Arakan İçin Başlatılan Yardım Kampanyası

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Arakan'da Müslümanlara yönelik katliamlar konusunda "Aslında bu zulümler durdurulabilir. Myanmar'ın bu hususta uluslararası nasıl bir gücü olabilir ki? Daha önce Suriye için de aynı hususu ifade etmiştim. Suriye'deki zulmü, BM gerçekten samimiyetle durdurmak isterse durduramaz mı yani, iki günlük iştir. Bu, niyetle alakalı bir şey. Arakan'da da mesele budur. Meselinin bu tarafını görmeli ve göstermeliyiz." dedi.

Akdağ, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Başkanı Mehmet Güllüoğlu, Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla AFAD Başkanlık Binası'nda, "Arakan Kan Ağlıyor, Türkiye Yardım Elini Uzatıyor" konulu toplantı düzenlendi.

Toplantıda Türkiye'nin Arakan'da yaşananların durdurulmasına yönelik girişimleri, planlanan yardımlar ve yürütülen diplomatik süreç ele alındı.

Akdağ, toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "Arakan'da yaşananlara karşı 'BM sadece kınama ile geçiştiriyor' şeklinde değerlendirmeler oldu. Türkiye'nin dışında Arakan'a yardım yapan bir ülke var mı, BM'nin yardımı söz konusu mu?" şeklindeki sorusu üzerine Akdağ, "Aslında bu zulümler durdurulabilir. Myanmar'ın bu hususta uluslararası nasıl bir gücü olabilir ki? Daha önce Suriye için de aynı hususu ifade etmiştim. Suriye'deki zulmü BM gerçekten samimiyetle durdurmak isterse durduramaz mı yani, iki günlük iştir. Bu, niyetle alakalı bir şey. Arakan'da da mesele budur. Meselenin bu tarafını görmeli ve göstermeliyiz." dedi.

Akdağ, BM'nin bazı insani yardım faaliyetlerinin olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Zannediyorum 20 bin kişi kadar, oradaki kamplarda insan var. BM'nin de işin içinde olduğu, sektörler arası koordinasyon kurulu şeklinde bir şey oluşturulmuş.

Düşünün ki orada 10-20 bin kişiye yetecek kamplarda kim bilir kaç kişi kalıyor? Belki, üst üste yatıp kalkıyorlar. Bir bölümü, kendilerinin bulduğu derme çatma yerlerde yaşıyorlar. Hadi mevsim, şu anda bu şekilde yaşamaya müsait olsa bile temiz suya ihtiyaçları var. Yiyeceğe, sağlık hizmetine ihtiyaçları var. Bütün bunların yanı sıra büyük bir travmaya maruz kaldıkları için psikososyal desteğe ihtiyaçları var. Dünya ülkeleri için bunları yapmak nedir ki? Son derece kolay.

Dünyanın zengin ülkeleri, bir günlük harcamalarını buna verseler, 40 defa yeter. Ama biz meselenin bu tarafında değiliz, bunu vurguluyoruz. Şunu da açıkça söyledi Sayın Cumhurbaşkanımız, yeter ki fırsat verilsin, biz Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti olarak, orada olmaya ve Arakanlı kardeşlerimize her türlü desteği vermeye hazırız."

"Kalıcı barınma kampları yapacağız"

Yardımlara ilişkin de Akdağ, "Önemli olan orada kalıcı ve sürekli bir yardım sağlamaktır. Öteki türlüsünü yine yapabiliriz ama şu anda bu birincisinin peşindeyiz." diye konuştu.

Bunun için Bangladeş hükümeti ile görüşmelere başladıklarının altını çizen Akdağ, "Biz, Türkiye Cumhuriyeti olarak oraya AFAD, Kızılay, sivil toplum örgütlerimizle gideceğiz. Kalıcı barınma kampları yaparak, bu hizmetleri orada vereceğiz. Tıpkı Türkiye'ye gelen Suriyeli kardeşlerimize yaptığımız gibi. Burası bizim toprağımız, istediğimizi yapabiliyoruz ama orası başka bir ülkenin toprağı. Dolayısıyla, Bangladeş Hükümeti ile bu hususta anlaşma temin edilmesi gerekir." değerlendirmesinde bulundu.