Çözüm Süreci

Akil İnsanlar Heyeti Ege Bölgesi Grubu Üyesi Fehmi Koru, çözüm sürecine ilişkin, "Terörün artık sonu getirilmeliydi. Bu terörün son noktasına geldiği kanaatindeyim" dedi.

Grupta yer alan Tarhan Erdem, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Fehmi Koru, Avni Özgürel, Fuat Keyman, Hasan Karakaya ve Fadime Özkan, Kütahya'da bir otelde iş adamlarıyla toplantı düzenledi.

Koru, toplantıda yaptığı konuşmada, heyete katılma teklifi aldığında tereddütler yaşadığını ve bunun, gazetecilik konusu dışında hiçbir görevi kabul etmeme düşüncesinden kaynaklandığını söyledi.

İl il gezmeyi pek sevmediğini dile getiren Koru, şöyle devam etti:

"Teklif aldığımda bunun sonucu olarak bir yerlere gitmek, bundan dolayı da işlerimi aksatmak vardı ama sonunda 'Evet' dedim. Meslek hayatımın neredeyse bütünü, bu terör olaylarını yazmakla ve gözlemekle geçti. Her gün şehitler gelen bir ülkede yaşamak, bu konular üzerine kafa patlatmak, mesleğimizi zorlaştıran bir durum. Ne kadar fikirlerinizi beyan etseniz de bunlar sizin dışınızda gelişen olaylar. Daha ne kadar devam etseydi bu terör- Uzun zamandır bu konularda yazIyorum. Teröre artık bir son verilmeliydi. Bu terörün son noktasına geldiği kanaatindeyim."

Koru, sürece katılarak hem kendi fikirlerini doğrudan insanlara aktarma hem de izlenimlerini siyasilere iletme fırsatı yakaladıklarını anlattı.

Özkan da kendisine göre Türkiye'nin en önemli meselesi terör olduğu için heyette yer aldığını dile getirdi.

Bir gazeteci olarak bu sorunla ilgili gelişmeleri sürekli takip ettiği bilgisini veren Özkan, şunları kaydetti:

"Çok kapsamlı bir sorun. 30 yıl boyunca yaklaşık 40 bin insanın canına mal olmuş ve Türkiye'nin her köşesine ateş düşürmüş bir mesele. Bunun sosyolojik, tarihi ve ekonomik tarafları var. Terör örgütünün kendi içinde yapılanması ve bunun uluslararası boyutu var. Bu mesele birçok gencin canına mal olduğu için bu sürecin içine girmemeyi bir an bile düşünmedim. Bu işin çözümü için bir nebze yardım olsun diye buradayız. Bunun bir bedeli varsa da bu bedeli ödemeye hazırım. Bunu ülkeme bir vefa borcu olarak görüyorum." - KÜTAHYA