Aso 54. Yıl Ödül Töreni

ASO 54. Yıl ödül töreni

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci: "Ankara özellikle son dönemlerde memur, ticaret, tarım kenti kimliğinden sıyrılıp bir sanayi kenti kimliğine bürünmeye başladı. Yeni açılan Organize Sanayi Bölgeleriyle yeni açılan fabrikalarıyla işletmeleriyle Ankara artık hizmet, istihdam, değer, emek üretiyor"

"Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde sanayimizin ve sanayi ihracatımızın gelişimine yönelik stratejilere önem ve öncelik veriyoruz. Sanayide Türkiye'nin önemli bir üretim üssü haline gelmesini destekliyoruz"

ANKARA - Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Ankara özellikle son dönemlerde memur, ticaret, tarım kenti kimliğinden sıyrılıp bir sanayi kenti kimliğine bürünmeye başladı. Yeni açılan Organize Sanayi Bölgeleriyle yeni açılan fabrikalarıyla işletmeleriyle Ankara artık hizmet, istihdam, değer, emek üretiyor" dedi.

Ankara Sanayi Odası 54.Yıl Ödül Töreni Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, törende yaptığı konuşmasına Afrin'de operasyon halinde olan TSK'ya mensup askerlere başarılar dileyerek, "Afrin operasyonunda da bir kez daha milletimiz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tek yürek, tek ses, tek yumruk olmayı bilmiştir" ifadelerini kullandı.

Bugün iş hacimleriyle, yatırımlarıyla, Ar-Ge çalışmalarıyla Ankara'ya bölgeye ve Türkiye ekonomisini güçlendiren ödül alan iş adamlarını, iş kadınlarını tebrik eden Tüfenkci, ASO'nun başkan ve yöneticileriyle Türkiye'ye değer katan tüm iş adamlarına teşekkür etti.

Ödül töreninin Külliye'de yapılıyor olmasının iş dünyasına verilen desteğin en üst düzeyde gösterilmesi bakımından çok önemli olduğunu kaydeden Tüfenkci, "Türkiye'nin ve Ankara'nın iktisadi hayattaki başarısı öncelikle iş adamlarımızın başarısı. Bu başarı ticaret erbabımızın, tüm dünyaya cesaretle açılan farklı ülkelerdeki ticaret sahalarını görüp analiz eden ve ülkemizin kaynaklarını bu yönde kullanan bir ticari zekanın ve ticari ahlakın sonucudur. Ankara özellikle son dönemlerde memur, ticaret, tarım kenti kimliğinden sıyrılıp bir sanayi kenti kimliğine bürünmeye başladı. Yeni açılan Organize Sanayi Bölgeleriyle yeni açılan fabrikalarıyla işletmeleriyle Ankara artık hizmet, istihdam, değer, emek üretiyor. Devlet olarak imkan sağlamak sizin yolunuzu açmakta bizim görevimiz. Bugün ülkemizin ekonomide geldiği nokta çok şükür gurur verici. Yakın tarihte yaşadıklarımızı da dikkate aldığımızda dünya bu başarıyı gerçekten kabul etti ve kıskanır duruma geldi. Ama bu başarının en önemli unsuru insan kaynağımız, alın teri dökenlerimiz, iş adamlarımızla, iş kadınlarımız ve tabi ki kardeşliğimiz, birlik ve beraberliğimizdir" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde AK Parti hükümetleri döneminde Türkiye'nin geçtiğimiz 15 yılda ihracatta ciddi bir yükseliş ve hız yakaladığını bildiren Tüfenkci, şunları kaydetti:

"Türkiye'de 2002'de 33.7 milyar dolar olan imalat sanayi ihracatı 2017 yılında 4 kattan fazla artarak 147.2 milyar dolara yükselmiştir. Özellikle hükümetimiz orta ve ileri teknoloji ürünlerinin payını daha arttırmak hedefini korumaktadır. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde sanayimizin ve sanayi ihracatımızın gelişimine yönelik stratejilere önem ve öncelik veriyoruz. Sanayide Türkiye'nin önemli bir üretim üssü haline gelmesini destekliyoruz. Ama esas maharette bu salonu dolduran iş adamlarımızda. İnşallah 2019'u başarıyla geçtiğimizde önümüzdeki 2023 hedeflerine ulaşma noktasında emin adımlarla yürüyeceğimize inanıyorum."

"Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sağlanan reform ve istikrar adımlarıyla, Türkiye'nin adeta çehresi değişti"

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "İş dünyasından yetişmiş bir Cumhurbaşkanımız olması, bizler açısından büyük şans. Zira, derdimizi, sıkıntımızı kendisiyle kolayca paylaşıyoruz. Desteğini de her zaman hissediyoruz. Bizlerin hissiyatına tercüman oluyor, anında çözüm üretiyor. İşte bu sayede, sadece 2017'de, 3 büyük proje hayata geçti. İstihdamda, firmaları teşvik edip, ödüllendirmek lazım dedik. TOBB Ekonomi Şurasında hemen talimatı verdi. Tarihi bir adım atıldı, istihdam seferberliğini başlattı. Hükümetimiz de bugüne kadar olmayan destekler sağladı. Bizler de iş dünyası olarak verdiğimiz sözü tuttuk. İstihdamı 1,5 milyon artırdık. Geçtiğimiz ay, yine Cumhurbaşkanımız liderliğinde, istihdamda en başarılı illeri girişimcilerimizi ödüllendirdik" ifadelerini kullandı.

Hisarcıklıoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bankaları hareketlendirmek lazım dedik. Sayın Cumhurbaşkanımız burada da yolumuzu açtı. Hükümetimizle birlikte, hayata geçirdiğimiz projeler, KOBİ'lere can suyu oldu. Ekonominin çarkları dönmeye başladı. 81 ilde Odalar-Borsalar ile TOBB, kaynakları bir araya getirdi. Bankalarla, kredi faizi olarak,yıllık yüzde 9,90'da anlaştık. Böylece, bugüne kadar ticari kredilere uygulanmış en düşük faizi hayata geçirmiş olduk. Hükümetimiz, KOSGEB aracılığıyla, 3 yıl vadeli ve faizsiz olarak, 50 bin lira işletme kredisi imkanı sağladı. Kredi Garanti Fonu KGF'nin, kredi kefaleti hacmi de, Hükümetimiz desteğiyle artırıldı.Bu 3 projemizden, Türkiye çapında 653 bin firma ki büyük çoğunluğu KOBİ'dir, istifade etti. Yani Türkiye'de bulunan her 2 işletmeden 1'i, faizsiz veya düşük faizli krediye ulaşabildi. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle "finansmanda inovasyon" yapmış olduk."

TOBB'un 73. Genel Kurulunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendilerine bir çağrıda bulunduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, " 'Türkiye'nin otomobilini yapacak babayiğit, TOBB'un içinden çıksın' dedi. Biz de, "siz bizim yanımızda olun, biz bunu yaparız" dedik.Yoğun bir mesai sonucu, 5 babayiğidi ortaya çıkardık. Tarihimizde bir ilki başaracak olmanın heyecanı içindeyiz. İnşallah 2019'da ilk prototip ortaya çıkacak. 2021'de de ticari satışlar başlayacak. Bunu sadece bir araba yapma projesi olarak görmüyoruz. Türkiye'nin otomobili projesi, aynı zamanda ülkemiz sanayisinin, teknolojik dönüşümünü de sağlayacak. Türkiye ekonomisi ve Türk özel sektörünün, dünyada bir marka haline gelmesine büyük katkı verecek. İşte, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini görüyoruz. Geçmişte bunun gibi büyük projeleri ancak hayal ederdik. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sağlanan reform ve istikrar adımlarıyla, Türkiye'nin adeta çehresi değişti. Kendimize güveniyor, her büyük projeye rahatlıkla başlıyoruz. Ülkemiz ve özel sektörümüz için, işte bu vizyonun mimarı, Cumhurbaşkanımızdır. Kendilerine, yürekten teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Başka sıkıntıların sorunların da olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Ama hepsini aşacak iradeye ve imkana sahibiz. Hep birlikte el ele verirsek, ülkemiz hak ettiği yere gelecek. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girecek. Bu vesileyle, ödüle hak kazanan tüm kardeşlerimi kutluyorum" dedi.

Hisarcıklıoğlu, konuşmasının sonunda milletin huzuru ve ülkenin güvenliği için Afrin'de mücadele eden askerlere başarılar dileyerek, "Allah, gururumuz ve gözbebeğimiz TSK'yı muzaffer kılsın. Yollarını açık etsin, sağ salim dönmelerini sağlasın" dedi.

"Ankara'nın ileri teknoloji üssü olarak ilan edilmesi yalnızca Ankara için değil tüm Türkiye açısından önemlidir"

ASO Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir, konuşmasına Afrin operasyonuna değinerek başladı. Özdebir, "Ülkemizin, Suriye'nin bütünlüğünü tehdit eden ve oradaki masum insanlara zulmeden terör örgütleri PKK, DEAŞ ve diğer şer odaklarını ansızın vurduk, inşallah kökünü kazıyacağız" dedi.

