Doğalgaz Krizine Reçete - Son Dakika
Güncel

Doğalgaz Krizine Reçete

Doğalgaz Krizine Reçete

Yaşar Üniversitesi akademisyenleri, Ukrayna'da yaşanan gelişmelere bağlı olarak Türkiye'de doğalgaz tedarikinde yaşanabilecek sıkıntıları ele aldı.

26.03.2014 09:08
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yaşar Üniversitesi akademisyenleri, Ukrayna'da yaşanan gelişmelere bağlı olarak Türkiye'de doğalgaz tedarikinde yaşanabilecek sıkıntıları ele aldı. Türkiye'de yıllık doğalgaz tüketimin ancak yüzde 5'inin depolanabildiğine dikkat çeken akademisyenler, depolama alanlarının bir an önce artırılması gerektiği konusunda birleşti.

-İHTİYAÇ KATLANARAK ARTIYOR-

Avrupa'da doğal gaz tüketimi en hızlı artan ülke olan Türkiye'nin doğalgaz ihtiyacını yüzde 58 oranında Rusya'dan sağladığını belirten Yaşar Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nurdan Yıldırım Özcan, ülkenin enerji ithali gereksiniminin her geçen yıl arttığını söyledi. Özcan, "Son 10 yılda ülkemizde doğal gaz arzı yüzde 91 oranında artış göstermiş olup, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu verilerine göre Türkiye'nin doğal gaz tüketimi 2000 yılında 14,6 milyar metreküpten, 2012 yılında 46,3 milyar metreküpe çıkmıştır. 2012 yılındaki yaklaşık 46,3 milyar metreküp olan doğal gaz tüketimimizin, 45 milyar 922 milyon metreküpü, yüzde 58 oranında Rusya'dan, yüzde 19'u İran'dan ve yüzde 9'ar oranda Azerbaycan ve Cezayir' den ithal edildi. Türkiye, 2012 yılında doğal gaz ithalatı için yaklaşık 23,1 milyar dolar ödedi" dedi.

-UKRAYNA'NIN KONUMU ÇOK ÖNEMLİ-

Ukrayna'nın Rusya'ya yakınlığı açısından doğal gaz için transit bir ülke konumunda olduğunu ifade eden Özcan Ukrayna'nın stratejik konumuna şöyle değindi:

"Rusya ile Batı arasında bir köprü görevi gören Ukrayna gerek Rusya'ya yakınlığı gerekse Rus doğal gazı için transit bir ülke konumunda bulunması bakımından önemli bir devlettir. Rusya'dan Ukrayna'ya boru hatları ile 3 güzergâhtan doğal gaz gelmekte. Bu güzergâhlar; Soyuz, Brotherhood ve Northern Lights'tan oluşmakta ve tümü Slovakya'daki Trangas boru hattına bağlanmakta. Rusya Avrupa Birliği'ne bu hatlardan yılda yaklaşık 130 milyar metreküp doğal gaz aktarmakta. Rusya, Kazakistan ve Türkmenistan'dan aldığı doğal gazı Avrupa'ya Soyuz boru hattından taşımakta. Ukrayna'da ikiye ayrılan 32 milyar metreküplük hattın bir ayağı Moldova-Romanya- Bulgaristan üzerinden ise Türkiye'ye ulaşmakta. Ukrayna bahsi geçen boru hatları sayesinde Avrupa'nın doğal gaz dağıtım merkezi konumunda."

-İLAVE YATIRIM ŞART-

Doğal gaz depolama için kullanılan alanların çoğunun eski kuyulardan oluştuğunu belirten Nurdan Yıldırım Özcan, Türkiye'de yıllık doğalgaz tüketimin ancak yüzde 5'inin depolanabildiğine dikkat çekti. Özcan, "Türkiye gibi doğal gazda ithalat bağımlılığı yüksek olan ülkelerde arz güvenliğini sağlamak için gerekli olan unsurların başında yıllık tüketimin yüzde 20-30'u kadar depolama kapasitesine sahip olmak geliyor. Ancak Türkiye'de doğal gaz depolama kapasitesi yıllık tüketimin sadece yüzde 5'i kadar. Türkiye'nin yıllık doğal gaz ihtiyacının yüzde 20'sinin depolanabilmesi için hali hazırda kullanılabilir durumda olan 2,6 milyar ve inşası devam eden 1 milyar metreküplük depolama kapasitesinin üzerine 7 milyar metreküplük ek yatırım gerekiyor. İlave yatırım büyüklüğünün, tesis yer seçimine bağlı olarak, 4-7 milyar ABD doları aralığında olacağı tahmin ediliyor" dedi.

Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre İşeri ise Ukrayna'daki istikrarsızlığın yeni bir enerji krizinin habercisi olabileceğini ancak piyasalardaki doğal gaz bolluğu nedeniyle krizin etkisinin düşük olabileceğini söyledi. Olası senaryoları değerlendiren İşeri şunları söyledi:

"Ukrayna, Rus kaynaklarını Avrupa ve kısmen Türkiye'ye bağlayan önemli bir geçiş ülkesi olması açısından son derece önemli bir ülke. Avrupa'nın yüzde 30'lar düzeyindeki Rus doğal gazına olan bağımlılığını büyük oranda bu ülkeden gelen gaz yoluyla karşıladığı düşünüldüğünde Ukrayna'nın Avrupa açısında önemi daha iyi anlaşılacaktır. Avrupa'nın gözünde Ukrayna için en temel istikrarsızlık kaynağı Rusya'nın ilgili ülkeyi halen Sovyet uydusu olarak algılaması neticesinde enerji kaynaklarını bu doğrultuda araçsallaştırması. Hiç şüphesiz, Ukrayna'nın Rus gazına olan yüzde 60'lar düzeyindeki bağımlılığı buna imkân sağlamakta. Bu noktada akıllara gelen iki gelişme etkileri Avrupa'da da hissedilen 2006 ve 2009 yıllarındaki Rusya-Ukrayna arasındaki doğal gaz krizleridir. Bunlardan yola çıkanların aklına gelen ilk soru yeni bir enerji krizinin doğup doğmayacağı. Eğer yeni Kiev hükümeti bağlarını Moskova'dan koparma pahasına Avrupa'yla yakınlaşma sürecine girer ve Moskova da enerjiyi geçmişteki krizlere benzer bir şekilde "silah' olarak kullanma yoluna giderse geçici bir enerji krizi beklenebilir. Ancak böyle bir enerji krizinin oluşması durumunda dahi piyasalardaki görece doğal gaz bolluğu ve talebin nispeten düşük seyrediyor olması nedeniyle etkisinin fazla olmayacağı söylenebilir."

Türkiye genelinde bulunan yeraltı doğal gaz depolama tesisleri ve kapasiteleri şöyle:

"-Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na (TPAO) ait Kuzey Marmara ve Değirmenköy Yeraltı Doğal Gaz Depolama Tesisleri 2,6 milyar metre küp depolama kapasitesine sahip. Bunların kapasitesinin 2,1 milyar küpü BOTAŞ'a tahsis edildi. 17 milyon metre küp geri üretim kapasitesine sahip bu tesisin önümüzdeki yılarda yapılacak çalışmalarla birlikte depolama kapasitesinin 2,84 milyar metre küpe ve geri üretim kapasitesini ise 50 milyon metre küpe çıkarılması planlanmakta.

-BOTAŞ'ın işlettiği 255 bin metre küp LNG (spot sıvılaştırılmış doğal gaz) kapasiteli Marmara Ereğlisi LNG Terminali

- Ege Gaz'ın işlettiği 280 bin metre küp LNG kapasiteli Aliağa LNG Terminali

-Ayrıca BOTAŞ tarafından Tuz Gölü'nün 40 kilometre güneyinde gerçekleştirilecek olan Tuz Gölü Doğal Gaz Yeraltı Depolama Projesinde" yapım çalışmalarına başlanmış olup, devreye alınmasıyla 1 milyar metre küp işletme gazı kapasitesine ulaşılacaktır."

Kaynak: ANKA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement