Acıbadem Ankara Hastanesi KBB Uzmanı Doç. Dr. Ali Titiz, sağlıklı nefes alıp vermenin önemi hakkında ayrıntılı bilgi vererek, burun tıkanıklığının sebeplerinin hastanın yaşına göre bazı farklılıklar gösterebildiğini ve bu durum göz önüne alındığı zaman hastaya uygun tedavi seçeneklerinin başarı ile uygulanabileceğini belirtti.
Burundan nefes almadaki zorluk sadece burun tıkanıklığı ile karşımıza çıkmıyor, neden olduğu sistemik bozukluklar bazen burun tıkanıklığının önüne geçebiliyor. Acıbadem Ankara Hastanesi KBB Uzmanı Doç. Dr. Ali Titiz sağlıklı nefes alıp vermenin önemi hakkında ayrıntılı bilgi vererek, "Doğru ve sağlıklı nefes alıp vermenin önemini daha iyi anlamak için ilk önce yetersiz ve düzensiz nefes alıp vermenin zararlarına bir göz atmak gerekir. Özellikle üst ve alt solunum yollarında sık enfeksiyon gelişimine yol açma, kalp ve akciğer hastalıklarının oluşumuna zemin hazırlaması veya var olan kalp ve akciğer hastalıklarının kötüleşmesine ve tedavilerinin daha zor olmasına neden olabilmektedir. Yine migren, uyku bozuklukları, psikolojik bozukluklar, beslenme ve gelişim bozuklukları, koku ve tat alma bozuklukları gibi birçok hastalığa neden olabildiği gibi bu hastalıkların semptomlarında artma veya kontrollerinin zorlaşmasına da neden olabilmektedir.
Diğer yandan doğru ve kontrollü nefes alıp vermenin birçok faydası vardır. Örneğin kalp üzerine olumlu etkisi ile kalp ritminin, kan basıncının ve dolaşımının düzelmesi, sindirimin kolaylaşması, stresle daha kolay başa çıkabilme, antidepresan ilaçlara bağımlılıkta azalma ve uyku düzensizliğini ortadan kaldırma bunlardan bir kaçıdır" dedi.
Burundan nefes almanın önemine dikkati çeken Titiz, "Burnun görevi sadece havanın akciğerlere gönderilmesi değil, aynı zamanda akciğere sunulan havanın belli bir kalitede olmasını sağlamaktır. Hava burundan geçerken süzülür ve temizlenir, ayrıca burun içindeki burun etleri havayı ısıtır vücut ısısına getirir, dışarıdaki hava kuru bile olsa burundan geçtiğinde neme neredeyse yüzde 100 doymuş olur. Ayrıca akciğerlerin burundan nefes alma ile solunum kapasitesinin daha iyi olduğu klinik çalışmalarla gösterilmiştir. Bu fonksiyonlarının yanında koku alma, havada bulunan yabancı maddelere karşı filtrasyon ve mikroorganizmalara karşı savunma mekanizması oluşturma görevi de vardır. Ayrıca sesimizin bize özgü olmasını sağlar. Bu fonksiyonları yerine getirirken, burun içini döşeyen mukozanın zaman zaman dinlenmesi gereklidir. Bunun için bir burun kanalı içindeki etler şişerken diğer taraftaki etler büzüşür. Sağlıklı bireylerde yaklaşık 3 ila 6 saatte bir değişen bu durum genellikle fark edilmez. Fark edilse bile fizlojik burun tıkanıklığı olarak değerlendirilmeli ve herhangi bir rahatsızlığa yol açmayacağı bilinmelidir" dedi.
Burun tıkanıklığının sadece hava geçişini engellemekle kalmadığını, oluşturduğu etkiler bakımından daha büyük önem arz ettiğini belirten Titiz, "Sıklıkla hastalarımız, ağız solunumu yaptıkları için kaliteli bir uyku uyuyamadıklarından ve sabah kalktıklarında ağız kuruluğu ile boğaz ağrısından yakınmaktadırlar. Bu açıdan bakıldığında konforlu bir uyku için ilk kural sağlıklı bir burundur diyebiliriz. Yine ağız solunumu, sık üst ve alt solunumu enfeksiyonlarının gelişimine neden olabilmektedir. Ayrıca, burun tıkanıklıkları kişinin konuşmasını da etkiler. Tıkalı bir burun ile konuşma özellikle sosyal ve iş ortamında kişinin prezantabilitesini olumsuz yönde etkiler. Çocuklarda ise beslenme bozukluğu ve buna bağlı olarak büyüme gelişme geriliği neden olabilmektedir. Özellikle yüz ve çene gelişiminde bozukluklar görülebilir. Kronikleşen burun tıkanıklığı kişinin efor kapasitesini etkileyerek, spor ve günlük aktivitelerinde performans düşüklüğü ile konsantrasyon bozukluğuna neden olur. Sonuç olarak kişinin yaşam kalitesi ve konforu için burnumuzun yarısını değil tamamını kullanmak gereklidir diyebiliriz" ifadelerini kullandı.
