Erdoğan, İsrail'e İbranice Seslendi - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

Erdoğan, İsrail'e İbranice Seslendi

Erdoğan, İsrail\'e İbranice Seslendi
16.01.2009 14:05  Güncelleme: 01:57

Erdoğan, Çağdaş Dünyanın Uzun Zamandır Genel Kurallara, Değerlere ve Geleneklere Tabi Olduğunu Kaydederek, "Savaşın da Bir Hukuku Vardır.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çağdaş dünyanın uzun zamandır genel kurallara, değerlere ve geleneklere tabi olduğunu kaydederek, "Savaşın da bir hukuku vardır. Operasyon yapmanın da bir hukuku vardır. Bizim bildiğimiz bizim öğrendiğimiz her semavi din, insan hayatını kutsal sayar. İnsan hayatına kastetmeyi en büyük günah kabul eder. Tevrat'ta da, İncil'de de ve Kur'an-ı Kerim'de de bu böyledir. 10 emirden altıncısı "Öldürmeyeceksin' der" dedi. Erdoğan, Tevrat'taki bu sözü İngilizce ve İbranice olarak da söyledi.

Erdoğan, AKP Genel Merkezi'nde düzenlenen aday tanıtım toplantısında konuştu. İsrail'in Gazze'de başlattığı operasyonun bugün üçüncü haftaya girdiğini belirten Erdoğan, dün itibarıyla hayatını kaybedenlerin sayısının bini, yaralıların sayısının da 4 bini aştığını kaydetti.

Gazze'den gelen tedavileri ve Türkiye'de devam eden yaralıları Salı günü ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, gördüğü manzarayı ve hissettiklerini anlatmak için "kelimelerin kifayetsiz kaldığını" söyledi. Erdoğan, yaralıların durumunu anlatarak, "Hele gelen genç bir kızımız var ki 1 aylık yavrusunu kaybetti. Aileden 9 kişi şu ana kadar şehit olmuş durumda fakat bu hale rağmen annenin şu ifadeleri çok önemliydi, anne şunu söylüyordu: "Hiçbir yerden gıda yardımı gelmese de hiçbir şey gelmese de ağaç yapraklarıyla beslenir ve sonun kadar, şahadete kadar bu mücadelemizi sürdürürüz' diyordu" dedi.

İsrail'in sivil yerleşim yerlerini, hastaneleri, camileri ve okulları vurduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Filistin Kızılayının hastanesi vuruldu, BM Mülteciler Sığınma Binası vuruldu, medya mensuplarının bulunduğu bina vuruldu. Bu saldırılalar neyle izah edilebilir, bu vahşet hangi gerekçeyle meşrulaştırılabilir? Gencecik insanların, yaşlıların, kadınların, hele hele çocukların o bombalara maruz kalmasının, bedenlerinin yanıp tutuşmasını kim neyle açıklayabilir?" diye konuştu.

-"HER SEMAVİ DİN İNSAN HAYATINI KUTSAL SAYAR"-

Başbakan Erdoğan, çağdaş dünyanın uzun zamandır genel kurallara, değerlere ve geleneklere tabi olduğunu kaydederek, "Savaşın da bir hukuku vardır. Operasyon yapmanın da bir hukuku vardır. Bizim bildiğimiz bizim öğrendiğimiz her semavi din insan hayatını kutsal sayar. İnsan hayatına kastetmeyi en büyük günah kabul eder. Tevrat'ta da, İncil'de de ve Kur'an-ı Kerim'de de bu böyledir. 10 emirden altıncısı "Öldürmeyeceksin' der" dedi. Erdoğan, Tevrat'taki bu sözü İngilizce ve İbranice olarak da söyledi.

Erdoğan, insan haklarıyla ilgili uluslar arası belgelerin yaşam hakkına tartışmasız bir şekilde önem verdiğini belirterek şöyle devam etti:

"Bu apaçık hükümlere, kurallara rağmen o masum çocukları katletmeyi hangi dine, hangi hukuka, hangi insanlığa ve hangi vicdana sığdırabiliyorsunuz. İsrail'in pervasızlık bir tarafa, dünya kamuoyunun tepkisizliği insanı daha fazla üzüyor. Gözümüzün önünde insanlık değerleri ölüyor, tükeniyor. Bu dram bütün bir dünyanın gözleri önünde yaşanıyor. Bütün bir insanlık televizyonlarının karşısında her gün, her saat canlı yayında bu trajediyi izliyor. Şunu da söyleyeyim: Televizyonların çok ciddi bir kısmı da ayrıca görüntü yayımlamıyor, onları da dünya tam manasıyla görmüyor. Çünkü İsrail'in kontrolü altına olan bir dünya medyası var, onu da özellikle vurgulamamız lazım. Zaten bunlar objektif olarak yayınlarını yapsalar o zaman olay çok daha farklı bir boyuta ulaşır ama hiç kimsenin sesi çıkmıyor, hiç kimse bu insafsızlığa dur demiyor. BM Güvenlik Konseyi son bir karar aldı. Bu karar bağlayıcı olmasına rağmen bakıyorsunuz BM hala bu noktada seyrediyor. Niye? Ba'del Harabül Basra ("Basra harap olduktan sonra ne önemi var' anlamında bir deyim) olana kadar bu sessizlik devam edecek. AB maalesef seyrediyor. 18-19'unda Brüksel'de olacağım tabi ki bunları konuşacağız. İslam dünyası bölük pörçük, bir bütünlük yok. BM Genel Sekreteri İsrail'deyken Gazze'deki BM binası vuruluyor. Bu açıkça dünyaya meydan okuma, dünya ile dalga geçmektir. İsrail'e buradan bir kez daha seslenmek istiyorum: Daha fazla can kaybı olmadan, daha fazla ocak sönmeden, daha fazla masumlar, çocuklar ölmeden bu savaşı durdurun. Buradan tüm dünyaya seslenmek istiyorum: Bu vahşete göz yummayın, bu katliama seyirci kalmayın, çünkü susan, sessiz kalan, tepkisiz kalan bu ayıba, bu yanlışa ortak olur. Türkiye olarak şu andaki önceliğimiz, derhal ateşkesin tesis edilmesidir.

Ateşkesin sağlanması için Türkiye'nin diplomatik girişimlerini hakkında bilgi veren Erdoğan, bölge ülkelerinin aralarındaki görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakarak Gazze'deki trajediye çözüm bulunması için gayret göstermelerinin ve enerjilerini bu yönde kullanmaları gerektiğini dile getirdi.

-ZAPETERO İLE TELEFON GÖRÜŞMESİ-

Dün akşam İspanya Başbakanı Zapatero'nun kendisini arayarak, "Bu konuda hep birlikte bir şeyler yapmamız gerekiyor. Şu anda bana ne düşüyorsa ben de bunu yapacağım, gerekli çalışmaları yürütüyorum, yürüteceğim. Yoğun bir irtibat halinde olalım. Bu diplomatik irtibatımızı farklı ülkelere de yansıtalım" dediğini aktaran Erdoğan şöyle dedi:

"BM Güvenlik Konseyi'nin ateşkes kararının özellikle hala uygulanamamış olması kabul edilemez. Ama İsrail buna alıştı. İsrail bu güne kadar 100'e yakın belki de 100'ü aşkın BM Güvenlik Konseyi kararını uygulamamış bir ülkedir. Ben BM'ye sesleniyorum, BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarını bu denli hiçe sayan, yok kabul eden, uygulamayan bir ülke, BM kapısından içeri nasıl giriyor? Bu soruyu ben kendime soruyorum. Bir taraftan "BM Güvenlik Konseyi kararları bağlayıcıdır', diyeceksiniz, bir yandan bu kararlara uymayan bir ülke çıkacak."

"Başbakan Erdoğan, antisemitizmin insanlık suçu olduğunu kaydederek, "Bunu söylerken dünyayı da islamifobya konusunda duyarlılığa davet ettik. İslamifobyayı da büyük bir tehlike olarak hep vurguladım. Bu topraklar, tarihin hiçbir döneminde bu insanlık suçuna iştirak etmemiş, göz yummamış, müsamaha göstermemiştir. Tam tersine Yahudiler soykırımla karşı karşıya olduklarında, kovulduklarında onlara kucak açan aziz ecdadımız olmuştur. Biz sevgi medeniyetinin, hoşgörü medeniyetinin mensuplarıyız."

-IRKÇI EYLEME TEPKİ-

Vatandaşlarımız arasında asla etnik, dinsel ve mezhep ayrımcılığını kabul etmediklerini belirten Erdoğan şöyle devam etti:

"Türkiye'de tüm azınlıkların Ermenilerin, Musevilerin, Rumların, Hristiyanların güvenliğinin, huzur ve emniyetinin güvencesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümetidir. Ülkemizde yaşayan bu tür vatandaşlarımıza özellikle duygusal davranmak suretiyle akla hayale gelmez, olmaz şeyler yapmak doğru değildir. Özellikle bir ilimizde yapılan "Buraya şunlar, şunlar, şunlar giremez, köpekler girer' ifadesi çok yanlış bir ifadedir. Böyle bir ifadeyi kullanmak asla duyarlı olan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı hassasiyetini yakalayan, Türk milletinin tarihten gelen o hoşgörü anlayışını anlayan, bilen insanların yapacağı bir iş değildir. Kusura bakmasınlar. Ama eminim ki bizler, bu hassasiyeti gösteren vatandaşlarımla her şeyi akıl, bilgi, tecrübe, bütün bunların hassasiyeti içinde kendi medeniyet değerlerimizle yaklaşmak suretiyle tartacak, biçecek ve insana öyle yaklaşacağız. Çünkü bizler insanı, yaradılanı yaradandan ötürü seven bir anlayışla değerlendiren medeniyetin mensuplarıyız. 70 milyon insanımız iyi bilmelidir ki her bir vatandaşımızın hak ve hukuku bizim güvencemiz altındadır. Ülkemde hiç kimsenin kendisini baskı altında hissetmesini kaygı ve endişe taşımasını kabul edemem, kabul edemeyiz." (ANKA/SÜRECEK)

(İG/BÜN)

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Erdoğan, İsrail'e İbranice Seslendi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement