Süt Kurbanı Annenin, Hukuk Savaşı - Son Dakika
Güncel

Süt Kurbanı Annenin, Hukuk Savaşı

Süt Kurbanı Annenin, Hukuk Savaşı

Göğüs Kanseri Tedavisi Genelgeye Takılan Bir Çocuk Annesi, Bir Yandan Yaşam Bir Yandan Hukuk Mücadelesi Veriyor

15.04.2010 10:57

GÖĞüS kanserli hastalarda metastazı engelleyen ''Trastuzumab' etken maddeli ilacın, bedeli devletçe karşılanan 'kullanma süresi'nin 5 Ocak´tan itibaren tekrar 9 haftayla sınırlandırılması, yeni mağdurlar yarattı. Kürü 4 bin 300 lira tutan tedaviyi karşılamasının mümkün olmadığını belirtip yargıya başvuran Emel Şenolsun, ''Mücadelemiz bundan sonra hastanelerle birlikte mahkemelerde de sürecek' dedi. İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Suat Kaptaner ise, ''Bu kararı alan bürokratlar eşleri, çocukları bu hastalığa yakalandığında acaba böyle bir karar alabilirler, bu kararın arkasında durabilirler mi?' diye sordu.

Sağlıkta Uygulama Tebliği (SUT) ile getirilen kısıtlamanın ''Tasarruf' amacıyla yapıldığını savunan hasta ve doktorlar uygulamaya tepki gösterirken, yeni mağdurlar yaratıldı. SUT´un kurbanlarından biri, bir çocuk annesi Emel Şenolsun oldu. Sağ memesindeki kitleyi tesadüfen farkeden, ''Süt bezesidir' diyenlere inanmayıp gittiği doktorda ''acı gerçekle' yüz yüze gelen bir çocuk annesi Emel Şenolsun (33), SUT kurbanları arasında yer aldı. Özel bir şirkette çalışan eşi Mehmet Şenolsun´la birlikte hukuk mücadelesine girişen Emel Şenolsun, şöyle konuştu:

''Kitleyi farkettiğimde şimdi 2.5 yaşında olan oğlum Erdinç´i hala emziriyordum. O nedenle kitleyi kime söylediysem 'süt bezesidir' dediler. İhmal etmedim, doktora gittim. 1 Mayıs 2009´da tanı konuldu. Birkaç gün içinde ameliyat oldum, kemoterapi başladı, ardından radyoterapi gördüm. Tanının konulması, tedaviler zor bir süreç. üzülmeye, hayata küsmeye hakkım yoktu. Küçük bir çocuğum vardı ve yaşamak zorundaydım. Zaten eşim ve oğlum sürekli yanımda, moral kaynaklarım oldular. Doktorlarım hastalığımın çok agresif olduğunu, mutlaka ''Trastuzumab' etken maddeli ilacı bir yıl süreyle kullanmamı istediler. Tedavim başladı, ancak benim talihsizliğim tedaviminin 5 Ocak´tan sonra başlamasıydı. 4 Ocak´ta tedavisi başlayanların 52 haftalık ilaç bedelini devlet karşılıyor, 5 Ocak´tan sonra tedavisi başlayanlar ise üç kürün dışında kendisi ödemek zorunda. Yakın çevremizden borçla bir kür tedavi oldum. Diğer kür için eşim para bulmak zorunda. Ama 65 bin liralık tedaviyi karşılamamaz mümkün değil. O nedenle yargıya başvurduk. Ortada hem çifte standart var hem de tedavi olamamam halinde hastalığın tekrarı, metastaz yapma riski var ki o günleri, o korkuyu bir daha yaşamak istemiyorum.'

Yargıya başvurmadan önce Sağlık Bakanlığı ile SGK´ya başvurduklarını ve ikisinden de olumsuz yanıt aldıklarını belirten Mehmet Şenolsun, ''Danıştay´ın daha önce hastalar lehine aldığı karar var. Buna karşın kısıtmaya gidilerek insan hayatıyla oynanıyor. Bu uygulama anayasaya da İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi´ne de aykırı. Uygulamanın iptal edileceğine inanıyorum ama bu arada olan tedavisini yaptıramayanlara olacak' dedi.

