Çifte cinayet sanığının yakınlarından, 'Zehra ve Korhan yaşıyor' iddiasıI - Son Dakika
Güncel

Çifte cinayet sanığının yakınlarından, 'Zehra ve Korhan yaşıyor' iddiasıI

Çifte cinayet sanığının yakınlarından, \'Zehra ve Korhan yaşıyor\' iddiasıI

Çifte cinayet sanığının yakınlarından, 'Zehra ve Korhan yaşıyor' iddiasıISPARTA'da 3 yıldır kayıp olan Zehra Çaycı (23) ve Korhan Taştekin'i (33) öldürdüğü iddiasıyla 2 kez ömür boyu hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan Ali Aydıner hakkında 5 Kasım günü görülecek duruşmada karar...

29.10.2020 08:19  Güncelleme: 09:27

Çifte cinayet sanığının yakınlarından, 'Zehra ve Korhan yaşıyor' iddiası

ISPARTA'da 3 yıldır kayıp olan Zehra Çaycı (23) ve Korhan Taştekin'i (33) öldürdüğü iddiasıyla 2 kez ömür boyu hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan Ali Aydıner hakkında 5 Kasım günü görülecek duruşmada karar verilmesi beklenirken, anne Alime Aydıner ile abla İlkay Kırmızıgül, kayıp ikilinin yaşadığını öne sürdü.

Isparta'da iplik fabrikasında çalışan 3 çocuk babası Korhan Taştekin ile aynı iş yerinde çalışan 2 çocuk annesi Zehra Çaycı, 10 Ağustos 2017 tarihinde ortadan kayboldu. Çaycı ve Taştekin'in öldürülmüş olma ihtimallerine karşı Isparta Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, çalışma başlattı. Polis, Zehra Çaycı ve Korhan Taştekin'in arkadaşı olan 'Besici Ali' lakabıyla bilinen Ali Aydıner'i 2018 yılının mayıs ayında gözaltına aldı. Tutuklanan Aydıner hakkında, 'kasten adam öldürme' suçundan 2 kez ömür boyu hapis cezası istemi ile Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

'KARDEŞİM BOŞ YERE SUÇLANDI'5 Kasım günü görülecek karar duruşması öncesi tutuklu sanık Ali Aydıner'in annesi Alime Aydıner ve abla İlkay Kırmızıgül, Korhan Taştekin ile Zehra Çaycı'nın 10 Ağustos 2017 gecesi en son görüldükleri besihanede, Demirören Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu.Ali Aydıner'in ablası İlkay Kırmızıgül, "Kardeşim boş yere 2 yıl 5 aydır cezaevinde yatıyor. Benim kardeşim suçsuz. Zehra ve Korhan'ın halen sağ olduklarına ve saklandıklarına eminiz" dedi.'KORHAN'IN ESKİ EŞİ OLAY GÜNÜ BU BÖLGEDE'İlkay Kırmızıgül, Korhan Taştekin'in eski eşi Ö.'nün HTS kayıtlarında, olayın olduğu saatlerde ve ertesi gün erken saatlerde besihane civarında olduğunun görüldüğünü belirterek, şöyle konuştu: "Aynı şekilde Ö.'nün babasının telefonunun da ertesi gün öğleye doğru besihane civarından sinyal verdiği görülmüştür. Ö., Ali'nin ses kaydını almış. Ali ses kaydında 'Benim hiçbir şekilde olayla ilgim yok, benim alnım ak' demesine rağmen, birkaç masumane, iyi niyetli yanlış konuşmaları aleyhine kullanılmıştır. Ayrıca Korhan'ın besihaneden ayrılmasının hemen ardından telefonunun HTS kayıtlarına göre nerelerden sinyal verdiği belli. Bu da şunu gösteriyor ki Korhan, Ali'nin yanından ayrılmış, ayrıldıktan sonra da telefonu sabaha kadar Isparta'daki bazı bölgelerden sinyal vermeye devam etmiştir."'KORHAN VE ZEHRA BAŞKA ARAÇLA BURADAN AYRILMIŞ'Abla Kırmızıgül, olay gecesi Korhan ve Zehra'nın, yanlarında bulunan çocuğu, Zehra'nın eski kayınvalidesine bıraktıktan sonra besihaneye geri geldiğini, ardından da başka araçla oradan ayrıldıklarını anlatarak, iddialarını şöyle sürdürdü: "Korhan olay gecesi aracını burada bırakarak kardeşime emanet etmiş. 'Ben sabah geri geleceğim, gelmezsem öğleye kadar babama teslim et' diyerek Zehra ile birlikte kendilerini almaya gelen araçla 'Antalya'ya gidiyoruz' diye ayrılmış. Kardeşim de ertesi gün, Korhan gelmeyince babasına arabayı teslim etmiş."'SWARM HESABINDAN YER BİLDİRİMİNDE BULUNMUŞ'Ali Aydıner'in tutuklanıp cezaevine gönderilmesinden sonra kayıp olan Korhan Taştekin'in kendisine ait swarm hesabından yer bildiriminde bulunduğunu, bunun da soruşturma dosyasında yer aldığını kaydeden Kırmızıgül, "Bu hesaptan Korhan bir gece kulübünde olduğuna ilişkin yer bildiriminde bulunmuştur. Şifre işlemleri ile giriş yapılan bu hesaptan yer bildiriminde bulunması Korhan'ın sağ olduğunun delilidir. Biz kardeşimin masum olduğuna inanıyoruz. Türk adaletine sonuna kadar güveniyoruz ve masumiyetinin ortaya çıkıp beraat edeceğine inanıyoruz" dedi.'BENİM OĞLUM SUÇSUZ ANALAR HİSSEDER'Oğlunun cinayet suçlamasıyla yargılanmasından dolayı oldukça üzgün olduğunu belirten Alime Aydıner ise "Çok üzgünüm, konuşamıyorum bile. Oğlumun suçsuz olduğunu biliyorum. O öyle bir suç işlese ana yüreği bunu hisseder. Yattığından, kalktığından hal ve hareketlerinden anneler anlar. Ben kendisiyle de kaç kez konuştum. Oğlum suçsuz. O kimseye zarar veremez. Evimizde tavuklarımız var, onu bile kesemez. Babamız keser, biz ana- oğul temizleriz. Onların ikisi de yaşıyor ama benim oğlum hasta halinde ceza çekiyor. Oğlumun suçsuzluğu eninde sonunda ortaya çıkacak. Biz devletimize güveniyoruz. Oğluma ne iftiralar atıldı ama hepsi ortaya çıkacak. Biz vicdanen çok rahatız. Asla benim oğlum böyle bir şey yapamaz o yüzden rahatız" diye konuştu.'KORHAN VE ZEHRA BİR YERLERDE YAŞIYOR'Zehra Çaycı ile Korhan Taştekin'in bir yerlerde yaşadığını öne süren anne Aydıner, "İlk baştan söyledim, 'ikisi, bunlar gitti' dedim. Öldü dediklerinde hiç ihtimal dahi vermedim, çünkü benim oğlum böyle bir şey yapamaz. En çok üzüldüğüm oğlum kanser hastası ve tedavisi yarım kaldı. Orada iyice hastalanır diye üzüldük. Masumiyeti er geç ortaya çıkacak" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------Olayın geçtiği besihaneden detay görüntülerAbla İlkay Kırmızıgül röportajAnne Alime Aydıner röportaj

HABER-KAMERA: Nurettin ARKAN/ISPARTA,

=========================

Antik yerleşimde 8 bin 200 yıllık ana tanrıça heykelciği bulunduİZMİR'in tarihine ışık tutan Bornova ilçesindeki Yeşilova ve Yassıtepe höyüklerinde bu yılki kazı çalışmalarında tarih gün yüzüne çıkarıldı. Bu yılki kazılarda balık fosilleri ve çok sayıda midye kalıntısının yanı sıra 8 bin 200 yıllık ana tanrıça heykelciği, balıkçılıkla ilgili ağ ağırlıkları ve çeşitli takılar bulundu.Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bornova Belediyesi ve Ege Üniversitesi'nin desteğiyle kazı çalışmalarının devam ettiği Yeşilova ve Yassıtepe höyüklerinde, geçen haziran ayında başlayan 2020 kazıları sona erdi. İzmir'in tarihine ışık tutan kazılar sayesinde kentin tarihinin 5 bin yıl yerine 8 bin 500 yıl öncesine kadar uzandığı anlaşılırken, üst üste kurulan 9 köy de ortaya çıkarılarak gün yüzüne çıkarıldı. Ayrıca kazılarda binlerce yıl öncesine ait çipura, öldürücü bir tür olan zehirli vatoz, denizkestanesi, istiridye ve midye gibi birçok kalıntıya ulaşıldı. İlk İzmirlilerin de bugünün kent sakinleri gibi 8 bin 500 yıl öncesinde başta midye olmak üzere deniz ürünlerini tükettiği ortaya çıktı.8 BİN 200 YILLIK ANA TANRIÇA HEYKELCİĞİAntik alandaki kazılarda bu yıl bulunan en dikkat çekici buluntu ise 8 bin 200 yıllık ana tanrıça heykelciği oldu. Heykelciğin yanı sıra bir diğer buluntu 8 bin 200 yıllık bardak da yine ülkenin kültür hazinesine kazandırıldı. Yine aynı döneme ait balıkçılıkla ilgili çok sayıda ağ ağırlığı dikkati çekti. İlk İzmirlilerin balıkçılıkla oldukça ilgili olduğu, ağla avcılık yaptığı da böylelikle anlaşıldı. Madalyon ve kolye ucu gibi çeşitli takılar da yine kazılarda bulundu. 6 aylık çalışmaların ardından bu yılki kazıların sona erdiğini belirten kazı başkanı Doç. Dr. Zafer Derin, bu seneki kazılarda ortaya çıkarılan 250'ye yakın buluntuyu İzmir Müze Müdürlüğü'ne vereceklerini ifade etti. Bu yılki en önemli buluntular arasında 8 bin 200 yıllık 5 santimetre boyunda ana tanrıça heykelciğinin yer aldığını belirten Derin, ancak mermer heykelciğin kafa kısmının yerinde olmadığına ifade etti. Kazı Başkanı Doç. Dr. Zafer Derin, deri işlemeciliğinde kullanılan kesici aletlerin, balık avında kullanılan ağ ağırlığı, ayrıca yün dokumacılığında kullanılan mermer ve taştan yapılan malzemelere dikkat çekerek, buluntuların dönemin kültür ve sanat açısından verdiği değeri, inceliği gösterdiğini kaydetti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: ----------------Yeşilova höyüğünden drone görüntüsüYeşilova höyüğündeki çalışmalardan görüntüYassıtepe höyüğündeki çalışmalardan görüntüAna tanrıca heykelciği, balıkçılıkla ilgili ağ ağırlıkları ve çeşitli takılar görüntüMidye kalıntılarından görüntüÇipura kalıntısından görüntüTestilerden görüntüYerleşimlerden görüntüKazı Başkanı Doç. Dr. Zafer Derin röp.Genel ve Detay görüntü

