Bengi Yıldız : Türkiye'nin Darbe Anayasasından Kurtulamaması Büyük Bir Ayıp

Yıldız, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, bugün itibariyle 3 parti olarak Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun çalışma kurallarına göre 3. toplantıyı yaptıklarını belirtti. Çalışma usullerine göre, AK Parti'nin 3 defa çalışmalara katılmadığını, bu nedenle komisyondan fiili olarak çekildiğini anlatan Yıldız, "Bu süreci tamamlamış olduk" dedi. Ülkede sıcak gelişmeler olduğunu ifade eden Yıldız, şöyle devam etti: " Türkiye'nin yeni bir anayasa yapamaması, darbe anayasasından kurtulamaması büyük bir ayıptır. Bugün olup bitenler direk anayasayla ilişkilidir. 'Anayasada kuvvetler ayrılığı var' deniliyor ama bugün yaşadığımız kuvvetler birliğidir. Yasama yürütme, yargı tek bir kişinin elinde toplanmıştır. Parlamento yürütmeden, Sayın Başbakan'dan gelen tekliflere el kaldırıp, indiren bir mekanizmaya, yargı da bazen belirli hamleler yapmasına rağmen hemen mevcut iktidar tarafından gerekli tedbirler, anayasaya aykırı tedbirler Kanun Hükmünde Kararnameler ve yönetmeliklerle etkisiz hale getiriliyor." Yıldız, Erdoğan Bayraktar'ın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile milletvekilliğinden istifası sırasında yaptığı açıklamalara ilişkin bir soru üzerine, Türkiye'nin ilginç bir ülke olduğunu söyledi. Milletvekilleri ve bakan çocuklarının, müsteşarları telefonla azarladığını ve küfrettiğini öne süren Yıldız, şu görüşleri dile getirdi: "Bir hukuk devleti değil, adeta bir aile şirketi yönetir gibi bir yönetim mekanizmasıyla karşı karşıyayız. Hukuken hiçbir sorumluluğu olmayan milletvekilleri ve bakan çocukları devlet bürokrasisine emirler yağdırıyor. Bu işin vahametini gösteriyor. Sayın Başbakan'ın istifa edip, etmeyeceği meselesi, hepimiz yakından izleyeceğiz. Eğer o gazetelerdeki telefon konuşmaları, dinlemeleri doğruysa sayın Başbakan bir inşaat şirketlerinin ruhsatlarına kadar müdahale edebiliyorsa hem de yasal olmadan müdahale ediyorsa bunun demokratik hiçbir ülkede kabul görmeyeceğini herkes biliyor. Başbakan şu anda birkaç bakanı feda ediyor gibi gözüküyor ama bu işin bununla da temizlenmeyecek kadar derin olduğunu da kamuoyu, hepimiz birlikte izliyoruz."