"Piyasadaki ekonomik aktörlerin beklentilerini yönetebildiğiniz ölçüde ekonomiye hakim olunur" diyen Özdebir, "Bu cümle 2017 yılında Türkiye ekonomisinin nasıl bu kadar başarılı olduğunun en güzel cevabıdır. Hain darbe girişiminin bir yıl sonrasında, Türkiye ekonomisi 2017 yılının 3. Çeyreğinde yüzde 11.1'lik büyüme performansı elde etmiştir. Sanayimiz ve özelde imalat sanayii yüzde 15'e yakın büyümüştür. Bu başarının sırrı; klasik yönetim anlayışının ötesinde, yenilikçi bir ekonomi yönetimidir. Sanayicilerin, tacirlerin, esnafın tüm piyasa oyuncularının beklentilerini doğru yönetmek, zamanında ve yerinde tedbirler almaktır. Bu söylediğim unsurların tamamını, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ekonomisinin ani duruşa geçeceğini söylediği, kriz söylemlerinin havada uçuştuğu 2017 yılında, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hükümetimiz başarmıştır. Bu süreçte hükümetimiz ve özel sektörümüz uyum içerisinde yüksek bir büyümeyi tesis etmiştir" ifadelerini kullandı.

Dünyada her şeyin değiştiğini söyleyen Özdebir, değişimin bu kadar hızlı olduğu bir ortamda sanayi odalarının da, oda başkanlarının da günceli ve gündemi yakalaması ve yenilikçi olmalarının gerektiğini kaydetti.

Bugün tüm paradigmaları kıran bir Cumhurbaşkanının olduğuna dikkat çeken Özdebir, "Söylemleri ile uygulamaları ile yenilikçi bir bakışı hayata geçiriyor ve olaylara toplumu hazırlıyor. Bunun en güzel iki örneğini yakın zamanda birlikte yaşadık. Birincisi, kemer sıkmak yerine ekonomiyi büyütmek için KGF'yi devreye sokarak gaza basması ve piyasaları canlandırarak hem firmaların hem de devletin gelirlerini artırması oldu. İkincisi ise bizlerin de istihdam seferberliğinde ASO olarak bizde elimizden geleni yaptık ve 1,5 milyonluk bir istihdamı 2017 yılında sağlayarak rekor kırdık. Cumhurbaşkanımızın faiz konusunda yaptığı uyarılara ASO olarak kalben katılıyoruz" açıklamasında bulundu.

Türkiye ekonomisinde kalkış sürecinin devam etmesi ve sürdürülebilir olması açısından önem arz eden unsurların başında ileri teknolojinin geldiğini bildiren Özdebir, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin orta gelir tuzağından kurtulması ve belirlenen ekonomik hedeflere ulaşması ve hatta bekası için öncelikle şu anda içinde bulunduğu orta teknoloji tuzağından sıyrılıp yüksek teknolojiye sıçraması gerekmektedir. Türkiye'de bu sıçramaya öncülük edebilecek en önemli kentimiz Ankara'dır. İstanbul'un finans ve hizmet üssü olma yolunda yürüdüğü bir dönemde Ankara'nın "İleri Teknoloji Üssü" olarak ilan edilmesi ve kamusal politikaların buna göre hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugün Ankara, ileri teknolojili patent-faydalı model başvurularının yüzde 14'ünü gerçekleştirmiştir. Ar-Ge yapan üreticilerin yüzde 15'i, yüksek teknoloji üretiminin yüzde 20'si, Ar-Ge mühendislerinin yüzde 28'i Ankara'dadır. İleri teknoloji yatırımlarının yüzde 30'una Ankara ev sahipliği yapmaktadır. Ankara'nın bu potansiyelinin kullanılması, harekete geçirilmesi gerekmektedir. Bu yüzden Ankara'nın ileri teknoloji üssü olarak ilan edilmesi yalnızca Ankara için değil tüm Türkiye açısından önemlidir."

Türkiye'nin teknoloji seviyesini yükseltmenin yolunun imalat sanayisinden geçtiğini vurgulayan Özdebir, "İstihdam şurasında imalat sanayisine ayrıcalık tanınacağını ifade etmeniz bizi çok heyecanlandırdı. Zira teknolojinin yurt sathına yayılmasını sağlayacak en önemli araç imalat sanayisidir. Bu yılki ödüllerimiz arasında patent alan firmalarımız da var. Ben patent ödüllerini çok önemsiyorum.

Dünya ortalaması, ülkelerin GSMH'nın her 1 milyarına 19 patent düşerken maalesef bizde bu oran 10'dur. Burada hem firmalarımıza, hem kamuya, hem de üniversitelerimize düşen çok büyük görevler vardır. Bunu artırmak için hep birlikte çalışmalıyız. Sadece ödül alanlar değil, her zaman söylediğimiz gibi giderek artan rekabet ve daralan pazar koşullarında düşük kar marjlarına rağmen yatırım ve üretimlerine devam eden, ihracat yapıp, istihdam yaratan tüm sanayicilerimiz ödülü haketmektedir" değerlendirmesinde bulundu.