DANIŞTAY KARARI VARDI

Ege üniversitesi Hastanesi onkologları, kanser nedeniyle sağ göğsü ve 18 lenf bezi alınan sınıf öğretmeni Mevlüde Özdemir´e metastaza yol açmaması için ''Trastuzumab' adlı etken maddeli ilaçla bir yıl tedavi programları uygulamak istedi. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu´nun yıllık 72 bin lira tutan tedavinin sadece 3 kürünü karşıladığı ortaya çıktı. Bunun üzerine hastanın eşi Türk Eğitim Sen Genel Dış İlişkiler ve Basın Sekreteri Sami Özdemir, Danıştay´a başvurdu. 2008 Şubat´ta Danıştay kararıyla ''9 haftalık' süre 52 haftaya uzatıldı. İlacın kullanımda devamlılık için ''kalp sağlığı' şart koşuldu. İlacın kullanımına, meme kanserli hastaların iki ayda bir kardiyolojiden alacakları raporun ''sağlıklı' olması halinde ilacın devamına izin verileceği bildirildi. O tarihten itibaren bu tedavi önerilen hastalar için doktorları üç ayda bir Sağlık Bakanlığı´na başvurarak ruhsatı olmayan ilaç için kullanım izni istedi, verilen izinle de SGK ilacın 52 haftalık kullanım bedelini ödemeye başladı. Sağlık Bakanlığı bu etken maddeli ilaca ruhsat verirken, SGK´nın yayınladığı genelge ile ''Trastuzumab' etken maddeli ilacın kullanımı konusunda ''Erken evre meme kanseri endikasyonunda tedavi süresi 9 haftadır' denilerek eskiye dönüldü. Yine ilacın sadece 9 haftalık bedelinin ödenmesine başlandı. İlaç ruhsatlandırıldığı için Sağlık Bakanlığı bu ilacı endikasyon dışı ilaç başvuru kılavuzundan da çıkardı, doktorların istekte bulunması da yasaklandı.

çOK VAHİM

İzmir Tabip odası Başkanı Op. Dr. Suat Kaptaner, SUT´la gelen kısıtlamayla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

''çok vahim bir olay. Aklın, vicdanın, hekim vicdanının, bilimin kabul edebileceği bir şey değil. Sağlıkta Dönüşüm Projesi başlatılırken, bu projenin Türkiye´ye dayatılmış, insanlığa karşı, hasta haklarına karşı bir proje olduğunu hep söyledik. Hekimliğin hak ve çıkarlarına, hekim bağımsızlığına, hekimin bilimi uygulamasına karşı bir projedir, dedik. Artık kanserli hasta üzerinden ispatlanmış bir noktaya gelmiştir. Bu projenin insanlara, hastalara bakış açısı para bakış açısıdır. Hiçbir bilimi, hekimliği ve insani vicdanın kabul etmediği bir noktaya sürüklenmiştir. Bir kanserli hastanın, bir insan hayatını SGK hangi fiyat üzerinden değerlendiriyor? Acaba bu kararı alan bürokratlar eşleri, çocukları bu hastalığa yakalandığında acaba böyle bir karar alabilirler mi, ve bu kararın arkasında durabilirler mi? Kendi anneleri, eşleri çocukları böyle bir amansız hastalıkla karşı karşıya kaldığında bunun hesabını kim yapabilir? Türkiye o kadar yersiz, gereksiz yerlere bu kadar büyük kaynak harcayan, çalınan çırpılan kaynaklarının yanında bir avuç kanser hastasının ilacından mı kaynak tasarrufu yapabiliyor? Bu ilacı alamadığı için metastaz olan, kanseri yayılan, tedavi olamayan hastaların faturasını hem vicdanen hem madden kim ödeyecektir? Bu tebliğin iptal edilmesi gerekir. Sağlık sistemi Maliye Bakanlığı ya da SGK´nın bürokratlarının yaptığı hesaba göre mi sürdürülecek?'

Nesrin COŞKUN- Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR, (DHA)

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Süt Kurbanı Annenin, Hukuk Savaşı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement