Bursa Aktüel 1 Başbakan Erdoğan: "Tel Aviv'e Seslendim, Cevabı Keşan'dan Geldi"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Merinos Atatürk Kongre Merkezi'ndeki Konuşmasına Turkcell Süper Lig'de Şampiyon Olan Bursasporlu Futbolcu, Teknik Heyet ve Yönetimi Kutlayarak Başladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Merinos Atatürk Kongre Merkezi'ndeki konuşmasına Turkcell Süper Lig'de şampiyon olan Bursasporlu futbolcu, teknik heyet ve yönetimi kutlayarak başladı.
Toplu açılışını yaptığı 23 tesis ve Bosna-Hersek Fahri Konsolosluğu hakkında bilgi veren Erdoğan, halkın katkısı ve hayır duaları arkalarında olduğu sürece hizmet üretmeye devam edeceklerini söyledi.
Türkiye'nin ruhunda, mayasında engin gönül ve zengin hoşgörü olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, gittiği şehirlerde vatandaşların yanı sıra buradaki gönül erlerinin huzurunda da olduğunu belirtti. Erdoğan, Bursa'ya gelince de aynı huzuru burada yaşadığını ifade ederek, Bursa'da yatan Orhangazi, Osmangazi, 1'inci Murat, 2'inci Murat ve Yıldırım Beyazıt'ın huzurunda olduklarını bildiklerini de vurguladı.
"KİM TÜRKİYE'NİN DIŞ POLİTİKASINDA EKSEN KAYMASI VAR DİYORSA AÇIK SÖYLÜYORUM ART NİYETLİDİR"
Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye öğüdünü hatırlatan Erdoğan, "Biz nasıl ki şehitlerimizin, gazilerimizin ulu insanlarımızın bize emaneti olan vatan topraklarını namusumuz şerefimiz bildiysek, aynı şekilde adaleti, hukuku, zalime karşı korumayı mazlumun yanında olmayı onlardan öğrenip miras aldık. Şunun altını burada çiziyorum. Bizim bölgemizde de istikrarı tesis etmekten başka gayemiz yok. Ortadoğu'da, Kafkasya'da, Orta Asya'da, balkanlarda adaleti, hakkı, hukuku, demokrasiyi, insan haklarını tesis etmekten başka gayemiz yok. Bu ara bazı televizyon kanallarını dinliyorum. Bazı köşe yazarlarının yazılarını takip ediyorum. İsim vermiyorum. Reklama girer. Yaptıklarımız için, "Nasıl diplomasi' diyorlar. Biz monşerler diplomasisini bir yere bıraktık. O diplomasi artık tarihe karıştı. Bire bir şahsiyetli, onurlu dış politika dönemini biz başlattık. Bunlar salon diplomasisinden başka bir şey yapmadılar.
Bunlar eğer bu milletin tarihi bilseydi, bunlar Kanunu Sultan Süleyman'ın mektubunu okusaydılar. Bunlar Kanuni Sultan Süleyman'ın özel kalemiyle verdiği mesajla dünyaya çeki düzen verdiğini bilseydiler böyle konuşmazlardı. Bunların tarihlerinden haberleri yok. Bunlar sadece masa diplomasisi ile Türkiye'yi bu hale getirdiler.
Kim Türkiye'nin dış politikasında eksen kayması var diyorsa açık söylüyorum art niyetlidir. Türkiye'nin dış politikası başka yönlere gidiyor diyorsa bilin ki kötü niyetlidir.
Biz İsrail hükümeti ile sorun yaşıyoruz. İsrail hükümetinin zorbalığına, hukuk tanımazlığına karşı sesimizi yükseltiyoruz. İçerde ve dışarıda, 'Türkiye batıdan uzaklaştırıyor' diye yaygara çıkartıyorlar. Bunlar insan haklarından, temel hak ve özgürlüklerden, uluslararası hukuktan bi haberler. Biz zulme itiraz ediyoruz. Biz haksızlığa hukuksuzluğa itiraz ediyoruz. Adaletsizliğe, korsanlığa, devlet terörüne itiraz ediyoruz. Biz Gazze'nin içersindeki insanlara açık hava hapishanesinde yaşatanlara itiraz ediyoruz. Hani insan hakları. Bir sandık domates bile İsraili'n iznine bağlı. Nerede dünya devletleri. Biz buna isyan edip, bu kapıların açılmasını istiyoruz. Mısır zannediyorumki kapıları daimi olarak açtı. Biz bu onurlu çıkışlarla inanıyorum ki, insanlığın özgürlüğüne ve barışına katkıda bulunuyoruz.
"GAZZE KARŞISINDA SUSSAK OSMAN GAZİ'NİN KEMİKLERİ SIZLAMAZ MI"
Biz uluslararası sularda, yardım konvoyuna saldırıp, vahşice adam öldürüp, korsanca gemi kaçıranlara itiraz ediyoruz. Biz Ortadoğu'ya ateşe atıp yangın yerine çevirmek isteyen zihniyete isyan ediyoruz. Gazze karşısında sussak Osman Gazi'nin kemikleri sızlamaz mı? Kudüs'ün haykırışına gözümüzü yumsak Orhan Gazi'nin ruhu sızlamaz mı, Abdülhamit'in ruhu sızlamaz mı? Adaletsizliğe, devlet terörüne kulaklarımızı tıkasak Sultan Muratların, Sultan Beyazıtlarin hatırası çiğnenmez mi? Monşörlerden bazıları, 'burası bizim için bir milli dava değil' diyorlar. Tarihi bir davadır. Bizim burada tarihten gelen sorumluluğumuz var. Kudüs Müslüman, Hıristiyan ve Musevilerin merkezidir. Burada tüm dinlerin hakları var. Biz burada onurlu duruşu sergiledik. Bundan sonra geri atmadan onurlu bir şekilde takip edeceğiz.
Dün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteriyle uzun uzadıya görüştük. En başından itibaren insanlığın dikkatini buraya çekmek istedik. Obama'ya da aynı şeyleri anlattım. Gelişmeleri bu istikamette olumlu görüşürüz. Temenni ediyoruz ki bu gelişmelerden sonuç alırız. Gazze'de abluka kalkıp katliamların hesabı soruluncaya kadar duruşumuzu devam ettireceğiz.
KUDÜS YANARSA, ORTA DOĞU YANAR, DÜNYA YANAR"
Tüm bunlarla birlikte dünyada farklı bir süreci yaşıyoruz. BM Güvenlik Konseyi'nden çıkan kınama kararı şüphesiz ki bir adım. Ama netice değil. BM de 5 kişilik araştırma komisyonu kuruyor. Kınama bildirisi ile bu komisyonun yapacağı çalışmalar bizim için çok önemli. Temenni ediyoruz ki buradan bir netice alalım.
Kudüs yanarsa Orta Doğu yanar. Kudüs yanarsa dünya yanar. Bunu unutmayalım. Her zaman söyledim. Bu, bu kadar açık. Çünkü küresel dünyada yaşıyoruz. Dünyanın en ucundaki olay diğer ucunu etkiliyor. Bir yerdeki sorun orada lokal kalmıyor. Onun için Gazze ağlarsa İstanbul ağlar, Filistin üzülürse Bursa üzülür. Biz aynı coğrafyanın ve medeniyetlerin insanlarıyız. Şu anda medeniyetler ittifakının üyesi ve eş başkanıyız. BM Güvenlik Konseyi'nin üyesiyiz. Nasıl sessiz kalırız. Ortadoğu ve Gazze'nin meselesi, tüm dünyanın meselesi olmalıdır. Dünya İsrail'in kural tanımaz, hukuk tanımaz siyasetini artık görmelidir. Gazze'deki ablukanın kaldırılıp tecride son verilmesini istiyoruz. Filistin-İsrail barış görüşmelerinin yeniden başlatılmasını, Başkenti Kudüs olan Filistin devletinin kurulması için çalışmaların bir an önce başlatılmasını istiyoruz. Ortadoğu'nun refaha kavuşmasını istiyoruz. Biz bu taleplerin takipçisi olacağız. Orta Doğu'ya huzur gelinceye kadar mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Yeter ki siz yanımızda olun. Gönlünüz ve hayır dualarınızı bizden eksik etmeyinö
"TEL AVİV'E SESLENDİM, CEVABI KEŞAN'DAN GELDİö
Önceki gün Konya'da İsrail Hükümetine 3 dilde seslendiğini ve Tevrat'taki 10 emirden 6'ıncısını hatırlattığını söyleyen Erdoğan, "Öldürmeyeceksin dedim. Çok ilginçtir. Ben Tel Aviv'e seslendim cevabı ne yazık ki Keşan'dan geldi. Birileri çıkmış Tel Aviv adına cevap veriyor. Tel Aviv'in avukatlığını yapıyor. Bana Tevrat'taki başka emirleri hatırlatıyor. Biz hamdolsun tahsilimiz gereğin Tevrat'ı da İncili'i de Kuranı da defalarca okuduk. Zahmet olmazsa o kitapları sen oku sen. Sadece okuma yetmez. ve yaşa yaşa. Yaşa, çünkü aslolan budur. Yapmadıklarını niçin söylüyorsunuz. Yapmadıklarını konuşuyorlar: Okuduklarını da zahmet olmazsa arkadaşlarına da anlatsınlar. Rahleyi tedrisatından geçtiklerine de anlatsın. Tarihleri çalma çırpma iftirayla dolu olanlar şimdi kalkmış Tel Aviv üzerinden bize söz yetiştiriyorlar. Desteksiz atma ile bir şey elde edilse. Erzurumlulalar çok iyi bilir. Erzurumlu Teyo pehlivan cihan şampiyonu olurduö diye konuştu.