Haber: Kadir ÖZEN- Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,

=========================

Bisikletliler trafikte 'görünür' olmak istiyorTÜRKİYE genelinde son bir haftada 6 kişinin bisiklet kazalarında hayatını kaybetmesi üzerine Mersin'de bir grup sporcu, kazalara dikkat çekmek için pedal çevirdi. Son iki yılda 238 kişinin kazalarda öldüğüne dikkat çeken bisikletliler, trafikte görünür olmak istediklerini belirtip, güvenlik önlemlerin artırılmasını talep etti. İzmir Urla'da Nimetullah Kayumi, Hatay'da Ahmet Doğan, İzmir'de Güner Erdoğdu, Hatay Antakya'da Umut Yorgun, son haftalarda trafik kazası sonucu yaşamını yitiren bisiklet sürücüleri olarak kayıtlara geçti. Bir haftada toplamda 6 bisikletli, motorlu taşıt çarpması sonucu hayatını kaybetti. Geçtiğimiz iki sene içerisinde 238'den fazla bisiklet sürücüsü trafikte can verdiği belirtildi. Bu duruma dikkat çekmek isteyen bisikletçiler, 'bisikletime çarparsan ölürüm' sloganıyla pedal çevirdi.'BİSİKLETLİYİ FARK EDİN, KORNAYA DEĞİL FRENE BASIN'Bisikletli yaşamın, bisiklet kültürünün toplumda sağlanması için talepleri olduğunu söyleyen Ebru Petek Budur, "Son yıllarda bisikletli ölüm haberleri almaya başladık. Öncelikle konunun mecliste ele alınmasını istiyoruz. Kamu spotlarıyla bu bilincin sağlanabileceğini düşünüyoruz. Bisikletliyi fark etsin, kornaya değil frene bassınlar" dedi.'CAYDIRICI KURALLAR GETİRİLMELİ'Sürücülerin ehliyet alma aşamasında bisikletli yaşam konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini kaydeden Süleyman Uygun, "Çok ciddi problemlerle karşılaşabiliyoruz. Kaportamız, bedenimiz bizim. Sürücünün yanlış kapı açması bile bizim hayatımıza mal olabiliyor. Bu konuda caydırıcı kurallar getirilmeli. Araçtaki de bir can, bisiklet üzerindeki de bir can" diye konuştu.'GÜVENLİ BİSİKLET YOLLARI HAYATA GEÇİRİLEBİLİR'Dünyanın en çevreci aracını kullandıklarını belirten Sercan İngilok ise, "Tamamen beden gücü ile hareket ediyoruz. Sağ şeritte giden kanuni hakları olan bir aracız. Bizden acele hareket etmemiz isteniyor ama biz beden gücü ile hareket ettiğimiz için bu mümkün değil. Trafikte fark edilmemiz gerekiyor. Kaportamız bedenimiz bizim. En ufak bir kazada büyük hasarlar çıkabiliyor ortaya. Türkiye'nin dört bir yanından bisikletli ölüm haberleri alıyoruz. Bisikletli yaşama farkındalık oluşturmak için çeşitli taleplerimiz var. Reklam panoları ve billboardlarda çalışmalar olabilir. Sürücü kurslarında bisikletlilerin araç olduğu yönünde eğitim verilebilir. Güvenli bisiklet yolları hayata geçirilebilir" dedi.'KENT İÇİNDE DE BİSİKLET KULLANIYORUZ'Bisikletleri ile birlikte yaşamda yer edinmek istediklerini kaydeden Ömer Acıoğlu da şunları söyledi: "Sadece doğada, trafiğin olmadığı yerde bisiklet kullanmıyoruz. Kent içinde de bisiklet kullanıyoruz. İşimize, okulumuza bisikletle gitmek istiyoruz. Şoförler arkadan bize çok fazla yaklaşıyor. Bu bizi korkutup hata yapmamıza sebep oluyor."İKİ YILDA 238 BİSİKLETLİ KAZALARDA CAN VERDİ

TÜİK'in verilerine göre 2018-2020 yıllarında 15 bin 842 bisiklet, trafik polisi sorumluluk bölgesinde kazaya karıştı. Yine aynı yıllarda bisikletli kazada ölen sürücü sayısı 238 olarak açıklandı. Son kazalarla birlikte ölen kişi sayısının 258'ye çıktığı tahmin ediliyor.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Çifte cinayet sanığının yakınlarından, 'Zehra ve Korhan yaşıyor' iddiasıI - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement