Sadri Şener: Başarısızlık Bana Ait

Beşiktaş maçı için Trabzon'a gelen Başkan Sadri Şener, yönetim ve teknik direktör Tolunay Kafkas'la toplantı yaptıktan sonra açıklamalarda bulundu. Başkan Sadri Şener, dün gece Trabzon'a geldiğini belirtirken şöyle dedi:

"Sıcağı sıcağına Tolunay Kafkas'la toplantı yaptık. Önümüzü görmek istiyoruz. Üzücü bir noktadayız. Sevimsiz bir yerdeyiz. Kim suçlu kim suçsuzu ayırt etmek mümkün değil ama tabi ki başarısızlığın en büyük sorumluluğu bana ait. Bir takım radikal tedbirleri geç aldık. O benim hatam. Hoca değişimi daha önce olmalıydı. Devre arasından önce olmalıydı ki devre arasında bir çözüm üretmeliydik. Şimdi mevcut kadroyla işi götürmemiz lazım. Büyük camia ve büyük kulübüz. Bunları aşarız, aşmamız da lazım. O tecrübeye sahibiz. Beşiktaş maçında alacağımız galibiyet psikolojik olarak işleri yoluna sokar. Bizim sorunumuz da gördüğüm kadar psikolojik."

"YILDIRIM BEY'LE HAKEMLER KONUSUNDA GÖRÜŞTÜM"

Hakemler hakkında fazla açıklama yapmadığı hatırlatılan Başkan Şener, şöyle devam etti:

"Benim demeç verme şeklim, bazen sivri oluyor herhalde. Hemen ceza alıyorum. Bu sene çok ceza aldım. Sadece hakem kulvarında değil şike kulvarında da federasyonla ilgili sık sık demeç verme durumunda kaldık. Arkasından cezalar geldi. Bir demeç vermedik, yakınmada bulunmadık hakemler hakkında. Ama dün en sonunda Yıldırım Demirören Bey'le görüştüm, 'hakem konusunda canımızı yakmazsanız memnun olurum' diye bir ifade kullandım. Bülent Yıldırım'ın maçı, Kasımpaşa maçı. Gol girip gol vermeyen hakem bile vardı. İnsanda şöyle görüş oluyor; hiç tepki koymazsanız onlar da bildiğini okur. Tek sevinç duyacağım durum şu; bilerek yaptıklarına inanmıyorum. Önümüzdeki Beşiktaş maçı var. İnşallah o maçı yönetecek tipte bir hakem verirler. Federasyon, hakemle ilgili konuştun mu inadına öbür hafta ona maç veriyor, ya da çok az ceza veriyor. Biz böyle tavır sergiledik. Doğru yanlış tartışılabilir ama biz de iyi top oynamadık. O da bir gerçek."

"BAŞKA ÇARESİ YOK, FUTBOLCU DÜZELECEK"

Başkan Şener, "Futbolcular neden kendine gelemiyor, üzerlerindeki ölü toprağını atamıyorlar?" şeklindeki soruyu yanıtlarken de şunları söyledi:

"Benim bildiğim yönetimler transfer yapar. Bu tip konular hocanın konusudur. Yönetimin yapması gereken paraları ödemektir. Bizim öyle bir sorunumuz yok. Paralar ödenmiştir, fazla primler ödenmiştir. Diğer psikolojik konular hocalar tarafından çözülmesi gereken konular. Şenol Güneş bir noktaya geldi, bu sene başarısızdı. O başarısızlıktan maddi kaybımız 12 trilyon. Sonra da diyorsun ki borsada da satmayalım ama futbolculara da para ödeyelim. 12 trilyon para alamamışım. Onun çözümünü bulmak mecburiyetindeyim. Tolunay, 'Bu benim görevim' diyor. Net konuşuyor. Onda sıkıntı olmuyor. Dediğime net cevap veriyor. Bir cümleyi söylerken şaşırmıyor. Başı başka sonu başka çıkmıyor. Tolunay'a o yönden bütün yönetim olarak destek veriyoruz. İnşallah muvaffak olur. Sorunuzun cevabı, psikolojik ve düzeltmesi lazım. Başka çaresi yok. Düzelecek yani futbolcu."

"KADRO DIŞI OLABİLİR"

Başkan Şener, Kasımpaşa maçının ardından kadro dışı bırakılacak futbolcular olup olmayacağı konusunu da değerlendirirken şöyle dedi:

"Kadro dışı konusu hocanın yetkisi. Zannedersem öyle şeyler yapmayı planlıyor. İsim olarak bilmiyorum. 2–3 sene önce yine bir Kasımpaşa maçından sonra 4-5 kişiyi dışarıda bıraktık. O kararı alabiliriz. Faydası olmayacaksa, niyeti yoksa kadro dışı bırakırsın. Biraz daha öteye gidersin, satmazsın. Seneye de kadro harici olur. Bu da bizim yetkimiz. Futbolculara o disiplini vermek önemli. Hocanın dediği, disiplin kaybı çok. Umarım hepsi düzelir. Bu Trabzonspor'dur. Öyle bir patlama yapar ki arkası gelir. Ama bizim futbolcular koşmadan kazanmayı istiyor. Öyle bir teori yok zaten. Koşan bütün takımlar seni yeniyor."

Başkan Şener, bazı oyuncuların Trabzonspor'u kafasında bitirdiği şeklindeki söylentileri değerlendirirken de şunları söyledi:

"Trabzonspor'u kafasında bitirdi de nereye geliyor, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş'tan birine değil herhalde. Onlardan birine giderse güle güle gitsin. Parasını getirsin gitsin. Trabzon doğumlu olmayan oyuncuların bir kısmı buraya uyumda sıkıntı çekiyor. Burası kendi şartlarına göre iyi şehir. Para da kazanıyorsunuz. Ama yine de İstanbul'a gitmek istiyorsa söyleyecek bir şey olmaz."

"GİTMEK KADAR BASİT BİR ŞEY YOK AMA.."

Beşiktaş maçında alınabilecek olası bir kötü sonuçta yönetim olarak kendi durumlarını da değerlendireceklerini vurgulayan Başkan Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Beşiktaş ile kötü bir sonuç alırsak şimdiden ne yapmamız gerektiğini şimdiden belirlememiz gerekir. Kendimiz için de konuşmamız lazım. Halk çok isterse, tabi bunlar matematik bilmeden konuşulan konular. Diyelim ki; ben gittim. Seçimin 20 - 25 gün hukuki süreci var. 10 maç var, nasıl oynayacaksın? Zor iş. Yoksa hepsi buyursun arkadaşların gelmek istiyorlarsa. Sonra bakacaksın ki, finansal ilişkilerin var. Finansman işlerinde, karşındaki kişiler, başta bankalar olmak üzere, sende en ufak bir zafiyet görürse önüne duvarı çeker. Bunlar hep buranın perişan olması demektir. Onları da düşünüp masaya yatırmamız lazım. Yerel gazetelerde sorumsuz arkadaşlar yazıyor. Gitmek kadar basit bir şey yok. İnsan mesuliyetten kurtuluyor. Yazarsın bir dilekçe, koyar yola gidersin. Ama Trabzonspor'un ne olacağını da iyi düşünmek lazım."

"TACA ÇIKAN TOPU ALMAYA BİLE YAVAŞ GİDİYORLAR"

Başkan Şener, daha sonra şöyle konuştu:

"Futbolcuların bizim kadar mesuliyet aldığını düşünmüyorum. O hava verilmemiş onlara. Mesela geçende Burak bir gol attı Galatasaray'da. Hocasına doğru bir koşusu var, ben hayatımda öyle bir heyecan görmedim. Kasımpaşa maçında golü atıyoruz, hakem vermiyor. Halil sadece eliyle bir işaret yapıyor ve koşuyor. Bülent Yıldırım'ın vermediği golde burada bakıyorsun itiraz etmiyorlar. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş'ta hakemin etrafı sarılıyor. Bunu yapsınlar diye söylemiyorum. Sarı kart gören var, kırmızı kart gören var. O anlamda çok fazla heyecanları yok. Taca çıkan topu almaya giderkenki hızları da o gün galip olmak istemediklerinin bir işareti. Sebebini öğrenebilsem. Paraysa para değil.,"

"KULÜP ORTADA KALIR, KALMADI MI?"

Başkan Şener, mayıs ayındaki yapılması muhtemel bir kongreyle ilgili olarak ise şunları söyledi:

"Kamuoyunda, toplumda işitiyorum, duyuyorum. Bunlar kamuoyunun ciddi bölümü müdür değil midir bilmiyorum. Kulüple ilgisi olan insanlar mıdır? Başkan mesuliyeti içinde davranıyorum. Trabzonspor ortada bırakılmaz. Herkes, 'Trabzon büyük kulüptür, ortada kalmaz, bırakılmaz' diyor. Kaç defa kaldı? En eski yönetici benim burada. Dolayısıyla, kulüp ortada kalır mı? Kalır. Mayıs'taki kongre fayda sağlar mı sağlamaz mı bilemem. O da bir çözümdür. Kongre kararı alırız, Mayıs'ta yapılacak diye tüzük maddesi konur. Yeni arkadaşlarımız gelir yani. Transfer yapma açısından faydası vardır bana göre. Yeni gelen yönetim yapar transferi. Aralık'a kalırsa yine biz yaparız transferi. Yine yanlış yaparız transferi falan filan."

YÖNETİCİLERE SERT MESAJ

Başkan Şener, "Beşiktaş maçı yönetim için son şans mı?" şeklindeki bir soruyu yanıtlarken de yöneticilere sert mesajlar gönderdi ve şunları söyledi:

"Son şans değil tabi ama futbolcuya bir şey yapamıyorsun. Yöneticiye yapıyorsun. Futbolcuyu kadro harici bırakıyorsun. Ama bizim yönetim kurulunun içindeki arkadaşların da bir takım şeyleri ciddi algılaması lazım. Mesela bugün antrenman var. Kasımpaşa maçında mağlubiyetten sonraki antrenman. Kaç kişiydik? Ben, Nevzat bey ve 4 arkadaş daha. 6 kişi. Yönetim kaç kişi? 15, yedeklerle birlikte 20. Bu önemli bir gün diye söylüyorum. Normal bir günde gerek yok tabi. Bize de gerek yok. Ben dün kalktım geldim buraya. Bir şey yapmıyorum belki ama moraldir. O mağlubiyetin önemini mi kavramadılar daha diyorum. Bu hafta herkes işinden izin almalıydı bana göre. Herkes burada olmalıydı. İnsanların artık bazı şeyleri aşması lazım diye düşünüyorum. Yoksa Sadri Şener'in istifası kolay. Getir kağıdı, at imza hadi eyvallah. Sonra?"

"OYUNCULARLA KONUŞMAK İSTEMİYORUM"

Başkan Şener, oyuncularla herhangi bir toplantı veya görüşme yapmadığını da belirterek sözlerine şöyle noktaladı:

"Oyuncularla konuşmak istemiyorum. Bir defa geçenlerde konuşmuştum. Yılmaz Büyükaydın konuştu dün gece 8 futbolcuyla. Bugün devam edecekler. Hocaya da söyledim, 'Bu hafta senin antrenman yaptırmana gerek yok. Sadece konuşma yap bunlarla, psikolojiyi çöz' dedim. Zokora'ya 5 milyon avro veriyoruz. Değeri 5 milyon Avro'dur. Ama 5 milyonluk oynatmak benim işim değil. Adam ispat etmiş kendini. Colman belli. Volkan belli. En çabuk iki oyuncudan biriymiş. Ama oynatamadıktan sonra. Bir ön adale diyor, bir arka adale. Ama hiç kimse, 'Volkan yanlış futbolcu' diyemez. Bilinen oyuncu. Olcan öyle. Ama ne yapayım? Sen gidiyorsun, sağ beki, sol beki, orta sahası belli olan takıma yeniliyorsun."