Özel Kuvvetler Komutanlığının Ele Geçirilme Teşebbüsüne İlişkin Davaya Devam Edildi

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığının (ÖKK) ele geçirilme teşebbüsüne ilişkin 69 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık yakınları ile taraf avukatları katıldı. Bugünkü celsede, Ekim ayında yapılan celsede avukatı olmadığı için çapraz sorgusu yapılamayan tutuksuz sanık Şükrü Bülbül dinlenildi. Bülbül, tümüyle nöbetçi amirliğinin talimatlarına göre hareket ettiklerini, nizamiye önüne gelen komutanların neden içeri alınmadığını bilmediğini söyledi. Gece saat 04.00 sıralarında dışarıda bekleyen darbe karşıtı askerlere ateş etme emri verildiğini ifade eden Bülbül, birilerinin kendilerine komutanlarına ateş ettirmek istediğini kaydetti. Bülbül, "Akıncı Üssü davası kapsamında yargılanan Raşit Öztürk'ün emrini dinleseydik orada çok kan dökülürdü. Biz bu emre uymadık" dedi.

Daha sonra tanık beyanlarının alınmasına geçildi. Tanık olarak dinlenilen emekli Albay Mustafa Yılmaz Sayar, 15 Temmuz gecesi saat 23.00 sıralarında telefonla birliğe çağrıldığını anlattı. Bunun üzerine hazırlandığını ve ÖKK'ye doğru gitmeye başladığını belirten Sayar, saat 23.30 sıralarında Konya Yolu Üzümcü mevkiine geldiklerinde helikopterden yola doğru ateş edildiğini gördüğünü dile getirdi. Sayar, nizamiyeye vardığı zaman içeriye alınmadıklarını anlatarak, "İçeriye girmek için nizamiyedeki nöbetçileri ikna etmeye çalıştık. Gece saatlerinde 2 helikopter ÖKK'ye geldi, ardından da silah sesleri duyulmaya başlandı. Helikopterin gitmesinin ardından tekrardan içeriye girmeye çalıştık ama yine içeriye almadılar. Nizamiyeye yaklaştığımız zaman bize 'Durun, yoksa ateş ederiz' dediler. Bunun üzerine yolun kenarına doğru mevzilendik. Kendimizi onlara tanıtmamıza rağmen bize 'Buradan gidin, yoksa sizi helikoptere vurduracağız' dediler" diye konuştu.

İçeriye alınmayacaklarını anladıklarını ifade eden Sayar, gruplar halinde nizamiyeye sızmak için planlar yaptıklarını, saat 04.00 gibi de bu doğrultuda faaliyetlere başladıklarını aktardı. Sayar, "Saat 06.00 gibi İsmail Oğuz'un vurulduğunu öğrendik. Sabah 07.00 sıralarında nizamiyeyle aramızda 40-50 metre kalmıştı. Bu sıralarda nizamiyedekilerden bazıları ellerini havaya kaldırarak teslim oldu. Daha sonra bir grup nizamiye bölgesine girdi ve oradakileri etkisiz hale getirdi. Ben ve bazı arkadaşlar nizamiyenin kontrolü için görevlendirildi" ifadelerini kullandı.

Duruşmaya yarın devam edilecek. - ANKARA