Apandisit Ameliyatı Geçirenler, Parkinson'a 3 Kat Daha Kolay Yakalanıyor

Bilim insanları apandisit ve parkinson hastalığı arasında ilginç bir bağlantı keşfettiler. Apandisiti alınan insanlarda, parkinson hastalığının yaşanma riski artıyor. Daha önce yapılan araştırmalar, bu sonucun tam tersini gösteriyordu.

Amerika'nın Ohio eyaletinde bulunan Case Western Reserve Üniversitesi'nde, parkinson hastalığıyla ilgili yapılan söz konuzu çalışmanın sonuçları tartışma yarattı. Araştırmayı yöneten Dr. Mohammed Z. Sheriff, sonuca ilişkin bazı önemli açıklamalarda bulundu.

Sheriff araştırmayı Amerika Birleşik Devletleri'nin elektronik sağlık kayıtlarından faydalanarak yaptı. Bu kayıtların sayısı yaklaşık olarak 62 milyondu. Apendiksi alınan, yani apandisit ameliyatı olan 488 bin 190 hastanın detaylı sonuçlarına bakıldı. Bu hastaların 4.470 tanesi parkinson hastalığı geçirmişti. Parkinson geçiren diğer hastaların sayısı ise 177 bin 230 olarak belirlenmişti. Yani daha öncesinde apendiksi alınan hastaların parkinson hastalığına yakalanma oranı, apendiksi alınmayan hastalara göre 3 kat fazlaydı. Sheriff konuyla ilgili yapmış olduğu açıklamalarda, bu sayısal sonuçların parkinson hastalığının apendiks ile bağlantısının olduğunu belirtti. Ancak Sheriff, bu araştırmanın daha fazla kesinlik kazanması için çalışmaların devam etmesi gerektiğini düşünüyor.

Apandisit: Karın boşluğunun sağ alt kısmında apendiks denilen bir bölge bulunur. Görevi tam olarak bilinmemekle birlikte, apendiks bademciklere benzetilmektedir. Bu bölgenin iltihaplanması sorununa da apandisit denir. Bu sorunun tedavi edilmesinde genel olarak ameliyat yöntemine başvurulur. Ameliyat sorunun büyüklüğüne göre şekillenir. Eğer bölgede bulunan iltihap bir şekilde dışarı çıkmadıysa, vücuda gönderilen bir tüp yardımıyla iltihaplı bölge temizlenir. Ancak iltihap, apendiksi yırtarak dışarı taştıysa bu noktada acilen ameliyat yapılır. Bölge temizlendikten sonra apendiks vücuttan alınır.

Parkinson: Parkinson, beyin hücrelerinin ölümüyle doğru orantılı olarak seyreden bir beyin hastalığıdır. Tam anlamıyla tedavisi henüz yoktur ve hastalığa yakalananların yaşam kalitesi ciddi anlamda düşmektedir. Öncesinde koku kaybı, uyku bozuklukları ve kabızlıkla başlayan süreç, sonrasında istemsiz titremelere hareket kabiliyetinde düşüşe neden olur.