Burun tıkanıklığının nedenleri ve tedavileri hakkında bilgi veren Titiz, burun tıkanıklığının sebeplerinin hastanın yaşına göre bazı farklılıklar gösterebildiğini ve bu durum göz önüne alındığı zaman hastaya uygun tedavi seçeneklerinin başarı ile uygulanabileceğini ifade etti.
En sık karşılaşılan burun tıkanıklıkları sebeplerini açıklayan Titiz, "Septum deviasyonu, Alt konka hipertrofisi (burun etlerinde şişlik), Nazal valv patolojisi (burun yan duvarlarında çökme), Adenoid vejetasyon (geniz eti büyümesi), Nazalpolip ve benzeri" dedi.
NAZAL SEPTUM DEVİASYONU
Burun tıkanıklığı sebeplerinin başında gelen septum deviasyonu, burun iki deliğini ayıran kemik kıkırdak hattın doğumsal veya sonradan oluşan nedenlerle burun hava yolunu tek veya iki taraflı kapatmasıdır. Tedavisi cerrahidir. Amaç eğri olan kemik kıkırdak kısım çıkarılması ve her iki burun kanalının eşit olarak açılmasıdır. Ameliyat genellikle genel anestezi altında yapılmakta ve yaklaşık 30-45 dakika sürmektedir. Ameliyat sonrası burun dış yüzeyinde şekil değişikliği, bozukluğu, şişlik ve morluk oluşmamaktadır. Ameliyatın seyrine göre burun içi tampon, 2 gün konulabileceği gibi günümüzde tamponsuz olarak da yapılabilir. Tamponlar artık hastanın konforunu bozmayacak şekilde ve çıkarılırken ağrı oluşturmayacak şekilde tasarlanmıştır. Hastalar bir iki gün içerisinde günlük aktivitelerine dönebilmektedirler.
KONKA HİPERTROFİSİ
Alt konka olarak isimlendirilen burun yan duvarlarında bulunan bu etler, burun fonsiyonları açısından önemli yapılar olmakla birlikte, burun tıkanıklığına sebep olabilmektedirler. Sebebe yönelik ilaç tedavilerine rağmen burun etlerindeki şişliğin devam etmesi durumunda radyofrekans yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntemle burun etlerinin fonksiyonları bozulmadan küçültülmesi sağlanmaktadır. Hasta müdehale sonrası aynı gün tamponsuz olarak günlük aktivitelerine dönebilmektedir. Bu yapılara müdahale septum deviasyonu ameliyatı sırasında da uygulanabilir.
NAZAL VALV PATOLOJİSİ
Burun yan duvarlarında oluşan zayıflık neden ile özellikle derin nefes alma sırasında bu duvarlar burun içine doğru çökmekte ve burun tıkanıklığına neden olmaktadırlar. Tedavisi cerrahidir. Lokal veya genel anestezi altında yapılan işlem ile septumdan alınan kıkırdak parçalar ile burun yan duvarları desteklenmektedir. Tek başına uygulandığında hasta aynı gün günlük aktivitelerine dönebilmektedir. Bu girişim, deviasyon ameliyatı, burun eti küçültülmesi ve rinoplastisırasında da uygulanabilir.
ADENOİD VEJETASYON (GENİZ ETİ)
Genizeti, burun arka kısmında bulunan bademcik yapısında vücudun savunma mekanizmalarında birini oluşturmaktadır. Özelllikle çocukluk çağında geçirilen sık üst solunum yolu enfeksiyonları sonucu büyüyen ve tekrar küçülmeyen bulenf oiddoku burun arkadeliğini kapatarak burun tıkanıklığına neden olmaktadır. Horlama, uykuda solunum durması ve kulaklarda sıvı birikimine neden olduğu durumlarda tedavi seçeneği olarak ameliyat ön plana çıkmaktadır. Ameliyat sonrası tekrarlama olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bademcik ve kulak tüpü ameliyatları ile birlikte yapılabileceği gibi tek başınada uygulanabilmektedir. Genel anestezi altında yaklaşık 30 dakikalık bir ameliyattır. Bir gün sonar veya aynı gün hasta taburcu edilebilir. Kısa surely diyet program uygulanır. Ameliyat çocuğun günlük aktivitelerini etkilemez.
NAZAL POLİP
Bu hastalık özellikle bağışıklık sisteminin bir reaksiyonu sonucu, burun içini döşeyen mukozanın burun boşluğuna doğru üzüm taneciklerine benzeyen şekilde büyümesi ile oluşur. Oluşumu konusunda çeşitli teoriler olmakla beraber tam nedeni bilinmemektedir. İlaç tedavisine rağmen poliplerin devam etmesi halinde fonksiyonel endoskopik sinus cerrahisi olarak adlandırılan ve burun deliklerinden girilerek yapılan cerrahi girişim uygulanır. Bu hastalarda cerrahi girişim sonrası düzenli kontroller ve ilaç tedavisi kullanımı önem arz eder. Yine bu hastalıkta tekrarlama riski mevcuttur. Bu nedenle ikincil cerrahi uygulanması her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. - ANKARA
Son Dakika › Yaşam › Sağlıklı Nefes Alıp Vermenin Önemi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?