BUNLAR ASLA KÜRT KÖKENLİ VATANDAŞLARIN TEMSİLCİSİ OLAMAZö
Türkiye'nin kronik problemlerin üzerine kararlılıkla giderken, kardeşliği ve bütünlüğü pekiştirirken, terör örgütünün devreye girerek, Türkiye'nin yürüyüşüne provaktif eylemler yaptığı kaydeden Erdoğan,
"Bunlar Kürt kökenli vatandaşlarımızın sözcüsü olarak kendileri göstermeye çalışıyorlar. Bunlar asla Kürt kökenli vatandaşların temsilcisi olamaz. Bunlar yalandır. Bu ülkede kürdü ile Lazı ile Çerkezi, Abazası, Romanı ile Boşnağı ile aklınıza kim gelirse etnik kurumlara eşit mesafede kalan tek parti AKP'dir. Çünkü bizim ilkelerimizde etnik milleyencilik yoktur. Zira biz yaratılanı yaradandan dolayı severiz. Bugünlerde gerçekleştirdikleri saldırıların Kürt kardeşlerimizi istismardan başka gayeleri yok. Taşeron, tetikçi, figüran bunlar. Bunlar bir kez daha ayan beyan görüldü. Türkiye'nin büyümesinden, gelişmesinden rahatsız oldular. İstikrar ve huzurdan rahatsız oldular. Kardeşlikten rahatsız oldular: Bu oyunu iyi görmenizi sizlerden istiyorum. Bunlar bizim terörle mücadelemizden rahatsız oldular. Milli birlik ve kardeşlik projesinden rahatsız oldular. Milli birlik ve kardeşlikten, demokrasi sürecinden rahatsız olunur mu? Biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Öfkelenirsek terör amacına ulaşır. Özveri ile terörün üzerine gidiyoruz. Tüm güvenlik güçlerimiz askeri ve polisiyle bu işin peşine gidiyor. Hükümet olarak terörü doğurup bölge insanını istismar edenlerle mücadele ediyoruz. Bu tahriklere gelmeden, bu işin üzerine sabırla gideceğiz. Bu işi hep birlikte çözümleyeceğiz.
Bu ülkede geçmişte siyasete çeteler yön veriyordu. Demokrasiyi mafya tehdit ediyordu. Üzerine gittik. Hukuk dışı örgütlenmeler bu ülkeye rota çizmeye çalışıyordu. Hiç birine eyvallah etmedik. Şimdi Türkiye'nin kardeşliğine terör örgütü zarar vermek istiyor. Onun da onun işbirlikçilerinin oyunlarını da milletçe hep birlikte bozacağız.
Erdoğan, konuşmasının son bölümünde 12 Eylül'de yapılacak Anayasa referandumuna değinerek, "Bursa bizi mahcup etmeyecek. Ben Bursa'da 12 Eylül akşamı koca bir evet bekliyorum. Siz yeniden büyük bir Türkiye'ye evet diyeceksiniz. Daha demokratik bir Türkiye'ye evet diyeceksinizö dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Merinos Atatürk Kültür Merkezi'nde yapacağı açılış töreni öncesi polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Törenin yapılacağı kültür merkezinin çevresinde polislerin dahil hiç bir aracın parkına izin vermeyen ekipler, izleyicileri iki ayrı noktada aradı. Açık havada yapılacak miting alanına Türk, Filistin ve AKP bayraklarına izin verilirken yağmur nedeniyle gelenlere binlerce yağmurluk dağıtıldı. Helikopterle İstanbul'dan gelen Başbakan Erdoğan, Başbakanlık'a ait otobüsle Atatürk Kongre Merkezi'ne (AKM) gitti. Yolda çocuklara oyuncak dağıtıldı. AKM'deki tören öncesi oğlu Yılmaz 1994 yılında Siirt'te şehit düşen Mustafa Halis evinin yandığını söyleyerek, Erdoğan ile görüşmek istedi. Başbakan Erdoğan daha sonra şehit babasıyla görüştü.
Bu arada, Bursa Roman Kültürünü Araştırma Derneği Başkanı Efkan Özçimen, üzerinde Başbakan'ın fotoğrafı olan tabloyu Erdoğan vererek, 1934 yılında dönemin Başbakanı İsmet İnönü'nün Çingenelere mülteci olarak da kabul etmediğini, Erdoğan'ın ise kendilerine sahip çıktığını söyleyerek teşekkür etti.
Daha sonra Bosna-Hersek Fahri Konsolosluk binası ve toplu açılış törenleri gerçekleştirildi.
Törende konuşan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Cumhuriyetin 2'inci büyük eğitim seferberliğinin yaşandığını belirterek, Bursalı hayırseverlerin eğitime katkısının Türkiye'ye örnek olduğunu söyledi.