasında fark yoktur. Dünkü olay bütün detayıyla, buradan çıkınca Dışişleri Bakanı'mıza talimat vereceğim, bütün P5 ülkeleri ve dost, müttefik ülkelerin büyükelçileri Dışişleri Bakanlığına çağrılarak ellerine bu bilgiler, bu belgeler verilecek. Bu belgeleri gördükten sonra hala bizim karşımızda YPG'yi savunmaya niyet eden olursa onların terörle mücadele konusundaki samimiyetini de sorgulamaya başlarız."
(Bitti)
Son Dakika › Politika › Ankara'daki Terör Saldırısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?